AA
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, son bir ayda kara, deniz ve hava sistemlerinde ortaya çıkan ürünlerin savunma sanayisindeki hızın giderek arttığını gösterdiğini belirterek, "İdealimiz savunma sanayisinde Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesi." dedi.
AA'da yer verilen habere göre, Demir, SETA'da düzenlenen "Türk Savunma Sanayiinin Yüzyılı" konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, son zamanlarda savunma sanayisinin Türkiye gündeminde çokça konuşulmaya başlandığını söyledi.
Savunma sanayisinde ortaya çıkan ürünlerin ve etkilerinin görülmesiyle Türkiye'nin teknoloji yolculuğuyla ilgili neler yapabileceğinin anlaşıldığına işaret eden Demir, "Son bir ayda kara, deniz ve hava sistemlerinde ortaya çıkan ürünler, yapılan testler ve teslim edilen ürünleri gördüğümüzde bile, savunma sanayisindeki hızın giderek arttığını görmek mümkün. Bazı kesimler son zamanlarda hızlanan ürünlerimizi seçimlere bağlasalar da biz onlara 'Bizi izlemeye devam edin.' diyoruz. Yıl içinde, daha sonraki yıllarda da ürünlerimizi göreceksiniz." diye konuştu.
Demir, savunma sanayisindeki gelişmelerin sadece bir yılı kapsamadığını ifade ederek, Kıbrıs Barış Harekatı ile başlayan süreçte dile getirilen projelerin yapılabilir olduğunun bugünlerde görüldüğünü belirtti.
Savunma sanayisinde satın almanın bir zamanlar ana fonksiyon olduğunu anımsatan Demir, şu anda Türkiye'nin özgün ürünlerini çıkarmaya başladığını bildirdi.
Demir, şu değerlendirmede bulundu:
"İdealimiz savunma sanayisinde Türkiye'nin ilk 10 ülkesi arasına girmesi. 'Milli Teknoloji Hamlesi'ne savunma sanayisi lokomotiflik yapıyor olsa bile diğer sektörleri ve alanları da içermeli. Üretilen bilgi ve teknolojilerin çoklu kullanımının sağlanması son derece önem taşıyor."
Savunma sanayisinde birçok ülkede Türkiye'ye bakışın değiştiğine dikkati çeken Demir, "Artık Türkiye, üzerine oyunlar oynanan bir ülke değil, oyunları bozan, hatta kendi milli çıkarlarını bozacak oyuna müdahale etmek gibi bir politikayı hayat geçirebilir oldu." dedi.
Demir, geleceğin kurgulanmasının son derece önemli olduğuna işaret ederek, gelinen seviyesinin yeterli olmadığını söyledi.
Savunma sanayisinde strateji ve yol haritası oluşturulurken çeşitli kesimlerin katkıda bulunmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
"Bir ortak aklın oluşturulması olmazsa olmazımız. Bu ortak vizyonu oluştururken politikaların oluşturulması da son derece önem taşıyor. SETA'yı da bu anlamda fikir oluşturan, fikir kurgulayan çeşitli sektörleri bu tür faaliyetlerin içine alan bir kuruluş olarak çok önemli görüyoruz. SETA'yı sadece savunma sanayisinde değil, ülkenin sanayi ve teknoloji politikalarında, bunun ekonomiye ve ihracata yansımasında önemli bir kurum olarak görüyoruz. Bu konuda da her türlü işbirliğine açık olduğumuzu vurgulamak istiyorum."
Demir, gelinen noktanın bir başlangıç olduğunu belirterek, Türkiye'nin artık teknoloji üreten ve dikkate alınan bir ülke konumunda olduğunu sözlerine ekledi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran da son 20 yılda Türk savunma sanayisindeki atılımların dünyanın birçok yerinde dikkati çektiğini belirterek, "Türkiye artık dünya ölçeğinde göz ardı edilemeyecek bir oyuncu haline geldi. Bunun temelinde kuşkusuz 2004'teki Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı yatmaktadır. O dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 12 milyar dolar değerinde doğrudan dış alım planları iptal edilerek, yerli ve milli bir savunma sanayisinin oluşturulmasına dair güçlü bir irade konulmuştur." diye konuştu.
Savunma sanayisindeki projelerde meydana gelen artışa dikkati çeken Duran, "Daha önce büyük oranda 'Savunma ürünlerini nereden ihraç edeceğiz?' yaklaşımı varken yüzde 20'lik millilik payının yüzde 80'e yükseltilerek başka bir devrimin önünün açıldığı ortadadır. Türkiye artık üretici ve satıcı konumundadır." ifadelerini kullandı.
Duran, Türkiye'nin kendi güvenliği ve çevresindeki bölgenin istikrarı ve barışı için savunma sanayisine önem verdiğini vurgulayarak, ülkenin 5-10 yıl içinde bambaşka bir savunma sanayisi devrimini gerçekleştireceğini dile getirdi.
Sempozyum, açılış konuşmalarının ardından savunma sanayisine ilişkin panellerle devam etti.
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci de son 20 yılda sektörün ciddi bir ivme kazandığını belirterek, bunun sürdürülebilir olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Sürdürülebilirlik için sistemin beslenmesi gerektiğini vurgulayan İkinci, bunun için de en önemli etkinin ihracatla sağlanacağını ve Türkiye'nin savunma sanayisinde ihracat potansiyelinin çok altında olduğunu anlattı.
İkinci, ROKETSAN'ın ihracatının her yıl 3 kat arttığı bilgisini vererek, buradan sağlanan gelirle AR-GE yatırımları gerçekleştirerek sürdürülebilirliği sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.