İhanet etmem vurun beni

Genelkurmay Başkanı Org. Akar’ı rehin alan FETÖ’nün askerlerinin darbe bildirisini imzalatmak için işkence yaptığı ortaya çıktı. Akar’ın en yakınındakiler hain çıktı.

 Mahmut KURBAN

FETÖ'ye bağlı darbecilerin, önce Genelkurmay Karargahı'nda, ardından da Akıncı Üssü'nde saatlerce alıkoyduğu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "darbe" bildirisini imzalaması için fiziki işkence yaptığı ve başına silah dayayıp ölümle tehdit ettiği ortaya çıktı. Boynu kemerle sıkılan Akar'ın, darbecilere teslim olmadığı ve "vatana ihanet etmem, vurun beni" dediği öğrenildi. Darbecilerin amacının Akar'ın imzaladığı bildirinin görüntülü  TRT'de yayımlamak olduğu anlaşıldı. Akar, en büyük ihaneti, en yakınındaki isimlerden gördü. Akar'ın silah ve fiziki güç kullanılarak rehin alınması sırasında Özel Kalem Müdürü Albay Ramazan Gözel ve Emir Subayı Levent Türkkan'ın ın, darbecilerle birlikte hareket etmiş. 

içeriden vurdular

Darbe için harekete geçen FETÖ'ye bağlı subaylar, Gözel ve Akar'ın Emir Subayı Levent Türkkan'la Özel Kalem bölümünde buluştular. Topluca odaya giren çelik yelekli darbeciler, devlet yönetimine el koyduklarını belirterek Akar'dan kendilerine katılmasını istediler. Direnen Akar ile darbeciler arasında, kısa süreli boğuşma yaşandı. Boğuşmada Akar'ın boynunda yara izleri oluştu. Silahlarını çeken darbeci grup, hem Akar'ı, hem de diğer komutanları etkisiz hale getirerek, plastik kelepçe ile bağladılar. Bu sırada çıkan çatışmada Akar'ın koruma ekibindeki  Astsubay Başçavuş Bülent Aydın şehit edildi. Direnen subay ve personel,  ellerine kelepçe takılarak etkisiz hale getirildi ve odalara kilitlendiler. 

20 SAAT BOYUNCA İŞKENCE

Su bile vermediler

Akar'ın ve diğer komutanların geri adım atmayacağını anlayan FETÖ'cü darbeciler daha sonra komutanların bir kısmını darbenin merkez üssü olarak kullanılan Akıncılar'a helikopterle götürdü. Darbeciler, Akıncı Üssü’ne götürdükleri komutanları ayrı ayrı odalara alarak psikolojik ve fiziki işkenceyi saatlerce sürdürdüler. Komutanlara 20 saat boyunca yemek ve su verilmediği, tuvalete gitmelerinin engellendiği ve ilaçlarını almalarına müsade edilmediği vurgulandı.