1
TSK'DAN İHRAÇ EDİLDİ
Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'nin özel kalem müdürü olan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen Öktem, darbe girişiminden sonraki günlerde cumhuriyet savcısına verdiği ifadede, olay günü 09.30 sıralarında Genel Komutanlık binasına geçtiğini söyledi.
''GALİP MENDİ 11.30 SIRALARINDA KOMUTANLIK BİNASINA GELDİ''
O gün, Orgeneral Mendi'nin bir rahatsızlığı nedeniyle GATA'ya gideceğini ifade eden Öktem, Mendi'nin 11.30 sıralarında komutanlık binasına geldiğini aktardı.
Öğleden sonra kendisinin yerine atanan yarbayla birlikte arza çıktıklarını belirterek, "Kendisinin akşam saat 19.30'a kadar herhangi bir programı yoktu. Dinleneceğini söyledi. Saat 19.30'da Tümgeneral Burhanettin Aktı'nın çocuğunun Gazi Orduevi'nde düğünü vardı. Bu düğüne katılacağını söyledi. Cumartesi akşamı da Donanma Komutanının İstanbul Fenerbahçe Orduevi'nde çocuğunun düğünü yapılacaktı. Oraya katılıp katılmayacağını sorduk. Akşam saatlerinde karar vereceğini söyledi. Genel komutan düğüne katılmak için komutanlık binasından 18.30 sıralarında ayrılıp gitti" dedi.
''GÖREV YERİMİ TERK ETMEMEM SÖYLENDİ''
Yarbay Yasin Kayabaşı ile beklemeye başladıklarını söyleyen Öktem, şu beyanda bulundu:
''YARBAY YUSUF KÖZ İKİNCİ KATTAKİ REHİNELERDEN SORUMLUYDU''
Odadayken, karargahta görev yapan ancak darbe içerisindeki görevini bilmediği Yarbay Erdoğan Çiçek'in geldiğini, Yarbay Yusuf Köz'ün de ikinci kattaki rehinelerden sorumlu olduğunu söyleyen Öktem, ikinci kata çıktığında, bu rehineler arasında Emniyetten üç kişi ile karargahta çalışan, 3-4 sıra halinde dizilmiş 20-30 kişinin bulunduğunu anlattı.
''REHİNELERİN ELLERİ VE GÖZLERİ BAĞLI DEĞİLDİ''
Rehinelerin hiçbirinin eli, kolu, yüzü ve gözlerinin bağlı olmadığını ve koltuklarda oturduklarını ifade eden Öktem, rehinelerin başında da Yarbay Köz'ün emrinde birçok kişi bulunduğunu söyledi.
''YARBAY MEHMET AYDIN DA DARBECİLERLE BİRLİKTEYDİ''
Zaman zaman Yarbay Yasin Kayabaşı'nın yandaki odasına gidip geldiğini aktaran Öktem, şunları kaydetti:
''UYARI ATEŞİ AÇILMASI EMRİNİ NİZAMİYEDEKİLERE ULAŞTIRDIM''
Öktem, uçak ve paletli zırhlı araçların seslerinin geldiğini, ayrıca patlamalar olduğunu ve olayların gece yarısı uzun süre devam ettiğini anlattı. Ana nizamiyeye indiğini, orada biri tank olmak üzere üç zırhlı aracın komutanlık binasını korumak üzere mevzilendiğini ifade eden Öktem, karşıda vatandaşların bulunduğunu belirtti.
Tanklardan ateş edildiğini görmediğini, tekrar yukarı çıktığını ve basını takip ettiğini anlatan Öktem, "Genel Komutandan bilgi alamadığım için endişeleniyordum. Her tarafta tanımadığım, silahlı, teçhizatlı kişiler vardı. Bir süre sonra makamda kullandığım resmi telefondan, daha önceden irtibat kurduğum kişi bana ulaştı. Beni arayan numaraya ben ulaşamıyordum. Ancak o kişi bana istediği zaman ulaşabiliyordu. Ana nizamiyeye inmemi söyledi. Eğer vatandaşlar nizamiyeye yaklaşırsa, uyarı ateşi açılmasını istedi. Ben de verilen emirleri nizamiyedekilere ulaştırdım" ifadelerini kullandı.
