İnsanların partnerlerini neye göre seçtiklerine dair açıklamalarda bulunan Harzadın, açıklamalarında şu sözlere yer verdi: "Uygun bir partner arayışında olan kişi için romantizm, başlangıçta önemli olan konulardan biridir. Romantik bir ilişkide, ilişki başladıktan kısa bir zaman sonra partnerler birbirleri ile derinlemesine bir bağ kurmak isterler. Bu derinlemesine bağ çoğaldıkça yoğun bir yakınlık ve samimiyet duygusu gelişir. Bu yakınlık arttıkça da kadın ve erkek birbiri hakkında bilgi toplamaya başlar. Âşık kişi için en önemli konu partnerin sevecen, ilgili, duyarlı ve romantik olmasıdır. Eğer partner bu özellikleri karşılayabiliyorsa, buna ilaveten onu fiziksel olarak çekici, yakışıklı veya güzel bulmak da ister."
Âşık olunacak kişinin zeki olmasına da önem verildiğinin altını çizen Timur Harzadın, "Ayrıca zeki olması, iletişim yeteneklerinin gelişmiş olması, empati yapabilmesi, eğlenceli ve komik olması da istenen diğer özelliklerdir. Her iki taraf da birbirlerinin yaşanmışlıkları, aileleri, eğitimleri ve meslekleri hakkında bilgi sahibi olmaya çalışır. Gün içerisinde neler yaptıklarını, hobilerini, olumlu ve olumsuz özelliklerini, kısacası karakterlerine ve hayatlarına ilişkin tüm detayları bilmek ister, karşı taraf hakkında bilgi toplarken bir yandan da kendileriyle ilgili detayları partnerlerine anlatmak isterler. İlişki ilerledikçe yakınlık artar. Bu yakınlık ve bağ her iki tarafın da heyecanlanmasını ve çok iyi hissetmesini sağlar. Bu yüksek duyguları daha güçlü deneyimlemek için partnerler giderek daha sık görüşmeye ve birbirleriyle daha fazla zaman geçirmeye başlarlar." dedi.
Serotonin ve dopamin hormonu sayesinde aşıkların kendisini iyi hissettiğini belirten Timur Harzadın, açıklamalarında şu sözlere yer verdi: "Peki neden âşık oluyoruz?" bölümünde etkilerini anlattığımız oksitosin hormonunun da etkisiyle partnerine güçlü bir şekilde bağlanır ve birbirlerinin olumlu yönlerini daha fazla görürken, olumsuz yönlerini daha az görme eğilimine girer. Sonuç olarak aşk duygusunun yoğun yaşandığı ilk zamanlarda, her iki taraf da birbirlerini pozitif bir insan olarak görürler.
Âşık olmanın kişinin bulunduğu kültüre ve yetiştirildiği aileye göre kendi içinde bir matematiği olduğunu belirten Harzadın, bu konu hakkında da şu sözlerle açıklamalarda bulundu: "Bu durumla ilgili genel olarak kimlere aşık olduğumuzla ilgili şu tespitleri yapabiliriz: İnsanlar çok beğendikleri ya da nefret ettikleri, sık gördükleri ve sürekli sohbet ettikleri, anne ve babaya kişilik olarak benzeyen ya da onun tam zıddı olan insanlara aşık olur. Burada maddelerin uzatılabildiğini söyleyebilirim. Önemli olan aşkın bir matematiği olduğunu bilmek."