AA
Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, UAD'de İsrail aleyhindeki soykırım davasına Türkiye'nin müdahillik beyanını Divan'a sunmadan önce basın mensuplarına değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin Filistin'in haklı davasının takipçisi olacağını belirten Yüksel, "Türkiye, kural temelli uluslararası hukukun yanında olduğunu, Türkiye, soykırıma karşı olduğunu, Türkiye, insan haklarından yana olduğunu en yüksek sesle cesur bir şekilde ve Birleşmiş Milletler'in en üst yargı organı, 'Dünya Mahkemesi' dediğimiz UAD'de Filistin halkının yanında olduğunu bir kez daha dünyaya ilan edecektir." dedi.
Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahillik kararı aldığı andan itibaren TBMM hukuk heyeti olarak titizlikle çalıştıklarını, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve uluslararası hukukçulardan oluşan hukuk ekibiyle bu çalışmayı neticelendirdiklerini ifade etti.
Türk heyeti olarak ilk günden itibaren davayı yakından takip ettiklerini söyleyen Yüksel, tüm duruşmalara katıldıklarını dile getirdi.
Davada çalışan Güney Afrikalı hukuk heyetine AA'nın İsrail'in Gazze'de işlediği suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan, temel delil niteliğindeki "Kanıt" kitabının ve diğer materyallerin sunulduğunu belirten Yüksel, "Hatta duruşmalarda videolar ve resimlerden alıntılar da yapıldı ve gösterilmişti. Tüm dünya kamuoyu bu duruşmaları canlı izlemişti." diye konuştu.
"NETANYAHU'NUN VE ONUN CİNAYET ŞEBEKESİNİN OLMASI GEREKEN YER UAD"
Yüksel, UAD'nin dava kapsamında 3 ihtiyati tedbir kararı vermesine rağmen İsrail'in bu kararlara uymadığına dikkati çekerek, "Bütün bunlara rağmen İsrail her zaman olduğu gibi hukuk tanımazlığıyla birlikte cezasızlık algısıyla hareket etti ve mahkemenin kararlarına uymadı." dedi.
ABD Kongresinde konuşma yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun alkışlanmasına değinen Yüksel, "Netanyahu'nun ve onun cinayet şebekesinin olması gereken yer işte tam da burası. Uluslararası Adalet Mahkemesinde sanık sandalyesinde oturacaktır ve yargılanarak cezasını çekecektir." ifadesini kullandı.
İsrail'in sivilleri hedef alan saldırıları, insani yardıma izin vermemek için sınır kapılarını kapatması, sağlık sistemini çökertmesi ve Filistinlileri insandışılaştıran söylemlerine işaret eden Yüksel, "İşte tüm bunlar aslında suçların en adisi olan soykırım suçunun işlendiğinin kanıtlarıdır." diye konuştu.
Yüksel, "Türkiye, güçlü bir sesle haklının ve mazlumun yanında olmasıyla birlikte artık bundan sonra bu davanın doğrudan müdahili olacaktır ve bu davayı sonuna kadar en iyi şekilde devam etmesini sağlayacaktır." dedi.
"BUNUN, HÜR DÜNYANIN TÜM DEVLETLERİNE ÖRNEK OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ"
Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal da müdahillik dosyasının hazırlanmasının Dışişleri ve Adalet Bakanlığının ortak çalışması olduğunu söyledi.
Büyükelçi Ünal, "Bugün yüce Meclisimizin de desteğini göstermek üzere ilgili komisyon başkanımız da burada. Hep birlikte bu müdahillik kararını sunacağız." dedi.
Ünal, Türkiye'nin davayı başından itibaren yakından takip ettiğini belirterek "3 ihtiyati tedbir kararı alındı ancak maalesef İsrail'in bunların hiçbirisine uymadığını hep beraber sahada gördük. Bu vahametin ne kadar ileri aşamalara geldiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bugün de Türkiye Cumhuriyeti olarak UAD'ye bu davaya müdahil olma başvurumuzu yapacağız." ifadesini kullandı.
Bu kararın örnek olmasını temenni ettiklerini kaydeden Ünal, "Bunun kural temelli uluslararası kurallara dayalı bir dünya görmek isteyen hür dünyanın tüm devletlerine bir örnek olmasını ve başvurmuş olanlara ilaveten diğer devletlerin de müdahil olarak başvurularına yol açacağını temenni ediyoruz, bunu arzuluyoruz." diye konuştu.