Prof. Dr. Mücahit Öztürk: Bağımlılık evrensel bir sorundur

Alkol, sigara, madde, kumar, teknoloji gibi birçok bağımlılık her geçen gün yükselerek artmakta. Bağımlılıkla ilgili tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sivil toplum kuruluşu Yeşilay büyük mücadele içinde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, birçok siyasetçi ve kurum da bu çabaya destek vermektedir. Peki, madde bağımlılığı başta olmak üzere, bağımlılıktaki artışa yol açan sebepler ve çözüm için yapılması gerekenler neler? Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk yürütülen çalışmaları anlattı.

1

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması çok ciddi zararlara sebep olabiliyor. Her yıl 1 ila 7 Mart arası Yeşilay haftası olarak kutlanmaktadır. Bizde farkındalığı arttırmak, bilinçli birer toplum yaratmak için Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk yürütülen çalışmaları Star gazetesi muhabiri Melek Aydın’a anlattı

Bağımlılık gelişen dünyayla birlikte değişiklik gösterdi. Artık teknoloji bağımlıları diye bir kategori var bununla ilgili neler söylemek istersiniz? Teknoloji bağımlıları için yürütülen çalışmalar nelerdir?

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabiliyor. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmakta.

Teknoloji günümüzün kaçınılmaz ve vazgeçilmez gerçeği. Çağın gerekliliği. Bizler teknolojiye karşı değil, teknolojinin yanlış ve kontrolsüz kullanımından kaynaklanan sorunlara dikkat çekiyoruz, teknolojinin getirdiği olumsuzluklardan biri olan bağımlılığa karşıyız. Diğer türlü neslin teknolojiyi, gelişmeleri, bilişimi takip etmeli ve bu alanda kendilerini geliştirmelidirler. Teknoloji bağımlılığı, aşırı ve kontrolsüz kullanımı üzerine bazı kıstaslarımız var. Teknoloji (bilgisayar/tablet/telefon/internet/sanal oyun) başında harcanan vakit giderek artıyorsa, teknolojiden uzak kalınca huzursuzluk, uykusuzluk, öfke gibi yoksunluk belirtiler ortaya çıkıyorsa,  teknoloji kişinin sorumluluklarını iş, okul, aile, bireysel temizlik gibi, yerine getirmesinin önüne geçiyorsa teknoloji kullanımı riskli bir seviyeye gelmiş ve bağımlılık tehlikesinin sinyallerini vermiş oluyordur. Hiç şüphesiz insan bağımlılık noktasına bir anda gelmez, bu süreç adım adım ilerler. Bu adımlar, bağımlılığın gelişmekte olduğuna dair ciddi ve önemli işaretlerdir. Dolayısıyla söz konusu adımların takip ve kontrol edilmesi bağımlılığın başlamadan önlenmesi ve engellenmesi için çok önemlidir. Peki, nasıl kullanılmalıdır? Kullanım ile kimseye zarar vermemek ve genel ahlaki kriterlerin sanal alemde de geçerli olduğunu unutmadan kullanmak, kötü niyetli kullanıcıların kişiye zarar vermesini önleyecek, özel hayatı, mahremiyeti, güvenliği koruyacak şekilde kullanmak, sadece oyun ve sohbet değil günlük hayatı kolaylaştıracak site ve uygulamaları bilerek ve öğrenerek kullanmak, sanal alemdeki doğru bilgi kaynaklarını bilmek, yanlış bilgileri ve yanlış bilgi kaynaklarını ayırt edebilmek ve sadece internette yazdı diye bir şeylere inanıp ona göre düşünce ve davranış geliştirmeyecek şekilde kullanmak bağımlılığın önüne geçecektir.

Bu anlamda eğitim ve farkındalık çalışmalarımız mevcut. Milli Eğitim Bakanlığıyla birlikte Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı kapsamında Türkiye’deki tüm okullarda yaş grubuna uygun olarak eğitimler vermekteyiz. Teknoloji bağımlılığı eğitimi de anaokulundan başlayıp liseye kadar devam etmekte. Bilimsel çalışmalarımız da mevcut. Dünyanın en geniş kapsamlı teknoloji bağımlılığı kongrelerini yapmaktayız. En son 27-28 Kasım 2017 tarihlerinde 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi, Yeşilay ev sahipliğinde, Kültür, Toplum ve Aile Vakfıyla birlikte düzenlendi. Açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı kongreye, 15 ülkeden alanında uzman 35 konuşmacı katıldı. Kongreyi toplam 2057 katılımcı takip etti. İki gün süren kongre boyunca uzmanlar ve katılımcılar mobil telefon bağımlılığı, online oyun bağımlılığı, halk sağlığı ve bağımlılık, çocuklarda online oyun bağımlılığı, internet ve sosyal medya bağımlılığı ile siber zorbalık konularını konuştu. Kongrede 11 oturum, 30 sunum ve5 poster yer aldı. Kongre dinleyicilerinin genelini akademisyenler, ruh sağlığı uzmanları, yerel yönetimlerden temsilciler, gençler ve öğrenciler oluşturdu.

