OSMAN NURİ CERİT
Korona sağlık alanının yanı sıra toplumsal konularda da etkisini gösterdi. Bu dönemde dünyanın dört bir yanında korona konulu sanat eserleri Yunus Emre Enstitüsü tarafından toplanarak tarihe bir not düşüldü. Pandemi sürecinin sanata etkileri gelecek nesillere ulaştırılmak üzere hem arşivlendi hem de eserler yayımlandı. Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, AKŞAM Gazetesi’ne gerçekleştirdiği ziyarette projenin amacını ve detaylarını şöyle anlattı:
ÇOK ÇEŞİTLİ ESER
“Gerek küresel bir deneyimden doğan ortak duygular gerekse özgün çerçevelerde şekillenen bireysel tepkiler, farklı arayış, söylem ve yöntemlerle çok çeşitli ürünlere dönüştü.
EŞZAMANLI ÜRETİM
‘Covidoscope’ projesinde bir araya gelen bu ürünlerin ortak noktası, anlamlı bir zamanda, eşzamanlı olarak üretilmiş olmaları ve bir bütün olarak bakıldığında salgın günlerinin duygusal bir günlüğünü oluşturmalarıdır. Bir çiçek dürbünündeki yansımaların çeşitli, renkli, değişken ve ahenkli görünümünden ilham alan bu projeyle, ortaklıkları ve öznellikleri içeren, küresel bir salgın hafızası inşa etmeyi hedefliyoruz.”
PROJEYE KATILAN SANATÇILAR VE ESERLERİ
www.covidoscope.org sitesinden ulaşılabilen eserler arasında İranlı grafik tasarım ve animasyon sanatçısı Parham Manian, animasyon filminde, “Ben bir (ülke) sınır göremiyorum, ya sen?” diye soruyor. Filmini koronavirüsle mücadele edenlere ithaf ediyor. İsviçreli sanatçı Valott, salgın döneminde sanatın iyi bir teselli olabileceğini vurguluyor. Eserinde matruşkalarla sosyal mesafe, evde kalma ve maske kullanımına dikkat çekiyor. Meksika’dan karikatürist ve illustrator Angel Boligán ise ‘Al Mandado’ isimli eserinde evden zorunlu olarak dışarı çıkarken alınan tedbirlere bir özgün yorum getiriyor.