Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, bazı Körfez ülkelerinin Katar’daki Türk askeri üssünün kapatılmasına yönelik talepte bulunduklarına ilişkin basında çıkan haberler hakkında bir soruya cevap verdi.
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krizin hala aşılamamış olmasından dolayı duyulan üzüntüyü ifade eden Müftüoğlu, şunları kaydetti:
"Bu kriz ile Katar’la 2014 yılında imzaladığımız anlaşma uyarınca yürüttüğümüz askeri üs kurma çalışmaları arasında bir bağlantı göremiyoruz. Daha önce çeşitli vesilelerle ifade ettiğimiz üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Katar’da konuşlanmasının amacı bölgenin güvenliğine katkı yapmak ve Katar’a askeri eğitim desteği sağlamaktır. Bu faaliyetlerimiz herhangi bir ülkeye karşı değildir."
Türkiye’nin tüm Körfez ülkeleriyle çok yakın ilişkileri bulunduğunu vurgulayan Müftüoğlu, Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) arasında stratejik diyalog mekanizmasının mevcut olduğunun altını çizdi.
Katar’da Türk askeri üssünün kurulmasının Türkiye ile KİK'in bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın korunmasına yönelik ortak vizyonuyla uyumlu olduğunu belirten Müftüoğlu, "Esasen, bölge ülkelerindeki diğer yabancı askeri üsler veya unsurlar gibi bizim Katar’daki askeri mevcudiyetimiz de iki ülke arasında egemenlik yetkilerine dayanarak alınan bir karara dayanmaktadır." ifadesini kullandı.
???Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen, Mısır ve Bahreyn 5 Haziran'da yaptıkları açıklama ile Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Katar'a karşı yapılan diplomatik ablukaya Maldiv Adaları ve uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Halife Hafter destekçisi Libya Tobruk hükümeti de katılmıştı.
Katar'a abluka uygulayan Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın 13 maddeden oluştuğu ifade edilen taleplerinin Kuveyt aracılığıyla Doha yönetimine ulaştırıldığı uluslararası basına yansımıştı. Katar'da hükümete bağlı İletişim Ofisi Müdürü Şeyh Yusuf bin Ahmed bin Seyf Al Sani, ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının, "ambargo uygulayan ülkelerin Doha yönetimine yönelik taleplerinin uygulanabilir, mantıklı, dengeli ve gerçekçi talepler olması" konusundaki uyarılarına dikkati çekerek, söz konusu listenin bu kriterlere uymadığını kaydetmişti.