Yarınlarımız cesur bir gençliğe emanet

''Gençlerimizin, söz konusu vatan olunca nasıl kahramanca mücadele ettiğine tüm dünya şahitlik etti. Bir kez daha emin olduk ki, yarınlarımız şuurlu ve cesur bir gençliğe emanet.''

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 15 Temmuz'da göğsünü hainlere siper eden gençliğin bütün dünyaya verdiği mesajı ve toplumda yarattığı güven duygusunu anlattı. İşte o tarihi sözler: " Türkiye, 15 Temmuz gecesi tarihinin en zorlu sınavlarından birini verdi. Demokrasiye kast eden, milli iradenin üzerine tank süren teröristler aziz milletimizin bu kalkışmaya göğsünü siper etmesi sonucu amaçlarına ulaşamamıştır. Darbe girişimini haber alır almaz, Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa dökülen milletimiz, hangi siyasi görüşten olursa olsun tankların önünde omuz omuza saf tutmuş ve saldırının galip gelmesine müsaade etmemiştir.  

HAİNLERE KARŞI OMUZ OMUZA

15 Temmuz saldırısı yalnızca AK Parti iktidarına değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve aziz milletimizin tümüne yapılmıştır. Meclisimiz bombalanırken içeride yalnız AK Parti milletvekilleri yoktu. Sokakta bayrağıyla bekleyen, vatan müdafaası yapan vatandaşlarımız arasında farklı siyasi görüşte olanlar da vardı. Buradan çıkan sonuç, FETÖ mensubu vatan hainleri, milli iradenin her türlü tecellisine, Türkiye Cumhuriyeti’nin devletine ve milletine düşmandır. O gece milletimizin Sayın Cumhurbaşkanımızın bir işaretiyle meydanları doldurması, her kesimden pek çok vatandaşımızın kenetlenip birliğimize kast eden bu alçak saldırı karşısında göğsünü siper etmesi dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hadisedir. O gece kahraman milletimiz, Çanakkale ruhuyla ayağa kalkmış ve bu ülkede ikinci bir İstiklâl Mücadelesi yaşanmıştır.  

HAİN OYUNLAR BİZE İŞLEMEDİ

O güne dek kimilerinin 'Bunlardan bir şey olmaz' diye burun kıvırdığı gençlerimizin, söz konusu vatan olunca nasıl kahramanca mücadele ettiğine tüm dünya şahitlik etti. O gece hepimiz aynı hislerle bir kez daha emin olduk ki, yarınlarımız şuurlu ve cesur bir gençliğe emanet. Türkiye; 15 Temmuz 2016’da hasımlarının kendisinden beklediği yılgınlığa düşmüş, parçalanmış, yenilmiş bir ülke portresi çizmek yerine, büyük dağılmaların ve çözülüşlerin çağı olan 21. Yüzyılın belki de tek birliktelik fotoğrafını vermiştir. Başka coğrafyalarda denenen oyunların Türkiye’de tutmayacağını bir kez daha dost da düşman da görmüştür. 

15 Temmuz’un ardından 7 Ağustos günü İstanbul Yenikapı Meydanı’nda düzenlenen devasa mitinge akın eden milyonlar göstermiştir ki; Türkiye teröre ve onu dize getirmeye çalışan hiçbir kuvvete eğilmeyecektir. 

15 Temmuz gecesi, Türk insanının canı pahasına kazandığı demokrasi zaferini; bölgesel değil, küresel bir dönemeç olarak değerlendirmek gerekir. İnsanları tek tipleştiren, onların beynini yıkayıp saldırı emri bekleyen birer robota dönüştüren, sonra da gözünü kırpmadan yüzlerce insanı katletmesine sebep olan bu örgüt, sadece Türkiye için değil, bütün insanlığın medeniyet kazanımları için tehlike arz etmektedir. 

BAŞKOMUTAN BAYRAĞI ALTINDA

Türkiye; terörün her çeşidine karşıdır. Türk milleti, uzun yıllar terörle mücadele uğuruna evlatlarını şehit vermiştir. Bu maksatla devletimiz; terör saldırısı mağduru olan bütün ülkelerin acısını içinde hissederek, bu insanlık düşmanı gruplarla mücadelede her çeşit işbirliğine hazır olduğunu defaatle belirtmiştir. Fakat elim bir tablo olarak 15 Temmuz’dan sonra kamuoyu önünde duran manzara şu olmuştur; Türkiye, bu işbirliği isteklerinde daha önce olduğu gibi yine yalnız kalmıştır. 

Cehennem olsa da gelen göğsümüzde söndürürüz

"SENE-i devriyesinde net bir şekilde ifade etmek isterim ki, Pensilvanya’daki FETÖ elebaşı ve çetesi için hezimettir. FETÖ’nün, o gece Türkiye’ye yaşatmak istediği felaket, aziz ve necip milletimizin feraset ve irfanı ile bozguna uğramıştır. Biz dün Çanakkale’de, Sarıkamış’ta olduğu gibi bağımsızlığımız için, bayrağımız için bir gül bahçesine girercesine kara toprağa düşen şanlı bir milletin mensubuyuz. Merhum şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi “cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüzSırtımızı bu milletin çelikleşmiş imanından gayrı hiçbir şeye dayamadan yürüdüğümüz bu yolda; devletimizin bütün birimleri gibi Gençlik ve Spor Bakanlığımız da milletimize, bu vatanı canı pahasına müdafaa eden şehit ve gazilerimize layık olmak amacıyla çalışmalarını inanç ve heyecanla yürütmektedir.

En güçlü mesajı Samsun'dan vereceğiz

"Herkesin bildiği gibi ülkemiz son yıllarda pek çok prestijli spor organizasyonuna başarıyla ev sahipliği yapıyor. Erzurum’da gerçekleştirdiğimiz EYOF2017 öncesinde de, Deaflympics2017 hazırlık sürecinde de bu algının yaratılmaya çalışıldığını gördük. Fakat gururla ifade edebilirim ki; bugüne dek nasıl başarılı organizasyonlar düzenlediysek son bir yılda da pek çok seçkin organizasyonda muhteşem performanslar sergileyerek tüm davetlilerin ülkemizden memnuniyetle ayrılmasına vesile olduk. Samsun, 18-30 Temmuz tarihleri arasında 97 ülkenin iştirakiyle, dünyanın en geniş katılımlı Deaflympics oyunlarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu uluslararası organizasyonlara bakıp, umuyor ve diliyorum kötü niyetlerinden utanç duyacaklardır. Misafirlerimiz ülkemizden güler yüzle ayrılacak.