Soylu burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Ekrem İmamoğlu, İlk göreve geldi, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin verilerinin kopyalanmasıdır. Bu ne Devlet ciddiyetiyle bağdaşır, ahlakla bağdaşır, ne de insaniyetle, derdi kovuculuk yapmak. Derdi iş üretmek değil, derdi onun üzerinden acaba bir şey bulabilir miyim anlayışı, tamtamına fesatı ve fitnenin oluşturabileceği bir anlayışı ortaya koymaktır. Esas gücü de o dur zaten. Çok net bir şekilde bellidir, TV'lerde izleyin İstanbul için tek bir cümle söylemiyor. Binali Ağabeyle ikisini bir kıyaslayın. Binali Ağabey, hayal edemediklerimizi gerçekleştirdi, İstanbul'da su yoktu suyun altından tünel yaptı. Kazlıçeşme diye bir yer var her ay orada ne kadar fare var, fareler kaç cm diye haber yapılırdı. Biz Haliç'ten kokudan dolayı geçemezdik, yaz aylarında kapıları kitlerdik Haliç'ten koku gelmesin diye. Eyüpsultan'da mezarlıklarımız vardı oralara gidemezdik bayramlarda. Tayyip Erdoğan'la 1994'de insanlar mezarlıklarına kavuştular. Belediye otobüslerinde sürücülerin maaşlarını alamamasından dolayı işleri yavaşlatmasından dolayı kavgalar olurdu, anneler çocuklarını okula göndermezlerdi hava kirliliğinden dolayı. Dünyanın en havası kirli olan şehirlerden birisiydi. Önceden leğenlerle su dolduruyorduk daha sonra küvetler yapıldı daha sonra evin oraya gelen su hattı yukarıya basıyorsa oraya depo yapılıyordu, biz deponun nasıl temizleneceğini CHP sayesinde öğrendik. Bir öğrettiği o. Bütün bunları hep beraber yaşadık. 89 ile 90 arasında yolsuzluğun dönemi oldu sadece İSKİ meselesi değil. Ben o günde siyasetin içerisindeydim ve bütün bunları takip edip ortaya koyduk. Bunlara İstanbul teslim edilmez, İstanbul sadece bizim İstanbulumuz değil, İstanbul bizim medeniyetimizdirö
Soylu, "Canan denilen, Kılıçdaroğlu denilen, Sezai denilen insanlar zafer nameleri atmasın. Ekrem İmamoğlu'nun dediğini görüyorsunuz değil mi? Sanki hiç tanımadığımız bir adamdan bahsediyor, Selahattin Demirtaş'ı neredeyse dünyanın en masum insanı olarak gösteriyor. Tamam biz yanlış yaptıysak, milletimiz İstanbul'da öyle diyorsa başımızın üstünde yeri var. Selahattin Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarında milleti sokağa çıkartacak 59 kişinin katledilmesinin sebebi olacak sonrada boncuk boncuk terleyecek, binlerce çocuğun dağa gitmesine teşvik edecek, sonra diyecek ki 'onun politikalarını çok beğeniyorum onu da kucaklıyorum.' Bu nasıl bir şeydir ya buna birisi bir şey söylesin yani aklımızla alay ederken birisi bize desin ki senin göremediğin nokta şurası ben nereyi göremiyorum veya biz nereyi göremiyoruz. Yani eğer İstanbul tarafından böyle bir karar verilecekse yapılacak bir şey yok. Dönüp kendimize bakacağız, uyguladığımız politikalara bakacağız. Dönüp diyeceğiz ki Allah Allah demek ki burada bir yanlışlık var. Bundan sonra kim ne yapacaksa başka bir politika uygulasın, bak bu samimiyetsizliktir, ben bu samimiyetsizliği reddetmenizi ve hakikaten önümüzdeki beş yıl, Binali ağabeyi tecrübesiyle bilgisiyle bizler, İstanbul'un emrine amede olarak çok önemli adım atacağımıza inanıyorum. Bize destek verin, güç verin İstanbul'u küresel güç merkezi, kuvvet merkezi haline getirelim, birilerinin arka bahçesi yapmayalım, buna müsaade etmeyelim. Bu vesileyle Kirazlı tepe sizden isteğimiz şudur, ful çekmeniz gerekiyor" dedi.
(AA)