''NİZAMİYEDEKİLER VATANDAŞLARA DOĞRU ATEŞ AÇTI''
Öktem, uçakların alçak uçuş yaptığını, komutanlık binasının camlarının sallandığını dile getirdi. Camların kırılıp, yaralanmaktan endişelenerek, Yasin Kayabaşı'nın odasında bir süre kaldığını aktaran Öktem, sonra kontrol için ana nizamiyeye gittiğini, zırhlı araçlardan birinin içeri girdiğini söyledi. Bir zırhlı aracın "C" nizamiyesine doğru gittiğini, zırhlı araçlardan sorumlu kişi ile irtibat kurmak istediğini ancak bunu başaramadığını anlatan Öktem, "Nizamiyedekiler vatandaşlara doğru ateş açtılar ancak tanklardan ateş açılıp açılmadığını bilmiyorum" dedi.
''İKİ REHİNEYİ DE YANIMA ALIP, ORMANLIK ALANA DOĞRU GİTTİK''
Nizamiyeden ayrılmasından bir saat sonra, kimin kullandığını ve komuta ettiğini bilmediği zırhlı araçların komutanlık binasından çekilmesinin söylendiğini dile getiren Öktem, komutanlık binasının sabaha karşı tenhalaşmaya başladığını belirtti.
Öktem, ifadesine şöyle devam etti:
''MEVZİDE 15-20 DAKİKA BEKLEDİK''
Öktem, mevzide beklerken daha önce görmediği, hangi askeri birlikten olduğunu bilmediği Burak adlı astsubay ile tanıştığını, 15-20 dakika kadar beklediklerini, oradayken kendilerine daha önce gördüğü, Mustafa adlı, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezi'nde çalışan, üsteğmen ya da yüzbaşı birinin daha katıldığını anlattı.
''METRUK BİR BİNANIN KÖMÜRLÜĞÜNE GİRİP SAKLANDIK''
Mevzide bir süre bekledikten sonra tel örgüleri geçerek, su deposunun olduğu kısımlardan dışarı çıktıklarını kaydeden Öktem, yakında bir polis karakolu ve yanında da metruk bir bina olduğunu, bu binanın kömürlüğüne girerek, saklandıklarını ifade etti.
''EVİN KÖPEĞİ HAVLADI, EVDEKİLER İHBAR ETTİ, POLİSLER GELİP YAKALADI''
Çevreden zırhlı araç sesleri geldiği için Burak ve Mustafa'ya "Bekleyelim" dediğini bildiren Öktem, burada 3-4 saat kadar beklediklerini, evin köpeğinin havladığını, evdekilerin ihbarda bulunduğunu ve polislerin gelerek, kendilerini yakaladıklarını kaydetti.
''DARBE İÇERİSİNDE YER ALMAM, İRADEM DIŞINDA GERÇEKLEŞTİ''
"Benim darbe içerisinde yer almam, iradem dışında gerçekleşmiştir" iddiasında bulunan Öktem, "Komutanın emri üzerine, ben denilenleri yaptım. Askeri darbeye kalkışanların bir grup olduğunu fark ettiğimde iş işten geçmişti. Sıkıyönetim ilanını bir grubun yaptığını sonradan anladım. Genelkurmay Başkanlığının da sıkıyönetim ilan edemeyeceğini bilirim" dedi.
Öktem, "Fetullah Gülen grubu' ile ilgisinin olmadığını, kendisine bu gruptan atanmış bir 'abi' bulunmadığını" iddia ederek, "Askeri darbeye kimin teşebbüs ettiğini bilmiyorum. Benim, karargahtan irtibatlı olduğum kimse yoktur" ifadesini verdi.
''REHİNELERİN BAŞINDA BEKLEYEN KİŞİ...''
Tutanağa göre, ifadesinin bu kısmından sonra Öktem'e bazı deliller üzerinden teşhis yaptırıldı. "Fotoğraf teşhis tutanağındaki görüntü ile iki numarada gösterilen şahıs benim. Elimdeki silah, bahsettiğim MP5 silahtır." diyen Öktem, şöyle devam etti: