Yılmaz, makamında gazetecilere, "HSK'nin bir şikayetçiye, Zekeriya Öz'ün FETÖ üyesi olmadığı, FETÖ ile irtibatının bulunmadığı yönünde yazı gönderdiği" şeklindeki haberle ilgili açıklama yaptı.
FETÖ ile mücadele söz konusu olduğunda samimiyeti en son sorgulanacak kurumun HSK olacağını belirten Yılmaz, göreve geldikleri 2014'ten itibaren kamuoyuna, yargıda yapılaşmadan, yapılan hukuksuzluklardan Anayasa ve yasalar çerçevesinde hesap sorulacağı sözünü verdiklerini, bunu açık ve net deklare ettiklerini söyledi.
Darbe teşebbüsünden sonra bu konuda en ciddi çalışan kurumun HSK olduğunu ifade eden Yılmaz, kamuoyundaki isimleriyle Ergenekon, Selam Tevhid, Oda TV, MİT tırları, 17-25 Aralık, Askeri Casusluk gibi dosyalardaki tüm hukuksuzlukları soruşturmak üzere bu ilgili hakim ve savcılarla ilgili inceleme ve soruşturma izin verdiklerini kaydetti.
Yılmaz, "Hiç tereddüt etmeden darbe öncesinden dahi 150'ye yakın hakim savcıyı görevden uzaklaştırmıştık. Yine darbeden sonra en hızlı davranan kurum HSK oldu. Bunlar hep saydığım soruşturmalar sonucu olmuştu. Kurum içindeki terör örgütü unsurlarını hataya sebep olmadan ayıklamaya çalıştık, 4 bine yakın hakim savcıyı ihraç ettik." diye konuştu.
Başkanvekili Yılmaz, iki gün önce de bazı haber sitelerinde yer alan "HSK'den FETÖ hakimlerini sevindiren karar" başlıklı haberle ilgili, Twitter hesabı üzerinden açıklama yaptığını hatırlattı.
Ergenekon soruşturmasında görev yapan hakim ve savcılar hakkında farklı konuları içeren, ilgili daire tarafından verilip bakan tarafından onaylanan 41 ayrı disiplin soruşturmasında kovuşturma izni verdiklerini kaydeden Yılmaz, aralarında Zekeriya Öz'ün de bulunduğu bu hakim ve savcıların, FETÖ üyeliği suçundan Yargıtay 16. Ceza Dairesinde, görevi kötüye kullanma suçundan Yargıtay 8. Ceza Dairesinde yargılamalarının yapıldığını ifade etti.
Zekeriya Öz ve diğer hakimlerle ilgili sadece Ergenekon soruşturmasından dolayı FETÖ üyeliğinden soruşturma yaparken, bu soruşturma sırasında işlediği iddia edilen hukuksuzluklarla ilgili de kovuşturma izni verdiklerini anlatan Mehmet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Zekeriya Öz ilk ihraç kararı verdiğimiz birisi. 2014'te açığa aldık ve ihraç ettik. İlk ihraç ettiğimizde, 17-25'teki ilk müfettiş raporlarında FETÖ üyeliği hususu yoktu. FETÖ, MGK'da terör örgütü olarak belirlenince, '17-25 Aralık'ta asıl amaçlarının hükümeti yıkmak olduğu' şeklinde hazırlanan ikinci bir rapor nedeniyle biz, 2016 yılı Eylül ayında bu suçlardan da kovuşturma izni verdik. Zekeriya Öz, Yargıtay 16. Ceza Dairesinde, terör örgütü üyesi olmak ve darbe suçundan yargılanıyor zaten. Yine aynı tarihte 17-25 sanığı hakimler hakkında aynı nedenlerle verilmiş son soruşturma açılması kararı var. Hiçbir zaman HSK'den Zekeriya Öz ile ilgili 'FETÖ iltisakı yoktur' diye bir şey denilmesi mümkün değil."
Ergenekon, Balyoz gibi davaların mağdurları tarafından Zekeriya Öz ve diğer hakim savcıların yanı sıra halen görevde bulunan bazı hakim savcıların da şikayet edildiğini belirten Yılmaz, FETÖ ile iltisakı bulunmayan bu hakim ve savcılarla ilgili şikayetlerde, bu hakimlerin "FETÖ iltisaklarının olmadığı, bu nedenle şikayetin işleme konulmadığı" şeklinde bilgilendirme yazısı yazarak, şikayetçilere gönderdiklerini bildirdi.
Yılmaz, "Halen görevde olan diğer hakimlerle ilgili olan yazı, 'kes-yapıştır'dan kaynaklı bir yanlışla yazılmış, 'adı geçenlerin' diye yazılmış, adı geçenler Zekeriya Öz gibi algılanmış. Olay bundan ibaret. Sıkıntı bu. Konu FETÖ ise en son sorgulanacak kurum HSK'dir. Öz ile ilgili 2 ihraç, onlarca verdiğimiz kovuşturma kararı var. HSK'den eğri odun girmedi, eğri odun çıkmayacak. En önemli figür hakkında diyorsunuz ki, 'FETÖ mensubu değil', bu olacak şey değil."
Mehmet Yılmaz, kurumu haksız bir ithamdan kurtarmanın çabası içinde olduklarını belirterek, bu kusurun sebebini, ağırlığını tespit ederek, konuyla ilgili ne yapılması gerektiği konusunu konuşacaklarını, gerekirse inceleme yapacaklarını ifade etti.
(AA)