Ünal: Hakan Evrim maalesef haysiyetli davranıp itirafta bulunmadı

AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal, 'Hakan Evrim'in savunmasının son kısmında gördük ki son derece yalancı, şeref ve haysiyet gibi değerlerden yoksun bir kişilik. Başından sonuna kadar yalan söylediğine şahit olduk. Darbenin en tepesindeki isimlerden bir tanesi olmasına rağmen maalesef haysiyetli davranıp itirafta bulunmadığını gördük.' dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin Sincan Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesindeki duruşma salonunda 486 kişinin yargılandığı davayı takip eden Ünal, verilen arada AA muhabirine açıklama yaptı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "Sizi kanaat önderimiz Gülen ile görüştürürüz" dediği belirtilen eski 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Evrim'in savunmasını değerlendiren Ünal, Evrim'in savunmasında "Fetullahçı" bir dilin ve düşünce yapısının hakim olduğunu ifade etti.

"Evrim, darbe girişiminin bir tiyatro olduğunu, düzmece ve kontrollü bir darbe olduğunu ifade ederek, TSK'yı da töhmet altında bırakan bir savunma yaptı" değerlendirmesinde bulunan Ünal, "Hakan Evrim, bu davanın en önemli isimlerinden bir tanesi. Akıncı'daki kamera görüntülerinden biliyoruz ki davanın sivil sanığı Kemal Batmaz'a başıyla asker selamı veren sözde tuğgeneral. Aynı zamanda Genelkurmay Başkanımıza 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim' diyen bir darbeci." diye konuştu.

Evrim'in savunmasında başından sonuna kadar "yalan" söylediğini vurgulayan Aydın Ünal, "Hakan Evrim'in savunmasının son kısmında gördük ki son derece yalancı, şeref ve haysiyet gibi değerlerden yoksun bir kişilik. Başından sonuna kadar yalan söylediğine şahit olduk. Darbenin en tepesindeki isimlerden bir tanesi olmasına rağmen maalesef haysiyetli davranıp itirafta bulunmadığını gördük." dedi.

"ABD TÖHMET ALTINDA KALACAK"

Sanıklar üzerinde "Fetullahçıların ve ABD'nin" baskısı olduğunu kaydeden Ünal, şunları söyledi:

"Bu baskıdan dolayı kimse itirafçı olamıyor, gerçekleri anlatmıyorlar, o gece yaşananları bütün çıplaklığıyla milletin önüne sermiyorlar. Haysiyetlerini, şereflerini ve gururlarını ayaklar altına almak pahasına Fetullah Gülen'i savunuyorlar. Elebaşı Gülen ile ABD'yi de korumaya devam ediyorlar ama bu onları kurtaramayacak."

Darbe girişiminde ABD'nin veya ABD'nin içerisinde bir grubun olduğunun bilindiğini kaydeden Ünal, şöyle devam etti:

FETÖ elebaşı Gülen, böyle bir darbe girişimini planlayacak, organize edecek, icra edecek güce, bilgi ve birikime sahip birisi değildir. Gülen, böyle büyük örgütü kurabilecek, büyütebilecek ve yönetebilecek bir kabiliyeti de yoktur. Fetullah Gülen, zavallı bir şarlatandır. Gülen'i kukla olarak kullanan bir devlet var, bu devlette ABD'dir. Bütün yargılamalarda sanıkların savunmalarına baktığımız zaman, darbe girişimiyle Gülen ile dolayısıyla ABD ile bir irtibatın kurulmaması için çaba harcıyorlar. Eğer herhangi bir sanık çıkar da 'bunu Fetullah Gülen organize etti' derse o zaman Gülen'i koruyan, kollayan ABD töhmet altında kalacak.

FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün ABD Başkonsolosluğu tarafından, fiilen kullandığı ve darbe gecesi yanında bulundurduğu hattından aranmasından en ufak bir şüphenin olmadığı bildiren Ünal, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"MİT tırları hadisesinde de aynı şekilde ABD Büyükelçiliği'nden bir aramanın yapıldığını biliyoruz. ABD içinde bir grup, bu olayların tamamen içindedir, bunları kontrol etmektedir. Fetullah Gülen ya da yargılanan sanıklar sadece maşadır, burada asıl failin ABD içinde bir grup olduğunu biliyoruz. Bunun için de olayların aydınlanmasını istemiyor, sanıkları tehdit ediyorlar, çok az itirafçı çıktığını görüyoruz. Bu millet, ABD'nin birçok oyununu bozmuştur, inşallah bu oyununu da bozacaktır."

Darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitlerin ve yaralanan gazilerin yakınlarına da seslenen Ünal, "Her zaman söylediğim gibi şehit ve gazi ailelerimiz, müsterih olsunlar, bu dava er ya da geç neticelendirilecek. Bu yalanlar ortaya çıktığında bunlar en ağır cezalara çarptırılacaklar. O zaman şehit ve gazi ailelerimizi yüreği soğuyacak. Sanıklar, karar verildikten sonra da hapiste çürümeye başlayacaklar. İnanıyorum ki o zaman ne yaptıklarının farkına varacaklar, onları kimsenin kurtaramayacağını anlayacaklar ve pişman olacaklar ama iş işten geçecek." diye konuştu.