KYK borçları silinecek mi? bugün cevabı en çok aranan soruların başında geliyor. KYK borçları silinecek iddiasının ortaya atılmasının ardından sosyal medyada büyük heyecan yaşandı. Ekşisözlük'te sayfalarca entry girildi. Yakın bir süreçte KYK borçları ilgili bir düzenleme yapılması beklenmiyor.
KYK borçlarının silineceği iddiası dün akşam sosyal medya ve ekşisözlük'te gündem haline geldi. KYK borçlarının silinmesini isteyenler de oldu, silinmesini haksızlık olarak görenler de oldu. KYK borçlarının silinmesi ile bir gelişme yaşanması beklenmiyor.
KYK BORÇLARI İLE İLGİLİ YAZILAN ENTRYLER!
-arkadaşlar bu borçlar gerçekten silindi mi? araştırma yaptım ancak net bir sonuca ulaşamadım. bilen bir yazar varsa yeşillendirirse sevinirim. not: benim borcum falan yok, sadece merak.
- 16 bin tl kyk borcumla heyecana sokan dedikodudur. kesin bilginiz yoksa heyecanlandırmayın kardeşim.
- evlenince siliniyor diyorlar acaba bu dedikodunun doğruluk payı var mı
- borclar silinmez. sadece borcun faizi silinir silinirse. bu hep boyle olmustur.
- geri ödemeli olarak aldığın bir parayı ödememek de ne ola?
- silinmesi haksızlık ve sacmalıktır.borcunu ödeyen ya da ilerisi icin ödeyemeyeceğini düşünüp almayanların sucu ne?ögrenci iken o paraları catır catır yediysen ödeme vaktı geldıgı zaman aglamayacaksın.
KYK'NIN KURULUŞ NEDENLERİ
Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde yüksek öğrenim birkaç büyük merkezde bulunan üst düzey medreselerce yerine getirilmekteydi. Büyük merkezler dışında ikamet eden halkın, çocuklarına öğrenim yaptırma, ulaşım, barınma, iaşe, kitap, para gibi sorunlarında sıkıntılar doğmuş, bu sorunlara çare bulabilmek için çabalar harcanmış bu nedenle, medreselerin bulundukları bilim merkezlerinde kuruluş amaçları doğrultusunda teşkilatlanması ve kendi içlerinde bütünleştirilmesi yoluyla "Külliyeler" oluşturulmuştur.
Buralarda halkın ve öğrencilerin bir taraftan din ve dünya bilimleri alanlarında bilgi, beceri ve deneyim sahibi olmaları sağlanmış, diğer taraftan medreselere devam eden öğrencilerin yatak, yemek, temizlik vb. ihtiyaçlarının giderildiği imaretler ile buralara harcanacak paraları sağlayacak akaretler kurulmuş, zengin kitaplıklar ile takviye edilen külliyeler halkın ve öğrencilerin eğitim, öğretim, dini, kültürel, ilmi ve mesleki ihtiyaçlarının karşılandığı birer eğitim öğretim ve sosyal merkezler haline getirilmiştir.
Cumhuriyet Döneminde ise 6 Mart 1924 tarihinde yürürlüğe giren 430 sayılı Kanun ile medrese ve imaretler kapatılmıştır. Bu durum, yüksek öğrenim öğrencilerinin barınma, yemek vb. ihtiyaçlarının giderilmesinde sıkıntı yaşatmışsa da Cumhuriyet Hükümetleri, bazı okulları yatılı (leyli) hale getirmiş ve bir kısım medreselerin barınma yerlerinden yararlanmak suretiyle sıkıntının hafifletilmesine çalışmıştır.
İstanbul ve Ankara'da yükseköğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin sayılarının artmasıyla, barınma ve beslenme ihtiyaçlarının giderilmesinde süre gelen sıkıntılar karşısında il özel idareleri, belediyeler, dernekler ve özel kişilerce yurtlar açılmaya başlanmıştır. Ancak; bu şekilde açılmış olan yurtlar, yüksek öğrenim öğrencilerinin barınma sorununu çözememiştir. Bu gelişmeler sonucunda, kamusal nitelik taşıyan yurt işletmeciliğini denetim altına almak üzere yeni düzenlemelere gidilmiştir.
03 Mayıs 1949 tarihinde yürürlüğe giren 5375 sayılı Yüksek Öğretim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Kanunu ile "Yurt ve Aşevleri" konusu Milli Eğitim Bakanlığının yönetim ve sorumluluğuna verilmiş, bu kanuna ek olarak çıkarılan 01.04.1950 tarihli ve 5661 sayılı Kanun ile de özel ve tüzel kişilere ait yurtların açılmasına izin verilmesi ve denetlenmesi bu Bakanlığın görevleri arasına alınmıştır.
KYK NE ZAMAN BURS VERMEYE BAŞLADI?
351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu gereğince, 1962 yılından itibaren öğrenim kredisi,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gereğince, 1985 yılından itibaren katkı kredisi, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun gereğince, 2004 yılından itibaren de burs,vermektedir.