Şeyhmus Çakan
Kurtulmuş, "Biz Suriye'nin de, Irak'ın da toprak bütünlüğünün sağlanması için oraların terör örgütlerinin cenneti haline gelmesi ve paramparça hale dönüştürülmesinin karşısındayız. Aslında bu tutumumuz Suriye yönetiminin ve Irak hükümetlerinin lehine olan bir tutumdur" dedi.
Diyarbakır bazı proğramlara katılan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Türkiye başından itibaren çok net. Birincisi Türkiye'nin ne Suriye'nin, ne Irak'ın, ne de başka bir ülkenin bir gram, bir karış toprağında gözü yoktur. Biz Suriye'nin de, Irak'ın da toprak bütünlüğünün sağlanması için oraların terör örgütlerinin cenneti haline gelmesi ve paramparça hale dönüştürülmesinin karşısındayız. Aslında bu tutumumuz Suriye yönetiminin ve Irak hükümetlerinin lehine olan bir tutumdur. Irak'ın ve Suriye'nin toprak bütünlüğü birincisi bu. İkincisi oralarda bir takım demokratik değişimleri sağlamak için yani asırlardır bir arada beraber geçen halkların arasına fitne fesat sokarak oraları değiştirmenin bölgeye büyük bir istikrarsızlık getireceği kanaatindeyiz ikincisi bu. Üçüncüsü, Türkiye ağır bedeller ödeyerek görmüştür ki, orada terör örgütlerinin aktif olması demek, doğrudan doğruya Türkiye'nin terör saldırısı demektir. Sınır şehirlerimize düşen bombaları ve füzeleri unutmayın. Bunlar oralardan hatta oralardan Türkiye'ye girmek isterken yakalanan canlı bombacıları unutmayınız. Dolayısıyla oraların Türkiye'nin güvenliğine, ulusal güvenliğine ve Türkiye'nin milli bütünlüğüne zarar verecek bir fitne yuvası haline gelmesi, bir terör yuvası haline gelmesine Türkiye müsaade etmeyecektir. Bütün bunları eş zamanlı olarak söylüyoruz. Yani oraların terörden arındırılması, bizim milli meselemiz olduğu gibi Irak'ın ve Suriye'nin de milli meselesidir. Tabii bu operasyonların bir başka dördüncü nedeni ise o bölgelerde yaşayan halkın güvenli bir şekilde geri dönüşünü sağlamak oraların terör örgütlerinden arındırılarak Suriyeli yada Iraklı kardeşlerimizin kendi bölgelerinde daha rahat bir şekilde dönmesini temin etmektir. Şu anda elimizdeki rakamlar yaklaşık 500 bin Suriyeli kardeşimizin kurulmuş olan güvenli bölgelerde kendi evlerine döndüğünü gösteriyor" dedi.
İsveç ve Finlandiya üzerinden başlayan tartışmalar ve görüşmeler olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Türkiye olarak biz ittifaklarımızın ne anlama geldiğini, bu ittifakların bize hangi sorumluluklar ve hangi imkanlar verdiğinin farkındayız. Ama bu ittifakların içerisinde olduğumuz müttefiklerimizin de samimi bir şekilde Türkiye'ye karşı davranmalarını arzu ederiz. Biz çünkü her alanda diplomasideki en büyük başarımız her şeyi açık bir şekilde, net bir şekilde masaya koymamızdır. Bu anlamda NATO üyesi Türkiye uzunca yıllardır NATO'nun ceremesini çekmiş. NATO'nun yüklediği yükleri ve sorumlulukları yerine getirmiş bir ülke olarak bu süreç içerisinde Türkiye'ye karşı bir takım terör örgütlerini destekleyen bir güvenlik şemsiyesi olan NATO, adı üstünde bir güvenlik örgütü olmasına rağmen Türkiye'nin güvenlik taleplerini ihmal eden bir anlayışa asla Türkiye müsaade etmez. Bu anlamda özellikle İsveç'in terör örgütüne vermiş olduğu destek ortada. Siyasi destekler, lojistik destekler ve belki de istihbari destekler bütün bunlar ortadadır. Bu süreç içerisinde çok mu zordur Türkiye'nin güvenlik endişelerinin karşılanması? Bu güvenlik endişelerinin karşılanması Türkiye'nin temel beklentileridir. Türkiye nasıl samimi bir şekilde davranıyorsa muhataplarımızla da samimi bir şekilde davranmalarını istemektedir. Ve bu anlamda sadece görüşme süreci içerisinde değil, görüşme süreçleri sonrasında eğer bu ülkelerin üyelikleri bir şekilde gerçekleşirse ondan sonra sonuna kadar güvenlik garantilerini almadan Türkiye bu işe evet demeyecektir. Tekraren söylüyorum, evet bu süreçlerde bir takım sözler verilebilir. Bu sözleri sonradan unutulması ya da yerine getirilmemesi ihtimali Türkiye için masada değildir" diye konuştu.