Metin Şentürk: Dinimizi kullanarak kandırdılar, hakkım haram olsun!

“Zamanında bilmeden FETÖ’ye yardım ettiğim olmuştur” diyen Metin Şentürk, hainlere öfke kustu: Allah’ın adını, dinimizi kullanarak kandırdılar. Hakkım geçtiyse haram, zıkkım olsun!

Tuba Kalçık

Suriye’deki kampları ziyarete gitmiştiniz. İzlenimlerinizi anlatır mısınız? 

Savaşın izleri, dokusu ve kokusu vardı. Böyle bir ortamdan çok etkileniyor insan. Ziyaretim sırasında yanıma bir çocuk geldi ve bana bir şey söylemeye çalışıyordu. Bende görmediğim için yardımcılarıma sordum ne anlatmaya çalışıyor diye. Meğer balon istiyormuş. Bu isteğinden çok etkilendim. Türkiye gibi 10 tane daha vicdanlı ülke olsaydı dünyada kimse aç kalmazdı, mağdur olmazdı, savaşlar yaşanmazdı. Biz mağdurların her zaman yanında olan, yardım eden ülkeyiz. Müslüman ülkeler ne yazık ki birbirine yeterince sahip çıkmıyor. 1.5 milyarlık Müslüman âleminden birlik çıkmıyor. Yazık! İslamiyet tarihine baktığınızda ne kadar büyük mücadeleler verilmiş. Ama günümüzde Müslümanlar birliğini koruyamıyor. Müslüman’ın Müslüman’a yaptığını Batı’da ne Hıristiyan ne de Yahudiler birbirine yapıyor. Müslümanlık aslında Batı’nın da kurtuluş çaresi. Bunu onlar da biliyor ama kabul edemiyorlar bir türlü. 

EN BÜYÜK AHLAKSIZLIĞI YAPTILAR 

Özdemir Erdoğan geçen hafta AKŞAM’a verdiği röportajda FETÖ’nün ona yakınlaşmak için para teklif ettiğinden bahsetti. Size de yaklaşmak istediler mi? 

Konservatif yaşayan biri değilim ama ben de zamanında bilmeden bu hainlere yardım etmişimdir. Kurban göndermişimdir. Bilmeden değmişimdir onlara ama asla kirlenmedim Allah’a şükür. Zamanında bilmeden herkes destek olmuştu bunlara. Çünkü Allah’ın adını, dinimizi kullanarak insanları kandırdılar. En büyük ahlaksızlığı, en büyük hainliği yaptılar. Onlara bilmeden hakkım geçtiyse hepsi haram, zehir, zıkkım olsun. 

?

15 TEMMUZ’DA BATI BENİM İÇİN BATMIŞTIR!

‘Tek Yürek’ isimli yeni bir albüm çıkardınız. Adı nereden geliyor? 

Albümümde aşkı da sitemi de anlatan şarkılarım var. İki klip çektim. ‘Karar Ver’ ve ‘Dönemezsin’ şarkılarıma da yakın zamanda klip çekeceğim. Albümümün ‘Tek Yürek’ şarkısı hariç tüm şarkıları hazırdı ama ülkemizde terör olaylarının çok arttığı bir dönemde albüm çıkarmak istememiştim. Daha sonra 15 Temmuz hain darbe kalkışmasını yaşadık. Cumhurbaşkanımızın ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan’ söyleminden de etkilenerek o dönemde yaptığım şarkıya ve albüme ‘Tek Yürek’ ismini verdim. Hayatımızda birçok aşk biter ama vatan aşkı asla bitmez. Gerçek aşk bayrağımıza, vatanımıza duyduğumuz aşktır. 15 Temmuz’u bize yaşatanlar bence idam edilmeli. Yaşamayı bile hak etmiyorlar. Batı’nın da 15 Temmuz’daki tutumunu gördük. Öncesinde zaten belli ediyorlardı niyetlerini ama 15 Temmuz’da Batı benim için batmıştır.

ROBOT DEĞİL İNSAN GİBİ GÖRECEKSEM...

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte tıpta görme engelliler için her gün yeni tedavi yöntemleri çıkıyor. Yeniden görebilmek için tedavi olmayı düşünüyor musunuz? 

Benim kendimle bir derdim yok. Kendimi hasta gibi de hissetmiyorum. Hayatımdan çok memnunum. Robot gibi orama bir kamera tak, şuramda bir çip olsun diyerek görmeye karşıyım. Ancak yarın öbür gün tıbbi açıdan robot gibi değil de insan gibi görebileceğim bir yöntem çıkarsa işte o zaman tedavi olurum.

DOĞRU TEKLİF GELİRSE DİZİDE OYNARIM 

Yeni televizyon projeniz var mı? 

Televizyon projelerinde yer almayı çok seviyorum. İçerik bana uygun olduğu zaman benim için de çalışması rahat oluyor. Dizilerde de uzun zamandır yer almıyorum. Teklifler var ama içime sinen proje gelmedi. Türkiye’nin en kaliteli dizilerinden biri olan ‘Unutma Beni’de Şevket Altuğ, Yavuz Turgul ve Mustafa Oğuz gibi özel isimlerle çalıştım. Eğer yine böyle doğru zamanda, içinde doğru insanların yer aldığı, doğru bir proje teklifi gelirse oynarım dizide.

