AA
Numan Kurtulmuş, hayat pahalılığı sorununun nasıl çözüleceğine dair adımları ortaya koyduklarını dile getirerek, 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 300 milyar dolar getireceğine dair açıklamalarını şöyle değerlendirdi:
"Bu sözde birkaç sıkıntı var. Birincisi hakikat değil. Özellikle finans piyasaları bakımından dünyanın en problemli ülkelerinden birisi İngiltere'dir. İngiltere'de böyle '300 milyar dolar gelip size yatırım yapacağız.' deyip bir finansal kaynağın olmadığını cümle alem biliyor. İkincisi, tefeci dediğimiz şey şudur; bunlar zaten birtakım fonlar. Bu fonlar kendi paralarını değerlendirmek için paralarını satabilmek için dünyanın başka ülkelerine birtakım yatırımlarını söylerler. Değil 300 milyar, 30 milyar doların bile bugün İngiliz fonlarından Türkiye'ye gelmesinin çok mümkün olmadığı bir tabloyla karşı karşıyayız."
"MUHALEFET RAHATSIZLIK DUYDUĞUNU ŞU YA DA BU ŞEKİLDE ORTAYA KOYUYOR"
Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyadan Atatürk Havalimanı'yla ilgili yayınladığı videoya ilişkin görüşleri sorulan Kurtulmuş, "Buradaki sorun esas itibarıyla maalesef muhalefet cenahındaki arkadaşların Türkiye'nin milli savunma sanayisinde katettiği mesafeden rahatsızlık duymalarıdır. Esas sorun odur." diye konuştu.
"Muhalefet bundan rahatsız mı?" sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye bir merhale, büyük bir mesafe katetmiş ve maalesef muhalefet de bundan hep rahatsızlık duyduğunu şu ya da bu şekilde ortaya koyuyor." yanıtını verdi.
Türkiye'nin birçok alanda dünya liderliğini aldığını belirten Kurtulmuş, "'Sağ olun, elinize sağlık, Allah razı olsun. Biz de sizinle beraberiz. Çok teşekkür ederiz, tebrik ederiz.' cümlelerini niye kuramıyorlar? Tam da sıkıntı buradadır. Bir rahatsızlık, bir huzursuzluk. Sonra kusura bakmayın, Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden bir parti. Tam da adı Atatürk Havalimanı olan bir yerde siz Türk şirketleri bu işi yapamıyor mu da siz gidip bunu bir Amerikalı hem de CIA ile bağlantılı bir şirkete burayı vereceksiniz? Bunun izahı yok. Bu duyulan rahatsızlığın dışa vurumundan ibarettir." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, "Muhalefet liderlerinin TEKNOFEST'e davet edilmesi gerekir miydi?" sorusuna ilişkin, "Davetin sahibi T3 Vakfı'dır. Kaldı ki T3 Vakfı bu daveti 85 milyon yurttaşımıza yapmıştır. 3 milyon insan gelmeyi biliyor da muhalefetten bir kişi gidip orayı ziyaret etmeyi beceremiyor mu?" şeklinde yanıt verdi.
"KARŞI TARAFTA BİR İTTİFAK, TABİRİ CAİZSE BİR AL-VER PAZARLIĞI İÇERİSİNDE BUGÜNE GELMİŞTİR"
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa ve Türk bayrağıyla ilgili açıklamalarına ilişkin Kurtulmuş, Cumhur İttifakı'nın ilkeler ve prensipler çerçevesinde oluştuğunu söyledi.
