Kurban Bayramı arifesinde, dünya genelindeki yüz milyonlarca Müslüman, ibadetlerini eksiksiz yerine getirmek için hazırlıklarını tamamlıyor. Kurban’ın ve hac ibadetinin önemini anlatan eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, haccın turistik bir yolculuk olmadığını, bunun önemli bir kongre olduğunu ifade etti.
Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’a değerlendirmelerde bulunan 11. İstanbul Müftüsü Yılmaz, Kurban’ın bir adanmışlık olduğunun ve bunun sadece bir hayvanın kanını akıtmaktan ibaret olmadığının altını çizerek, “Kurban’ın asıl amacı, bizim Allah’ın üzerinde ve ötesinde hiçbir şeyi asla değerli görmediğimizi emrettiği için kurbanımızı keserek ona yakınlaşmayı hedeflediğimizi gösteriyor.” diye konuştu.
“HAC TURİSTİK BİR YOLCULUK DEĞİLDİR”
Haccın kardeşliğe bir yolculuk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, “Hac, İslam’ın beş temel vazifelerinden bir tanesidir, genel anlamı itibarıyla ‘yöneliş’ demektir. Hac bir yolculuktur, ama bu turistik bir yolculuk değildir. Bu yolculuk Kâbe’ye, Kâbe’nin sahibine, kardeşliğe yolculuktur. İlk varoluş dünyasına, ölümden sonrasına yolculuktur.” diye konuştu.
Hacıların giydikleri beyaz ihramların kefeni andırdığını anlatan Yılmaz, “Hac meydanı, kefeniyle ayağa kalkmış insanları andırıyor. İnsanların tavırlarını ve haccın bu boyutundaki yolcuğunun turistik bir yolculuk olmadığını özellikle vurgulamak gerekiyor.” sözlerini kullandı.
“FARKLI KÜREDEN GELEN MÜSLÜMANLARIN BULUŞTUĞU YERDİR”
Haccın bir kongre olduğunu belirten Hasan Kamil Yılmaz, “İnsanların yeryüzündeki ilk mabedi, tavaf etmek kardeşliğin doruk seviyede yaşandığı bir andır. Arafat olarak vakfedilen Hz. Adem ve Hz. Havva’nın buluştuğu mekan, yine milyonlarca farklı küreden gelen insanların buluştukları muhteşem bir yerdir.” dedi.
Hacıların tamamının bugün orada olacağını ve dua edeceklerini hatırlatan Yılmaz, “Hac, İslam ülkelerinden gelen insanların kaynaştıkları, birbirinden haberdar oldukları, dertlerini paylaştıkları, sevinçlerini paylaştıkları muhteşem bir kongredir.” şeklinde konuştu.
“İSLAM, TOPLUMSAL ÖZELLİKLERİ OLAN BİR DİNDİR”
İslam’ın toplumsal bir din olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:
“İslam, ferdi bir din olmaktan çok toplumsal özellikleri olan bir dindir. Beş vakit namazın mescit ve camide kılınması bu sosyalleşmenin başlangıcıdır. Haftada bir kılınan Cuma namazı daha büyük kalabalıkların kaynaşmasıdır. Bayram namazı keza yine daha büyük bir kaynaşmadır. Yılda bir kere olan hac, İslam dünyasındaki bütün Müslümanların muhteşem bir kongresidir. İslam dünyasındaki dayanışmasını gerçekleştirebileceği çok önemli bir ibadettir.”
“KURBAN SADECE BİR HAYVANIN KANINI AKITMAK DEĞİLDİR”
Kurbanın bir adanmışlık olduğunun altını çizen Yılmaz, “Kurbanda bir adanmışlık vardır, canımızı adadığımız gibi malımızı ve bize ait olan hayvanı da Allah adına kesip onu paylaşmak demektir. Çünkü kurbanın asıl amacı, bizim Allah’ın üzerinde ve ötesinde hiçbir şeyi asla değerli görmediğimizi emrettiği için kurbanımızı keserek ona yakınlaşmayı hedeflediğimizi gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Bu bakımdan Kurban’ın sadece bir hayvanın kanını akıtmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Çünkü Kur’an-ı Kerim açıkça buyuruyor ki ne kanları, ne etleri, ne kemikleri Allah’a ulaşacak değildir. Allah’a ulaşacak olan sadece ve sadece gönlünüzdeki takva duygusudur.” dedi.
Bunun bir Allah’a yakınlaşma duygusu olduğunu söyleyen 11. İstanbul Müftüsü Yılmaz, “Kurbanlarını gerçekten bu duygularla kessinler. Kurbanın hem kulluk vazifemizi yerine getirmek hem de kurban etlerini başkalarıyla paylaşarak kardeşliği tesis etmeye yönelik faydası olduğu muhakkaktır.” diyerek sözlerini sonlandırdı.