Alkol, madde bağımlıları için tedavi olanakları var. Peki internet bağımlıları için ne gibi tedavi yöntemleri mevcut.

Buradaki tedavi yöntemi kullanımı kontrol altına alma ve kullanım bozukluğundan kaynaklanan psikolojik sorunlara karşı terapi yöntemlerini içeriyor. Buradaki önemli nokta kişinin hayatını farklı alternatiflerle zenginleştirme, yaşam becerilerini kazandırma. Terapi yöntemleri ve bizim de farkındalık çalışmalarımız kişinin zamanını daha verimli kullanması için spor, kültür-sanat ve hobi aktiviteleriyle hayatı zenginleştirme kapsamında gerçekleşiyor.

Tedavi süreci bittikten sonra birey ne gibi yol izleme? Okullarda ne gibi çalışmalar yürütülmeli?

Okulları eğitim-öğretim merkezinin yanında yaşam merkezi olarak da görmez isek, çok verimli sonuçlar alamayız. Özellikle yaşam becerilerinin kazanımı noktasında. Bizler, bu noktada bir eğitim programı geliştirdik. Yeşilay Yaşam Becerileri Eğitim Programı (YYBE), yaşam becerileri eğitimleri yoluyla madde kullanımına yönelecek risk faktörlerini azaltmak, koruyucu faktörleri artırmak hedefleriyle okul temelli koruyucu, güçlendirici bir eğitim programı.

YYBE ile, problem çözme, stresle başa çıkabilme, merak, özenti, kendini ispat etme gibi dürtüleri kontrol altına alma gibi yaşam becerileri ve yetilerin geliştirilmesi yoluyla ergenlik dönemindeki risklerin önüne geçmek amaçlanmıştır. Pilot uygulamalara bu dönem başlayacağız. Gelecek yılda ise tüm okullarda hayata geçireceğiz. Burada öğretmenleri yetiştirip, onları bu eğitim programının formatörü olarak yetiştirmekteyiz.

Tiryakilik ile bağımlılık arasındaki fark nedir?

Tiryakilik düşkünlük anlamına gelir. Bu kelime olumlu olan durumlar için de kullanılmaktadır. Bağımlılık kelimesinin de olumlu-olumsuz kullanım durumları mevcuttur ama tiryakilik kelimesinden farkı bir hastalık durumunu taşımasıdır.

Bağımlılığın psikolojik ve sosyolojik nedenleri neler?

Bağımlılık çok boyutlu ve evrensel bir problem. Bir kişideki sigara bağımlılığı kişinin sağlığını, psikolojisini, ekonomik durumunu, eşiyle, ailesiyle ilişkisini de etkileyen bir döngü. Uyuşturucu, alkol bağımlılığı da hakeza bu şekilde. Ve tüm bunların endüstrisini de göz önünde bulundurduğumuzda bağımlılık sorunun sadece kişiyi değil, en yakından globale kadar toplumu psikolojik ve sosyolojik olarak etkilediğini gözlemleyebiliriz.

Aileye, ebeveynlere düşen görevler nelerdir?

Aile kilit nokta gelişim ve tüm sosyal hayatında. Ailenin doğru bilgilere sahip olması ve doğru bilgilendirmesi gerekiyor. Çocuğun ne yaptığı, nereye gittiği, bilgisayarda ne kadar vakit geçirdiği, internette neler yaptığı, arkadaş durumunu, sosyal medyadaki arkadaş listesini takip etmesi gerekiyor. Bunlarda eksiklik çok kötü sonuçlara yol açabiliyor. Ek olarak, ebeveyn çocuğuyla arkadaş değil, bir anne baba olarak, o rolle konuşmalı, davranmalı.

Ülkemizde sigaraya başlama yaşı 11'e düştü. Alınan bunca önleme ve yasaklara rağmen neden sigara kullanımı engellenemiyor?

Aslında bu 11 yaş, deneme yaşı. Bağımlılık yaşı değil. Yapılan araştırmalar, sigara kullanım oranlarının yetişkin ve yaşlılarda düştüğünü, gençlerde biraz arttığını göstermekte. Bunun nedeni gençlerde yaşam becerilerinin ve aile ilgisinin eksik kalması. Yaşam becerileri, kendini bilme, problem çözebilme, stresle başa çıkabilme, kendini kontrol edebilme, hayır diyebilme, duygularını ve iradesini kontrol altına alma durum ve becerileridir. Tüm bu becerilerin ilk aile ortamında kazandırılmasında eksiklik olması ve ailenin ilgisizliği, çocuğun kendini ispat etme ve merak dürtüsü bağımlılığa kapı açıyor. Deneme yaşlarının küçük olması da bu sebepten kaynaklanmakta maalesef.

