AA
Gazeteci Mehmet Fatih Ersoy'un Instagram canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kurtulmuş, salgınla uluslararası sistemin bütün kurum ve kuruluşlarının fonksiyonsuz olduğunun, Birleşmiş Milletler, Mülteciler Yüksek Komiserliği, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Örgütü, Avrupa Birliği ve NATO'nun kendi ilgi alanındaki hiçbir sorunu çözme konusunda yeterli olmadığının ortaya çıktığını anlattı.
"Vahşi kapitalizm"in, parası olanın hakim olduğu sistemin çalışmadığının, Amerika ve Avrupa'daki bazı ülke örneklerinin gösterdiğini dile getiren Kurtulmuş,"İtalya, Fransa ve İspanya'daki insanlar şunu sormuyorlar mı? 'Hani biz AB, NATO üyesiydik. Ne oldu da biz burada kırılırken koskoca kurumların kılı kıpırdamadı.' New York'un arka sokaklarındaki insanlar sormuyorlar mı? 'Bilmem neredeki terör örgütüne binlerce tır silah gönderiyorsunuz, kendi vatandaşınıza bir maske gönderemiyorsunuz ya da tedavisiyle ilgili bir adım atamıyorsunuz.' " değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, milli devletlerin yapısının güçleneceğini belirterek, "Türkiye'de bu süreçte gördük ki, milli üretimimizi güçlü yaptığımız takdirde daha güçlü bir şekilde bu sorunlara cevap üretebiliyoruz." dedi.
- "Türkiye, adalete dayalı bir dünya sisteminin kurulmasına öncülük edecek"
Türkiye'nin koronavirüs sonrası ilk 3 gündem başlığının sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
" Sonraki döneme ilişkin bakış açımızı bu süreç içerisinde bir şekilde ortaya koyduk. Birincisi sağlık alanı. Türkiye, çok güçlü bir sağlık sistemine sahip olmasının, sağlık teknolojilerinde ciddi bir şekilde hemen kendi ventilatörümüzü üretecek bir güce sahip olmamızın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu alandaki gücümüz ilk andan itibaren bütün dünya tarafından hissedildi. İkinci alan yeni normal. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' diyoruz ya insani sadece fiziken yaşatmak değil, insanların kimseye muhtaç olmayacak kadar ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir şekilde hayatını devam ettirebilmesi. Onun için de ilk andan itibaren çok güçlü bir şekilde ekonomik tedbirleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Fabrikaların, esnaf ve sanatkarımızın, insanlarımızın çarklarının dönmesini temin edecek bir yapı içerisindeyiz. Bundan sonraki gündemimiz bu olacaktır. Bir başka önemli alan da toplumsal psikolojinin diri tutulması. Bu 3 alana başından beri çok dikkat ediyoruz. Bu normalleşme yani pazartesiden itibaren berberlerin, AVM'lerin ve bazı yerlerin açılması, Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği normalleşme takviminin işlemesiyle birlikte bu alanların hepsi çok önemli olacak. Bundan sonra Türkiye siyasetinin en belirgin unsurlarından birisi de dünyada yeni, adil bir küresel sistemin kurulması için öncülük yapmak ve sözcülük etmektir. 'Dünya beşten büyüktür.' diyorduk ya işte onun uygulaması. Küresel finansal ve küresel siyasal bir mimariye ihtiyaç var. Türkiye bu konuda hakkaniyete, adalete dayalı bir dünya sisteminin kurulması için öncülük edecek."
