100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ordusunun Afyonkarahisar'da başlattığı ve İzmir'de düşmanın denize döküldüğü Büyük Taarruz'un bugün yıldönümü. Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Kurtuluş Savaşı'nı zafere götüren Büyük Taarruz emrinin verildiği Kocatepe ve zaferin şehri Afyonkarahisar, ecdadımızın bizlere mirası şanlı zaferin 100. yılını kutluyor.
ZAFER YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI
100'üncü yıl kapsamında, bu yıl ilk kez 1922 metrelik Türk bayrağı, 1922 katılımcı ile taşındı. Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, AK Parti Afyonkarahisar milletvekilleri Veysel Eroğlu, İbrahim Yurdunuseven ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak ve il protokolünün de katıldığı yürüyüş, Zafer Meydanı'nda tamamlandı. Güzergah boyunca izcilere, vatandaşlar da hem balkonlarından hem de yürüyerek ellerindeki Türk bayrakları ile destek verdi.
ATATÜRK ŞEHİTLİKTE
Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi'nin 100'üncü yıldönümünde hazırlanan "Milletin Azmi" belgeselinde, bazı birliklerin intikal ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı açılışındaki görüntüleri ilk kez yayımlandı. Kapsamlı arşiv çalışmasına dayanan belgeselde, bir kısmı ilk defa kullanılan video görüntüleri eşliğinde, Büyük Taarruz öncesinde yapılan hazırlıklar, Türk komuta heyetinin stratejik hamleleri, halkın mücadeleye katkıları anlatıldı. "Hazırladıkları "Milletin Azmi" belgeseli için ciddi kaynak taraması yapıldığını aktaran TTK Başkan Birol Çetin, "26-30 Ağustos arasında gerçekleşen çarpışmalar, bölgenin topoğrafyasına sadık kalınarak, gerçek uydu görüntüleri üzerinde animasyon teknikleri uygulanarak gösterildi" dedi.
KURGU DAVETE DEĞİL, CEPHEYE GİTTİ
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz'un son hazırlıklarını yürütürken, 16 Ağustos'u 17'sine bağlayan gece gizlice cepheye gitmişti. Baskın niteliğindeki taarruzun gizli kalmasına özel önem gösteren Atatürk, hareketinden önce Sovyet Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Aralov'dan bir konuda ricacı oldu. Aralov, daha sonra o ricayı anılarında şöyle anlattı: "Mustafa Kemal Paşa, elçiliğimizde onun da katılacağı büyük bir kabul töreni düzenlememizi, bunu bütün Ankara'ya yaymamızı, öteki devlet elçilerini de kabul törenine çağırmamızı benden rica etti. Herkes toplanıp Mustafa Kemal'in gelişini beklediği sırada yaveri gelerek Mustafa Kemal'in biraz rahatsız olduğunu ve gelemeyeceğinden ötürü özür dilediğini haber verdi. Mustafa Kemal ise bu sırada gizlice cepheye, Konya'ya hareket etmişti."
BAŞKAN ERDOĞAN KUTLAMALARA KATILACAK
Büyük Zafer'in 100'üncü yılını kutlayan Afyonkarahisar, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı da ağırlayacak. 29 Ağustos günü Başkan Erdoğan kente gelecek. Erdoğan'ın ziyaretlerde bulunup bir dizi açılış gerçekleştirecek. Erdoğan, Büyük Taarruzun 100'üncü yıl kutlamasıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıldönümü etkinliklerinin de startını verecek. Etkinlikler Cumhuriyet'in ilan edildiği 29 Ekim 1923'ün 100'üncü yıldönümüne kadar devam edecek.
DOĞU AKDENİZ'DE TÜRK HAKİMİYETİ PERÇİNLENDİ
Yunan taarruzunun, Sakarya Meydan Muharebesi ile püskürtüldüğünü, 26 Ağustos 1922'de başlatılan Türk Büyük Taarruzu'nun büyük zaferle sonuçlandığını vurgulayan Prof. Dr. Neşe Özden, "200 bin kişilik ordu gücüyle, 150 bin kilometrekarelik bir alanda büyük bir zafer. Buna bakarsak, Türk Büyük Taarruzu'nun gerçekten büyük bir başarı olduğunu görebiliriz" diye konuştu.
"İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ"
Özden, Atatürk'ün, Büyük Taarruz'da söylediği, "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir." ifadesinin önemine işaret ederek, şöyle konuştu: "Gazi Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanımız, burada çok önemli bir şeye işaret etmişti, Ege'ydi gösterdiği aslında ama o 'Akdeniz' diyor. Ege terminolojisinden ziyade biz tarihsel olarak oraya 'Adalar Denizi' veya 'Bahrisefid' diyoruz, 'sefid' ak demek. Bahrisefid süreci çok önemlidir. Doğu Akdeniz çok stratejik bir alan. Burası 3 kıta arasındaki bir deniz merkezidir. Bütün büyük devletlerin, büyük güçlerin hep ele geçirmek istedikleri bir alandır. Büyük Taarruz zaferinin Doğu Akdeniz'de, bu büyük hakimiyet alanı üzerinde bizim yerimizi perçinleyen büyük, önemli bir olay olduğunu söylemeliyiz." Özden, "1917'de Mustafa Kemal Paşa ve Cemal Paşa'nın Yıldırım Orduları Komutanı Falkenhayn'ı uyardıklarını biliyoruz. Mustafa Kemal Paşa'nın eleştirileri oldu 'Gazze kurtarılmalı, Kudüs bırakılmamalı' diye. Ama Falkenhayn'ın yanlış politikalarıyla Kudüs ve Gazze kaybedildi."