Dünyada ve ülkemizde 'rol model' olan pek çok ünlünün bağımlı olduğu bilinir. Alkol ve uyuşturucu kullanımını sanatçı olmanın bir gereği gibi kabul edenler de var. Hâl böyleyken sanatçıları bağımlılıkla mücadele konusunda nasıl bir misyon üstlenmeli?

Sanatçılar toplumda önde oldukları, bilindikleri ve çocuk ve gençler tarafından büyük hayran kitlesine sahip oldukları için yaşam tarzları da buna göre dengede olmalı. Zira çocuk ve gençler önünden sanatçılar, oyuncular birer rol model. Onların yaptıkları hemen sirayet edebiliyor hayranlarına. Haliyle burada doğru, sağlıklı, özel hayatın dengesini sağlayabilen, bağımlılıklardan uzak bir misyon sanatçılar için en uygun olanıdır. Zira milyonlarca hayran, yapılan en küçük bir yanlışı benimseyip, normal kabul edip, hayatına entegre edebilir.

Zamanın Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu toplantısında, 2018, 2019 ve 2020 yıllarının uyuşturucu ile mücadele konusunda seferberlik yılları olacağını söyledi. Bağımlılıkla mücadele anlamında çok ciddi adımlar atılıyor. Peki sivil toplum, medya ve bireylere nasıl sorumluluklar düşüyor bu noktada?

Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı, Başbakan Yardımcısı Akdağ başkanlığında gerçekleştirildi. Kalkınma Bakanlığında düzenlenen toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, Genel Sekreter Av. Osman Baturhan Dursun ve Genel Müdür Savaş Yılmaz katıldı.

Yeşilay, Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu’nun tek sivil toplum kurulu üyesi.

Toplantıda bağımlılık konusunun bütün dünyayı tehdit eden çok önemli bir problem olduğunu, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunun bağımlılık tehlikesinden korunmak için 5 yıllık, 2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı hazırladığı konuşuldu. Eylem planına göre mücadele; arzla mücadele, taleple mücadele, danışmanlık, tedavi, rehabilitasyon ve uyum hizmetleri ve konunun iletişim olmak üzere 4 ana başlık altında toplandı.

Yeşilay, 5 yıllık eylem planında,  önleme ve rehabilitasyon alanında daha güçlü bir rol üstleniyor. Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu’nun oluşturduğu çalışma planında, “Koruyucu ve Önleyici Hizmetler” ana başlığında 5 madde ve bu maddelere ait 83 alt maddede 60 görev Yeşilay sorumluluğu altında yer alıyor. “Danışmanlık, Arındırma, Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmetleri” ana başlığında ise rehabilitasyon ve meslek standartları ile ilgili bölümlerin 4 tanesi Yeşilay’ın sorumluluğu ve işbirliğinde gerçekleşiyor. “Sosyal Uyum Hizmetleri” ana başlığında 3 madde ve bu maddelere bağlı 16 alt maddeden 6 tanesi de yine Yeşilay’a ait görev alanları içerisinde. Mücadelenin önemli bir ayağını oluşturan “Uyuşturucu ile Mücadelede İletişim” ana başlığında 6 madde ve bu maddelere bağlı 20 alt maddeden 19 tanesi de Yeşilay’ın sorumluluğu ve işbirliğinde gerçekleştirilmekte.Yeşilay, tematik ve global bir konu olan bağımlılık alanında kamu kurumları ile stratejik ortaklığı, kamu-sivil toplum kuruluşu işbirliğine de model olacak niteliği taşıyor.

Medya da çok kritik. Yeşilay, Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü işbirliğinde ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olan uyuşturucu bağımlılığı çerçevesinde bağımlılık iletişimi ve medyanın rolü temelli bir proje geliştirmiştir. Bu doğrultuda uyuşturucu bağımlılığı konusunda kamu kurumlarının basın danışmanlarının ve yerel medya temsilcilerinin doğru bilgileri bağımlılık terminolojisine uygun bir şekilde alabilmesi için basın mensuplarının bu konuda kapasitesinin artırılması amaçlanmaktadır. Yeşilay Akademi kapsamında verilen bu eğitimlerle yaklaşık 1700 yerel basın mensubuna ulaşılmıştır. Konuyla ilgili haber dili değişimlerinin analizi yapılmakta olup, eğitimin bilimsel makalesi oluşturulacaktır.

Kaynak: Star / Melek Aydın