Sabah
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6lık depremlerin ardından tüm dünyayı dehşete düşüren görüntüler gelmeye devam ediyor. Yer kabuklarının kırılmasıyla çok büyük deformasyonların gelişirken, depremlerin şiddeti yer kürede de gözle görülür biçimde değişikliklere neden oldu.
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin ardından yayınlanan yeni bir analiz, Türkiye depremlerinin şiddetini bir kez daha gözler önüne serdi. Haber ajansı Reuters tarafından, dünya çapında uzman ve bilim insanlarının Kahramanmaraş depremlerini değerlendirdiği analizde, yer kabuğunun şekil değiştirdiğine dikkat çekildi. "Dünyanın şeklinin değiştiği dün" başlıklı analizinde Reuters, depremlerin oluşturduğu yarıkları ve kırıkları mercek altına aldı.
ŞEHİRLER PARÇALAR AYRILDI
Sabah'ın haberine göre, Depremler sırasında yeryüzünün hareket ettiği yönlere ilişkin bir grafikte, zıt yönlü olarak yaşanan değişimlerin yer kabuğunda oluşan 7 metrelik yarıklara yol açtığı ele alındı. Depremin merkez üssünden yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan Hatay'ın Tepehan Mahallesi'nde dahi kaydedilen büyük yarıkların, depremin boyutunu gösterdiği ifadeleri yer aldı.
Hatay'ın Altınözü ilçesinin 1000 haneli 7 bin nüfusla Tepehan Mahallesi'ndeki bir zeytin bahçesinin ikiye ayrıldığına, 300 metre uzunluğunda, 40 metre derinliğinde ve 50 metre genişliğinde bir vadinin oluştuğuna yer verilirken, bölgenin yer şeklinin değiştiğine vurgu yapıldı.
NASA'da görev yapan jeofizik uzmanı Eric Fielding'e göre, yer kabuğunu kıran depremler, 1906 yılında ABD tarihinin en büyük depremlerinden biri olarak kabul edilen 1906 San Francisco depremiyle benzer özellikler gösteriyor. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Chris Milliner'ın sağladığı bilgiler göre deprem sırasındaki zıt yönlü hareketler sonucu oluşan 5 ila 7 metrelik yer değişimleri, felaketin boyutunun belirlenmesinde önemli bir etken.
DEPREM NEDEN YIKICIYDI?
Yeryüzünü oldukça yakın bir şekilde gerçekleşen depremde, fay hattının direkt olarak üzerinde bulunan yerleşim yerlerinin en büyük yıkımı yaşadığına da dikkat çekildi. Sismolog Susan Hough'a göre yerleşimin doğrudan fay hattının üzerinde olmasının ise çeşitli nedenleri var.
(Grafik: Fay kırığının doğrudan etki ettiği yerleşim noktaları)
Dağların bitimindeki düzlüklerin yerleşim için tercih edilmesindeki en önemli etkenlerden birinin su kaynakları olduğuna dikkat çeken Hough, bu hatların çeşitli doğal kaynaklar bakımında da zengin olduğuna dikkat çekti.
(Grafik: Fay hattı üzerindeki yerleşim nedenlerinin başında suya ulaşım ve erişilebilirlik yer alıyor)
Diğer bir grafikte ise doğrudan fay üzerinde bulunan kasaba ve köylere dikkat çekildi.
Buralarda yaşanan kırıkların çok daha büyük olduğu belirtilirken doğrudan fay hattı üzerinde yer almasa da şehirlerin bu denli yıkımla karşılaşmasının nedeninin yer altından devam eden bağlantılar olduğuna yer verildi.
Uydu görüntülerinde yer kabuğunun değişimine dikkat çekildi. Art arda görüntülenen uydu görüntülerinde, yerleşim yerlerinin lokasyonunun değiştiğine vurgu yapıldı.
Kahramanmaraş'ın Tevekkeli köyünün uydu görüntülerine yer veren analiz, köyde derin yarıklar ve çatlaklar oluştuğunu söyleyerek tüm köyün birkaç metre kaymış olduğunu söyledi.
Çifte depremin, yer kabuğunda iki devasa yarık oluşturduğuna yer veren analizde, bunun olağan dışı olduğunu yeniden vurgu yapıldı.
Diğer bir kıyaslamada ise, Türkiye depremlerinin dünya tarihinde yaşanan önemli depremlere göre değerlendirilmesi yer aldı.
Benzer şekildeki depremlerin ardından yaşanan yer kabuğu yarıklarının değerlendirildiği grafikte Tayvan, Güney Kore, ABD, İngiltere, Tayvan, Endonezya, Sri Lanka, Güney Kore ve Portekiz'de yaşanan kara kütleleri kırıkları gösterildi.
Türkiye'deki fay kırığının, bu denli fazla yerleşim yerinin altından geçmiş olmasının korkunç olduğuna değinildi.
(Grafik: Fay kırıklarına yakın olan nüfusun yoğunluğu)
Grafik: Depremlerin ardından yer kabuğunda meydana gelen yarıkların boyutu