- "MHP son derece açık bir şekilde koşulsuz bir destek veriyor"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açıklamalarının sorulması üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
"Sayın Semih Yalçın'ın tweetleri -sonradan ifade edildi zannediyorum- Sayın Bahçeli'nin daha önceki yıllarda söylediği sözlerden alınmış bir takım pasajlar. Onları tweetinden bir şekilde paylaştı. Buradan başka bir mana çıkarılmasının lüzumsuz ve anlamsız olduğunu ifade eden yeni bir tweet Sayın Yalçın atmış oldu. Başından beri bizim söylediğimiz, MHP ve AK Parti, Cumhur İttifakı'yla tek parti olmadı. AK Parti ve MHP kendi siyasi kimlikleriyle var olan iki partidir ama Cumhur İttifakı ilk andan itibaren sorunsuz ve gerçekten yapıcı. Burada Sayın Bahçeli'nin ve MHP'nin ilk andan itibaren titizlikle verdikleri destekleri son derece anlamlı ve önemli buluyorum. Sorunsuz bir şekilde bugüne kadar devam etmiştir. Tekraren şöyle bir tavrı kimse beklemesin. Buradan iki parti tek partiymiş gibi bir anlamın da yanlış olduğu kanaatindeyim. MHP'nin, AK Parti iktidarına, Sayın Cumhurbaşkanımıza verdiği destek açık ve nettir. Yani terörle mücadele, emperyalizme karşı verilen milli mücadele, Türkiye'nin yerli ve milli teknolojilerinin artırılması konusu gibi bütün milleti ilgilendiren ortak konularda MHP son derece açık bir şekilde koşulsuz bir destek veriyor. Sayın Semih Yalçın'ın da bu sözlerinin asla bir erken seçimle ilgisi yoktur. Çok kısa bir müddet önce Sayın Bahçeli de zaten 'Türkiye'de erken seçim yoktur, vaktinde seçim yapılacaktır.' dedi."
- "Siyasetin dili ötekileştirici olmamalı"
Siyasetteki kutuplaşmaya değinen Kurtulmuş, salgın sürecinin başından bu yana bunun politik bir süreç olmadığını ve bütün Türkiye'yi ilgilendirdiğini söylediklerini belirterek, "Ancak özellikle CHP'deki bazı politik aktörler bu süreci bile politikleştirmeye çalıştılar ve çok anlamsız bazı tartışmaları Türkiye gündemine getirdiler. Diyanet İşleri Başkanı, Sayın Altun, Albayrak ve Bayraktar'a yapılan bir takım söylemler gibi. Bunlara da cevaplarımızı verdik. Bu süreç birbirimizi anlayarak konuşmamızı sağlayacak terbiye edici de bir süreç." diye konuştu.
Salgın döneminde herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hangi partiden olursa olsun belediye başkanları da pandemi kurullarının zaten doğal bir üyesidir. Bazı belediyeler kendilerini ayrıştırma sürecine girdiler. Devletin ortak yardım kampanyası varken bunu yapmadılar. Adana'da komik bir durum ortaya çıktı. Bir takım algılar üzerinden kendilerini ötekileştirdiler. Sonra da 'hükümet bizi ötekileştiriyor' dediler. Bu süreçte her bir belediye başkanımızın elini taşın altına koyacağı durumlar hala mevcuttur. Böyle bir süreçten politika üretme telaşına girdiler."
- "Pandemiyle mücadelede başarılı bir süreç yürütüldü"
Korona ile mücadelede kendi maske ve ventilatörünü üreterek, pandemi hastanelerini yaparak Türkiye'nin dünyaya örnek bir süreç yürüttüğünü kaydeden Kurtulmuş, "Yurt dışından vatandaşlarımızı getirttik, başka ülkelere yardım malzemesi götürdük, vatandaşlara ekonomik destek paketleri hazırlandı. Pandemi konusunda çok başarılı bir süreç yürütülürken muhalefet, 'Bize bir şey yaptırmıyorlar' diye gündem saptırdı. Sonra darbe imalarından Diyanet İşleri Başkanına kadar bir çok alanda gündemi değiştirmeye çalıştılar. Bunlar doğru değil. Milletin can derdinde olduğu şu pandemi günlerinde siyaset o kasaba siyaseti üzerinden yapılmasın. Burada ortaklaşa bir tutum içinde olalım ancak CHP'den bazı aktörler bu şekilde davranmadı." ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, Hadımköy'deki bir hastaneye babası Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'un adının verilmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu bilgiyi 15 gün önce kendisiyle paylaştığını sözlerine ekledi.