Açıklamanın devamında, "BTÖ mensupları ile yapılan ilk mülakatta, örgüt mensupları; örgütün, gençleri saflarına katmak için 'imkansız vaatlerle' propaganda yaparak, psikolojik etkileme yöntemlerine başvurduğunu; ancak örgüte katılan tüm gençlerin hayal kırıklığına uğrayarak, örgütün ahlaksızlığı ile gerçek yüzünü gördüklerini ve fırsatını bulduğu anda kaçmaya hazır çok sayıda örgüt mensubu olduğunu; çok sayıda teröristin teslim olmayı istediğini ancak teslim olmaları halinde güvenlik güçleri tarafından kendilerine işkence yapılacağı ve öldürülecekleri yönünde asılsız propaganda yapıldığını, örgüt mensuplarının moral ve motivasyon olarak bitik durumda olduğunu, morallerinin bozuk olduğunu, herkesin gerçeğin farkında olduğunu ancak cesaret edip dile getiremediğini, fısıltı olarak dile getirenlerin, grup sorumluları tarafından ajanlıkla suçlanarak ağır şekilde cezalandırıldığını, gençleri örgüte kazandırmak için özgürlükçü ifadeler kuran örgüt mensuplarının; gençleri dağlara çıkardıktan sonra gerçek yüzlerini göstermeye başladıklarını, örgütten ayrılmanın sonucunun ölüm olacağını, gençlerin örgütün yalanlarına kanmamaları gerektiğini, teslim olduktan sonra devletten hiç beklemedikleri bir muamele gördüklerini, sürecin her aşamasında güvenlik güçlerinin yanlarında olduklarını, içten ve samimi davrandıklarını, devletin bu gerçek yüzünün bilinmesi halinde örgütte kimsenin kalmayacağını, teslim olmak isteyen örgüt mensuplarının vakit geçirmeksizin en yakın güvenlik kuvvetine müracaat etmeleri ya da telefon etme imkanı bulurlarsa 140/155/156 numaralarını aramalarının kendileri için tek kurtuluş olacağını ifade etmişlerdir" denildi.