Terör örgütü PKK'nın ve onun Suriye kolu PYD'nin sevk ve idare edildiği karargâh olan Kandil'de örgütün stratejilerinin belirlenmesi konusunda ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktı. PKK'nın Temmuz 2015'te başlattığı Türkiye kalkışmasının yenilgiyle sonuçlanması örgütte Suriye savaşına odaklanmak gerektiği yönündeki görüşlerin yüksek sesle dile getirilmesine yol açınca Kandil'deki çatlak derinleşti. Bunun yanı sıra örgütün silahlı kanadı HPG'yi yöneten Murat Karayılan ile hendek yanlısı Cemil Bayık ve Duran Kalkan arasındaki Suriye ve hendek çatlağı da sahadaki teröristlere yansıyacak biçimde büyüdü.
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı istihbarat raporuna göre PKK'daki derin çatlak, iki konuda yoğunlaşıyor. Bunlardan biri Türkiye kalkışmasında teröristlerin lojistiğinin kesilmesi üzerine Kandil'in Anadolu'daki teröristleri yalnız bırakmasıyla başlayan tartışma. Diğeri ise PYD'nin ABD desteğiyle yürüttüğü DAEŞ'le savaşa Kandil yönetiminin yeterince destek vermediği yönündeki görüşlerin dile getirilmesiyle başlayan ayrışma.
PYD KANDİL'DEN RAHATSIZ
KARAYILAN-BAYIK GERGİNLİĞİ...
Aynı rapora göre Karayılan, Bayık ve Kalkan arasında da zaman zaman örgütün silahlı kanadı HPG'nin sahadaki yöneticilerine kadar yansıyan bir ayrışma var: "HPG'nin başındaki Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'a bağlı HPG gruplarını kontrol etmekte zorlanıyor. Şiddetin artırılması taraftarı olan Bayık ve Kalkan, Karayılan'dan habersiz Türkiye'deki kendilerine yakın gruplara sansasyonel eylem yapmaları için el altından talimat gönderiyor. Karayılan'a bağlı grupların çoğu Şırnak ve çevresinde pozisyonlarını korumaya çalışmakta. Nitekim bölgedeki eylem sayısı ve şiddetinde ciddi düşüş var. Bayık ve Kalkan'ın talimatlarına uyan gruplar ise genellikle iç bölgelerde yoğunlaşmış durumda. Sözde şehir direnişlerine destek amacıyla harekete geçen bu gruplar son dönemde ciddi kayıplar verdi. Sonuç olarak Bayık ve Kalkan'ın, Karayılan sorumluluğundaki silahlı kanada müdahaleleri örgüt yönetimindeki çift başlılığı derinleştiriyor." Rapordaki bilgiler, Karayılan'ın "Her şey kolaylıkla çözülebilirdi, hendek savaşlarına gerek kalmayabilirdi" açıklamasıyla birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'deki kalkışmanın yöntemi konusunda da ayrışma olduğu ortaya çıkıyor.