Kurtulmuş, AK Parti, MHP, BBP ve Yeniden Refah Partisi'nin ittifak protokolüne imza attığını hatırlatarak, şunları dile getirdi:
"Burada da bizim temel ilkelerimiz bellidir. Yani işte Türkiye'nin terörle mücadelesinde, Türkiye'nin milli bağımsızlık hamlesinde, Türkiye'nin milli savunma sanayisindeki ortaklığımızla terör gruplarına karşı mücadelemizle vesaire. Dolayısıyla bugüne kadar bu Cumhur İttifakı ilkeler etrafında bütünleşmiş ve ilkeler etrafında yürüyen bir siyasi bloktur, siyasi ittifaktır. Karşı tarafla da temel farkımız budur. Karşı tarafta bir ittifak, yani bir ana paradigma etrafında bütünleşmek yerine tabiri caizse bir al-ver pazarlığı içerisinde olarak bugüne kadar gelmiştir. Yani şu kadar milletvekilliği sana, cumhurbaşkanlığı bana en kaba tabiriyle söylemek isterim. Dolayısıyla bir kere iki ittifakın bir araya gelme sebeplerinin ana çerçevesini birbirinden ayıralım."
HÜDA PAR'dan bazı isimlerin AK Parti listelerinden seçime girdiğini hatırlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"HÜDA PAR, bu dört partinin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın içerisine imza atarak ittifak ortağı olarak gelmemiştir birincisi bu. İkincisi, bu bahsettiğiniz konular üzerinde tartışmayı bile lüzumsuz bir tartışma zemini olarak görüyorum. Anayasamızın ilk dört maddesiyle ilgili bu maddelerin tartışılmaz olduğu meselesi açıktır ve bu konuda AK Parti'nin en ufak bir tereddüdü söz konusu değildir. İkincisi, bu bayrak Türk bayrağıdır. Devletimizin, milletimizin bayrağıdır. Bu bayrak sadece şekilden ibaret de değildir. Sadece hilal ve yıldızdan ibaret değildir. Her bir ayrımının, her bir detayının anlamı vardır. Hilal bağımsızlığımızın, medeniyetimizin sembolüdür."
Kurtulmuş, HÜDA PAR'dakilerin bayrağı kabul etmemek şeklinde bir şey söylediklerine asla inanmadığını, bunların geçmiş meseleler olduğunu ve AK Parti ile Cumhur İttifakı'nın gündeminde bulunmadığını söyledi.
Yeniden Refah Partisi'nin İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun'la ilgili açıklamalarına ilişkin Kurtulmuş, bu konuda AK Parti'nin siciline bakılması gerektiğini, kadın haklarının genişletilmesi, kadınların birtakım baskılardan uzaklaştırılması, kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda fevkalade önemli adımlar atıldığını vurguladı.
Kadın haklarının, ailenin korunması meselesinin birbirinin alternatifi, rakibi, düşmanı olmadığının altını çizen Kurtulmuş, aileyi ve kadını korumanın AK Parti'nin ana hedeflerinden birisi olduğunu belirtti.
"TÜRKİYE YÜKSEK STANDARTLI BİR SEÇİM YAPABİLMEYİ BAŞARMAKTADIR"
7'li koalisyonun adayı Kılıçdaroğlu'nun "Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) güvenmiyorum." sözleri hatırlatılarak, seçim güvenliği konusunda sıkıntı olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "Hiçbir sıkıntı yok. Şimdi bakın böyle konuşursunuz, yarın başka bir şey. Bunlar siyasetin yanlış şeyleridir. Şimdi birtakım mazeret uydurmaya kalkmasınlar. Yani Türkiye'de bunu AK Parti, CHP falan bağlamında konuşmuyoruz. Türkiye'de bizim demokratik sistem olarak başarılı, en başarılı yaptığımız işlerden birisi seçimdir ve Türkiye'nin seçimleri her dönemde, bütün uluslararası kuruluşlar tarafından çok yakından izlenir. Türkiye yüksek standartlı bir seçim yapabilmeyi başarmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, "En zorlu seçimimiz budur diyebilir misiniz?" sorusuna ilişkin, AK Parti'nin de açık ara mecliste birinci parti olacağına inandığını, öyle göründüğünü söyledi.
Siyasetin en büyük zaaflarından birinin rakibi küçümsemek olduğunu belirten Kurtulmuş, ne kadar güçlü bir siyasi hareket olurlarsa olsun rakiplerini küçük görmediklerini, bunun insani bir yaklaşım olmayacağını ve siyaseten yanıltacağını kaydetti.