Sarraf fiyaskosu FETÖ için yıkım oldu

ABD merkezli düşünce kuruluşu THO'nun Başkanı Ali Çınar: FETÖ'cülerin Türkiye karşıtı bir kara propaganda merkezi olduğu bir kez daha tescil edilmiş oldu. Her operasyonda olduğu gibi bu kumpası da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Sarraf tiyatrosu onlar için yeni bir yıkım oldu.

1

ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Turkish Heritage Organizasyon (THO), Gezi provokasyonundan bu yana Türkiye'ye yönelik iftira ve karalama kampanyalarına yönelik güçlü ve etkili bir mücadele veriyor. Son dönemde başta FETÖ ile mücadele ve Ortadoğu'daki son gelişmeler olmak üzere Türkiye'yi yakından ilgilendiren birçok önemli konuda organizasyonlarla adını duyuran Turkish Heritage Organizasyon'un (THO) Başkanı Ali Çınar ile Türkiye- ABD ilişkilerinde son durumu konuştuk. Ali Çınar, "Her operasyonda olduğu gibi bu kumpası da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Sarraf tiyatrosu onlar için yeni bir yıkım oldu" dedi.

 Ali bey ABD'de yürüyen Sarraf davasını sormak istiyorum. Bu kumpas davasında FETÖ amacına ulaşabildi mi?

Şu anda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Sarraf davasının ilk gününde mahkeme salonu FETÖ'cülerden geçilmiyordu. Sosyal medyadan canlı yayınlar yapılıyor ve ilgi görüyorlardı. Çok umut bağlamışlardı. Türkiye kamuoyu buradaki kumpasın farkına vardı. Ortada çok açık bir tiyatro vardı. Bugün gelinen noktada istediklerini elde edemedikleri gibi Türkiye karşıtı bir kara propaganda merkezi oldukları artık tescil edilmiş oldu. Her operasyonda olduğu gibi bu kumpası da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Sarraf tiyatrosu onlar için yeni bir yıkım oldu.

 Sarraf davası detayına geçmeden önce sormak istiyorum. FETÖ bu davada neden bu kadar ilgili?

Çok net. Türkiye'deki kamuoyunu etkileyip 2019 seçimlerinde belirleyici olmaya çalışıyorlar. Amaçları ellerine geçen her fırsatta Türkiye'yi yıpratmak. Dahası Türkiye'ye dönmeyi planları bile yapıyor olabilirler. Türkiye'de FETÖ tehlikesi püskürtülmüş olabilir. Ancak yurtdışında hala operasyon güçleri var. Dikkatli olmak gerekir.

 FETÖ Sarraf kumpasından çok ümitliydi. Neden bu algı operasyonunda da başarısız oldu?

ABD'deki Türk toplumunun Türkiye ile bir birlik beraberliği var. Bu dava ile bu birliğin çatırdayacağını düşünüyorlardı. Ancak süreç bekledikleri gibi gelişmedi. ABD kamuoyunda da Türkiye kamuoyunda da bunun bir karşılığı olmadı. Her ne kadar bazı ABD'li medya kuruluşlarını kendi argümanları doğrultusunda kullansalar da istedikleri kamuoyunu oluşturamadılar. Zaten Türkiye kamuoyu da sadece ABD'yi ilgilendiren tek taraflı bir ambargonun delinmiş olma iddiası ile çok fazla meşgul olmadı. Sürekli kasım ve aralık ayına işaret eden örgüt, tabanını bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı.

 Teröristbaşı Gülen sürekli olarak kasım-aralık ayı diyordu. Bu kumpas da çöktü. Örgütün yeni hedefi şimdi ne olabilir?

Sürekli Türkiye düşmanlığı üzerine kurulu bir stratejinin örgüt tabanında ciddi rahatsızlıklar oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sürekli Türkiye'ye karşı kara propaganda yapan bir merkez haline dönüşmek sürdürülebilir bir şey değil. Bu bence büyük bir kırılmaya neden olacaktır. Yaklaşık 5 yıldır bu örgütün yaptığı operasyonların tamamının hüsranla sonuçlanması ve son umut olan Sarraf davasının da uluslararası kamuoyunda ilgi görmemesi FETÖ tabanının demoralize olmasına neden olduğunu gözlemliyoruz.

 Peki, bütün bu kumpasların merkezinde olan isim yani Gülen hâlâ ABD'de yaşıyor. İade konusunda hiç ilerleme yok mu?

ABD'nin FETÖ davası konusundaki kanıtları hala yeterli bulmuyor olması şaşırtıcı. Bu durum Türkiye-Amerika ilişkilerine zarar vermeye devam ediyor. Sadece 167 okulda 80 bin öğrenci için ABD yönetiminden aldıkları 750 milyon doların üzerinde bir destek var. Kendi vergilerinden kesilen paralarla yapılan bu ödemeden ABD halkı da rahatsız. Türkiye FETÖ konusundaki haklı davasında ABD kamuoyuna ve Trump yönetimine kendisine anlatmaya devam etmesi gerekir. Süreç yavaş ilerliyor ama ümitsiz değilim.

TRUMP GERİ ADIM ATMAZ ZAMANA YAYAR

(ABD yönetiminin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı)

 Trump'ın çok tartışılan bu adımları atmasında iç politikadaki sıkışmışlığının da etkisi olabilir mi?

Olabilir tabii. İç etkenler Trump'ın özellikle dış politikada almış olduğu kararlarda çok belirleyici oluyor. Çünkü ABD medyası, kamuoyu, hatta kendi partisinden bazı kongre üyeleri ve senatörleri ile bile ters düştüğünü görüyoruz. Bu sıkışmışlık Trump'ın dış politikasına da yansıyor.

 Peki, Trump geri adım atar mı?

Trump geri adım atmaz. Öyle bir çılgın yönü var. Ancak tepkileri göz önünde bulundurarak büyükelçiliğin taşınmasını zamana yayabilir. Hatta bu uzun yıllar da sürebilir. ABD bu kararla AB, BM, Vatikan ve İslam dünyasını karşısına aldı. Bu tepkilerden sonuç alınması isteniyorsa sürekli olması gerekiyor. Çünkü bu tepkiler ABD'nin tavrını belirleyecektir.

 Türkiye Kudüs konusunda daha fazla ne yapabilir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hamleleri çok önemli. Katar krizinde olduğu gibi Kudüs krizinde de en etkili diplomasiyi yürütüyor. Bunu sürdürmemiz gerekir. Bazı Arap liderler ise aynı kararlı duruşu gösterememeleri de üzücü.

 Kudüs krizi ile birlikte Türk- ABD ilişkileri de bir kez daha krize girdi. İki müttefik ülkenin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

ABD, Türkiye'yi kaybetmek istemiyor. Karşılıklı diyalog ve iletişim kanallarının açık olmasıyla 2018 yılı içerisinde birçok sorunun çözülmesini umut ediyoruz. Tabi karşılıklı güvenin yerine gelmesi koşuluyla. Şu an Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güven sorunu var. Özellikle Trump'ın iç politikadaki sorunları ve kurumlar arasındaki farklı sesler bu konuda kafa karışıklığına neden oluyor. (Sabah)