Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Bağcılar'daki Doğan Medya Center'ın işgal edilip yayınının kesilmesi ve çıkan olaylarda bir kişinin şehit edilmesine ilişkin, 3'ü tutuklu 19 sanığın yargılandığı davada müşteki olarak dinlenilen gazeteci Nedim Şener, "İçinde bulunduğum psikolojiyle evden, bu darbecilerle karşılaşmak, yüzleşmek, çatışmak için çıktım." dedi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 15 Temmuz gecesi baskına uğrayan CNN Türk televizyonunda bulunan ve kapıları açarak vatandaşları içeri aldığı belirtilen gazeteci Nedim Şener'in, müşteki olarak beyanı alındı.
Hrant Dink cinayetini araştırdığı ve FETÖ ile bağlantısını ortaya koyduğu için 2011 yılında Ergenekon davasından tutuklandığını hatırlatan Şener, tutuklanmasının, yaptıklarının bedeli olduğunu bildiğini söyledi.
"CNN TÜRK BASKININI DUYUNCA KENDİMİ SOKAĞA ATTIM"
Darbe girişimi gecesinde, Ergenekon gibi davalar sürecinde yargılanmış birçok askerin ve bürokratın sokağa çıkması, silahını alıp çatışmasının, FETÖ ile mücadele yönündeki karar neticesinde ortaya çıktığını düşündüğünü de aktaran Şener, o akşam, FETÖ ile ilgili çatı iddianamesini okuduğunu ve CNN Türk baskınını duyunca kendisini sokağa attığını ifade etti.
Özel arabasıyla CNN Türk'e geldiğini, büyük bir halk kalabalığının orada beklediğini ve darbecilerin içeriyi işgal ettiklerini gördüğünü anlatan Şener, şunları söyledi:
"Daha önce çalıştığım binanın her tarafını biliyorum. Döner kapı kilitliydi ve yanda tek giriş vardı. Kendimi tanıtıp girdim, asansöre yöneldim. Nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. 3. kata bastığım zaman karşımda askerleri gördüm. Görür görmez, 'bunun yanlış olduğunu' çok açık beyan ettim. 'Yaptıklarınızdan utanacaksınız, çocuklarınıza ne anlatacaksınız, evimize girdiniz' dedim. Paylaşılan görüntüler 2. katta ama bahsettiğim olaylar 3. katta gerçekleşiyor. İçinde bulunduğum psikolojiyle evden, bu darbecilerle karşılaşmak, yüzleşmek, çatışmak için çıktım. Benim içimdeki meseleydi bu. Başka türlü mücadele edemezsiniz çünkü FETÖ ile. Halka ateş eden örgütle başka türlü mücadele edilmezdi ve bu kendi kişisel kanaatimdi zaten. Bağırdım onlara; 'burada duramazsınız, ekmek kazandığımız yer burası' dedim. Tepkim sertleşince yüzbaşı da bana bağırdı yüksek sesle. O bağırınca erler de silahlarını çektiler bana karşı. Bu durum beni daha çok çıldırttı, 'ulan' diye bağırdım ve hatta sinkaflı sözler söylediğimi sonradan video kaydından görüyorum. 'Vurun şerefsizler diye' bağırdım. Arkadaşlar sakinleştirmek istediler, 'sakin ol polis operasyon yapacak' dediler. 'Zavallı erlere olan olacak' diye düşündüm. 'Ya polis ölürse, gazeteci arkadaşlar var' diye düşündüm. Beni zorla aşağı indirdiler, Kanal D katına geldik. Benzer sözleri orada da söyledim. Tabii peşimizi bırakmıyorlar. Oradan da zorla asansöre bindirip bir kat aşağıya indirdiler."
"DOĞAN GRUBUNA TEPKİLİ OLDUĞUNU SÖYLEYENLER, DOĞAN GRUBUNU KURTARMAYA GELDİ"
Bütün Türkiye'de darbeyi halkın durdurduğunu ve bu görüntülerin o gece paylaşıldığını da söyleyen Şener, "Halkın nasıl inançlı olduğunu gördüm. Doğan grubuna tepkili olduğunu söyleyen insanların, Doğan grubunu kurtarmaya geldiklerini gördüm ben. 'Bunu onlar çözer' dedim. Gittim tek kişilik kapının olduğu bölümü açtım ve vatandaş içeri girdi. O kalabalığın etkisi askerlerin teslim olmasına yönelikti. Polis de sonradan askerleri teslim aldı." diye konuştu.
Kapıyı açmadan, vatandaşlar içeri girmeden önce içeride tek tük polis bulunduğunu ancak bunların askerleri alaşağı etmek için yeterli olmayacağını düşündüğünü de kaydeden Şener, "Çatışma esnasında çok zaiyat olurdu. Halkın bunu çözeceği çok belliydi ve ben de kapıyı açtım içeri girdiler." ifadesini kullandı.
O geceye ait görüntülerin de izletildiği Şener, "Sanıkların, 'binayı korumak için geldikleri' ifadesi tamamen yalan. El koymak için gelmişlerdi tamamen. Sayın Cumhurbaşkanı, Hande Fırat ile yayın yaptı. Askerler de kanalı durdurmak için talimat vermişler. Koruma falan değil. Aslında bu kişiler, terörist olarak o insanları kanaldan çıkarıyorlar." dedi.