HIZ DEĞİL HIRS REKORUNU BİR DAHA KIRACAĞIM 

2010 yılında Dünya Görme Engeliler hız rekorunu kırarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdiniz. Bu rekorunuzu kıran oldu mu? 

Benim rekorunu kırdığım Mike Newman bu sefer benim rekorumu kırdı. Ama elinden alacağım rekoru tekrar. Tanıtma fonuyla ortak yürütüyoruz bu çalışmayı. Kendimi hazır hissediyorum yeniden rekor yapmak için. Bu bir hız rekoru gibi görünüyor ama aslında hırs rekorudur.

ADIMIZI BAŞARIYLA DUYURDUM

İnsanlara mesaj vermek için yaptım bunu. Sorunlarımız ne olursa olsun önümüzdeki engelleri kaldırırsanız biz de her şeyi başarabiliriz demek için yaptım. Bu rekoru kırarak ülkem Çin’den Amerika’ya birçok yerde haber oldu. Türkiye’nin adı böyle önemli bir başarıyla tüm dünyada duyuldu. Bu da benim için gurur verici oldu.

"Tarihimizde nice savaşlar, nice isyanlar yaşadık ama 15 Temmuz’a kadar; böyle haince, adice bir kalkışmayı daha önce hiç yaşamamıştık."

CUMHURBAŞKANIMIZ ÇOK HASSAS

Engeliler için vakıf çalışmaları da yapıyorsunuz. Bugüne kadar yapmış olduğunuz çalışmalarınızdan bahseder misiniz? 

Ulusal ve küresel olmak üzere iki vakfımız var. 2010 yılında faaliyete geçirdiğimiz Dünya Engeliler Vakfı ve Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle 85 ülkeden üyesi olan Dünya Engeliler Birliği’nin merkezini İstanbul’da kurdum.

MAĞDURİYETLER BÜYÜDÜ

Dünya Engelliler Vakfı’nda 7 yıldır, engelli vatandaşlarımızın hayatındaki engelleri kaldırmak için çalışmalar yürütüyoruz. 2000’li yıllardan önce engelli vatandaşlarımızın sorunları yok sayılıp, görmezden gelindiği için mağduriyetler de çok büyüdü. Cumhurbaşkanımızın engelli vatandaşlarımıza yönelik hassasiyeti geçmişteki tüm politikacılardan çok daha yüksek. Hükümetimiz de çok güzel ve yararlı projeler ortaya koyuyor. Ancak mağduriyetlerin azaltılması için yerel yöneticilere de çok iş düşüyor.

YEREL YÖNETİMLERDEN DESTEK ŞART

Engelli vatandaşlarımızın mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için yerel yönetimler bu işe kalplerini koymalı. Ortak akıl ve bilinçle hareket etmeliyiz. Yerel yönetimdekiler şuna bakmalı, tekerlekli sandalyeyle sokaklarda, parklarda rahatça gezebiliyorlar mı? Bunu göz önüne almalılar. Yerel yöneticilerden engelli vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için ortak bilinçle daha hassas davranmalarını bekliyoruz. Dünyada ortak yaşıyorsak eğer dünyamızı çeşitliliğimizi göz önüne alarak kurmalıyız. Tek tip bir dünya yerine, çok tipli bir dünya kurmamız lazım.

"Hayatımızın her alanında hayallerimiz büyük ama beklentilerimiz küçük tutarsak daha mutlu oluruz."

HAYATIMDAKİ ZORLUKLAR BENİ BESLİYOR 

Yaşadığınız tüm zorluklara rağmen başarıyı yakalamış, halkın sevgisini kazanmış bir sanatçısınız. Siz bu başarınızı neye bağlıyorsunuz? 

Benim hayatım samimiyet üzerine kuruludur. Tüm bu başarımı samimiyetime, oyunu kurallarına göre oynamama ve dürüstlüğüme bağlıyorum. Anı yaşayan, geçmişi arkamda bırakan biriyim. Geçmiş dertlerim, gelecek kaygım yoktur. Plan yaparak yaşamam. Tatile çıkarken bile biletimi tatile çıkacağım gün alırım. Hayat bana plan yapmamayı, günü yaşamayı öğretti. Günü kurtarmak değil ama günü yaşamayı seviyorum. Günü kurtarmaya çalışırsan mutsuz olursun ben ise günü yaşıyorum. Hayatımdaki zorlukları da seviyorum çünkü yaşadığım zorluklar beni besliyor.  

MÜZİK YARIŞMALARI MUTSUZLAR ORDUSU YARATIYOR

Bir kliple veya şarkıyla kendini sanatçı zannedenler var diyerek, müzik dünyasının mevcut durumunu eleştiren bir isimsiniz. Müziğe başladığınız dönemden bugüne müzik piyasası nasıl bir değişim geçirdi? 

Başka bir sektörden gelip, bir şarkı veya kliple ünlü olmaya çalışanlar için böyle söyledim. İnsanlar şöhret olmaya çalışırken aynı zamanda mutsuz da oluyorlar. Yarışmaya giriyorlar mesela, oraya katıldıktan sonra da ünlü olacaklarını sanıyorlar. Ama yarışma bitip eve gidince de mutsuz oluyorlar. Depresyona giriyorlar. Müzik yarışmaları da böylece mutsuzlar ordusu yaratıyor. Hâlbuki beklentilerini daha küçük tutarlarsa, hayal kırıklığı da yaşamazlar. Ben açıklamam da açıkçası buna işaret etmek istemiştim.