AA
Başkan Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen toplantı 4 saat sürdü.
BİLDİRİ YAYIMLANDI
Başkan Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.
Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG-SDG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberlikle, ülke bekasına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu belirtildi.
Çöküş sürecine giren PKK/KCK terör örgütünün yurt içinde ve yurt dışında tevessül edebileceği eylemlere karşı alınacak ilave tedbirlerin görüşüldüğü vurgulanan bildiride, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Son dönemde Irak'ta müşahede edilen hadiselerin, güvenlik ve istikrara menfi yansımaları ile PKK/KCK terör örgütünün bu durumu istismar ederek alan kazanma ve ikili ilişkilerimize zarar verme çabaları ele alınmış: terör örgütleri ile mücadelede müşterek bir anlayış çerçevesinde hareket edilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine riayet etmeye yönelik çağrılarımıza rağmen hukuk dışı uygulamalarından vazgeçmeyen Yunanistan'ın bilhassa son dönemde artan kışkırtıcı eylemleri tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır. NATO çerçevesinde icra edilen faaliyetleri dahi sabote edecek ve uluslararası sularda seyreden sivil gemilere ateş açtıracak kadar akıl ve mantıktan uzaklaşan Yunanistan yönetiminin beyhude çabalarına karşı milletimizin hak ve menfaatlerinin muhafazası için uluslararası hukuk çerçevesindeki her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz kuvvetle vurgulanmıştır. Gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan'ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir."
KKTC'NİN BAĞIMSIZLIĞINI TANIMAYA DAVET
ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu kaldırma kararının da toplantıda değerlendirildiği belirtilen bildiride, "Doğu Akdeniz'de barış ve dengeyi menfi yönde etkileyecek ve müttefiklik ruhuna da aykırı olan bu karardan geri dönülmesi çağrısında bulunulmuştur. Türkiye'nin, Kıbrıs Türklerinin haklarının savunulması için yürüttüğü çok boyutlu faaliyetlerini kararlılıkla sürdüreceği vurgulanarak tüm ülkeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımaya davet edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik kışkırtıcı eylemleri sebebiyle kınandığı, Ermenistan yönetimine, kendisine sunulan barış fırsatını değerlendirmesi ve tüm ahdi yükümlülüklerini yerine getirmesi sorumluluğu hatırlatıldığı vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
"Kalıcı barışa ulaşılması için yoğun gayret sarf eden Azerbaycan'a yönelik güçlü destek teyit edilmiş, başta bölge ülkeleri olmak üzere meseleye müdahil olan tüm aktörlerin, anlaşmazlıkları derinleştirmek yerine kalıcı çözüme samimiyetle katkı sunmasının önemi vurgulanmıştır. Ukrayna'da sürmekte olan savaşın, bir an evvel sonlandırılmasına matuf adımların gecikmeksizin atılması gerektiği belirtilmiş, Türkiye'nin, tahıl koridorunun tesisi ve esir değişiminin gerçekleştirilmesi girişimlerinde olduğu gibi barışın sağlanması ve insani kriz ile küresel ölçekteki zararların hafifletilmesi için gayret sarf etmeyi sürdüreceği ifade edilmiştir. Libya'daki son gelişmelerin, büyük fedakarlıklarla tesis edilen huzur ve diyalog ortamına halel getirmemesi ve halkın iradesinin önünde engel teşkil etmemesi gerektiği belirtilmiştir. Ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynayacak adil, hür ve muteber seçimlerin, demokratik usullere uygun şekilde ve bir an evvel gerçekleştirilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir."