AA
Kanal D canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan AK Parti İstanbul milletvekili adayı Soylu, seçim sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede, şu anda Türkiye'de herkesin kendi kampanyasını yapabildiği, kendi söylemini açıkça dile getirebildiği bir seçim kampanyasının yürütüldüğünü anlatarak, ülkede tam bir demokrasi şöleninin olduğunu söyledi.
Soylu, İstanbul'da billboard bulmakta zorlandıklarını belirterek, AK Partili milletvekili adaylarının buldukları billboardların, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin baskısıyla birlikte bir zaman sonra kaldırıldığını ifade etti.
Belediyenin beraber çalıştığı ajanslara "Ya kaldırırsınız ya bundan sonra sizle çalışmayı bırakırız" dediğini aktaran Soylu, buradan "Eğer karşımızdakiler iktidarda olsaydı herhalde siyaseten adım attırmazlardı." çıkarımının yapılabileceğini dile getirdi.
Bakan Soylu, Türkiye'de bugün iktidarın, herkesin siyaset kampanyasını istediği gibi yapabilmesinin iklimini, zeminini oluşturduğunu anlatarak, "Fakat öbür tarafta İstanbul mitingine giderken metrolar yavaşlar, metrobüsler seferlerini azaltır. Ellerine geçirdikleri fırsatları diğer siyasi partinin, yani bizlerin, oradan daha az istifade etmemizi sağlayan bir sistemi, bir kurguyu oluşturmuşlar." dedi.
Deprem bölgesinde 1500 seçim konteyneri kuruldu
Bakan Süleyman Soylu, depremden etkilenen şehirlerdeki durumun sorulması üzerine, bu bölgelerde şu ana kadar 1500'ün üzerinde konteyner seçim ve oy kullanma yeri kurulduğunu aktardı.
Bölgelerdeki vatandaşların AFAD tarafından tahliyesinin sağlandığını hatırlatan Soylu, şu ana kadar şehirlerine gitmek isteyen yaklaşık 400 bin kişinin de geri dönmesini sağladıklarını dile getirdi.
Bakan Soylu, seçim döneminde de bölgeye gidip oyunu kullanmak isteyenlere bu imkanı sağladıklarını, ayrıca deprem bölgesine giden ancak oy kullanma yerini İstanbul, Ankara ya da İzmir'e aldırmış kişilere de imkan sağlandığını belirtti.
"Türkiye 360 derece kuşatılmış bir dış kampanyayla karşı karşıya"
Yeşil Sol Parti'nin mitinginde, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz'in "14 Mayıs'ta İmralı'nın kapısını parça parça edeceğiz" şeklindeki sözleri ve Yeşil Sol Parti'nin cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini açıklaması konusundaki değerlendirmeleri sorulan Soylu, şöyle konuştu:
"Bu konuşan kişi dağ kadrosunda. Demokratik Bölgeler Partisi dediği parti de HDP'nin bir yedek partisi olarak kurulmuş bir siyasi parti. Çoğunlukla da biz bunlara KCK operasyonları yaparız. KCK operasyonlarının hedefinde bu siyasi parti var. Bunlarla beraber seçime girmek büyük bir sorumluluktur ve bu büyük sorumluluğu üzerine alacaksınız. Bunu da kim alacak? 'Ben Atatürkçüyüm' diyen bir siyasi parti alacak bunu. Bunların hepsinin bir istismar olduğu ve kullandığı bütün değerlerin bir samimiyetsizlik içerisinde kullanıldığı da her şeyiyle apaçık ortada. Diyorlar ki, 'Özerklik ilan edeceğiz. Afrin'den Türkiye'yi söküp atacağız. Apo'yu, Selo'yu, Öcalan'ı serbest bırakacağız.' Bunu nerede söylüyorlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının yaptığı mitingde HDP bayraklarıyla beraber."
Soylu, diğer tarafta da Avrupa ve Amerika dergileri ve basınının başka bir kampanya yürüttüklerini, Türkiye'nin şu anda 360 derece kuşatılmış bir dış kampanyayla karşı karşıya olduğunu belirtti.
İsveç Konsolosluğu dahil olmak üzere Oy ve Ötesi Derneğine sürekli maddi desteklerin sağlandığına vurgu yapan Soylu, şunları kaydetti:
"Bizim Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğümüzün denetlemesinden bu ortaya çıkıyor. İşin başka boyutları var. Bir ülkenin seçiminin sandık yönetimine dahil veya sandıkların yönetiminde, gözetiminde bulunacak vatandaşlarımızın veya görevlilerin bir dernek tarafından eğitilmesi... Siyasi partiler ne işe yarar? Varlık nedeni partisinin kampanyasını yapmak, partisinin beyannamesini yazmak, oya sahip çıkmak, sandıklarda bulunmak, iktidara gelirse de partisinin beyannamesi çerçevesinden hükümeti yönetmek ve idare etmek. Siyasi partiler kendi varlık sebeplerini almışlar, İsveç üzerinden veya başka ülkeler üzerinden yürütülen kampanyalara bunu dayandırıyorlar. Burada çok net, dergiler, dernekler, konsolosluklar, uluslararası yardımlar, PKK, PYD çalışıyor, FETÖ sosyal medya üzerinden çalışıyor."
"2 terörist etkisiz hale getirildi"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Türkiye'de terörist sayısının 83'e düştüğünü anlatarak, "Dün bir teröristi Diyarbakır Lice'de etkisiz hale getirdiler. Bu sabah bir teröristi daha etkisiz hale getirdiler. Toplam 2 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonlarımız hala Diyarbakır Lice kırsalında devam ediyor. Bu 83'ün 20'sini de saymayın; kiminin kolu yok, kiminin bacağı yok. Onlar mesela yurt dışına kaçmak istiyorlar yol bulup kaçamıyorlar. Mağaralarda hayvan gibi yaşamak zorunda kalıyorlar." ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in bakanlıklarla ilgili açıklaması sorulan Soylu, buna dünyada "at pazarlığı" dendiğini aktardı.
Bakan Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Türkiye'nin her yerinde bir şey anlatmaya çalıştığını belirterek, "İstanbul'da ne yaptın? Elinizde belediyeler var ne yaptınız?" ifadesini kullandı.
Üreten Türkiye'yi büyütme iddialarının olduğunu ifade eden Soylu, 10 bin dolar olan kişi başına milli gelir seviyesini 16 bin dolara çıkaracaklarını, bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Terör örgütü kalkıp da ben seni destekliyorum diyorsa aslında bu karşı tarafı destekliyorum demektir" ifadeleri hatırlatılan Soylu, şöyle konuştu:
"HDP kimi destekliyor? HDP, Kandil'in dışında başka birini destekleyebilir mi? Şu andaki adayları belirleyen de tek tek yazan da Kandil. Diyor ki, 'Adaylar bu olacak.' HDP'ye de talimat veriyor, 'Sen her yerde Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceksin.' Bunu çıkıp söylemek milletle alay etmek demektir. Aynı zamanda, bence kendisini şeyden kurtarmaya çalışıyor, 'bir suçla karşı karşıya kalmayayım' diye bir endişesi olmuş. O endişesini izale etmeye çalıştığını ifade ediyor, resmi bir söylem ortaya koyuyor kayıtlara geçsin diye."
125 cc'nin altındaki motorlar için ehliyet düzenlemesi
Bakan Soylu, 125 cc altındaki motosikletlerle ilgili ehliyet düzenlemesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüştüklerini anlatarak, "Bundan sonra 125 cc'nin altındaki motorlar B sınıfı ehliyetle kullanılabilecek. Bu konudaki çalışmalar belli bir noktaya geldi, hazırlığı yapıldı ve arkadaşlar da düğmeye bastılar. Motosikletle alakalı ek bir dersle bunu sağlayabilecekler. Onun için ayrı bir motor ehliyeti almaya da gerek kalmamış olacak." bilgisini paylaştı.
Soylu, "kadına yönelik şiddetin engellenmesi çalışmalarına" ilişkin bir soru üzerine, kurulan elektronik izleme merkezinin 24 saat çalıştığını söyledi.
Hakimin verdiği karar çerçevesinde hem mağdurda hem şüphelide iki aletin olduğunu anlatan Soylu, ikisinin birbirine yaklaştıkları anda giden sinyalin harita üzerinden takip edildiğini söyledi.
"Kadına El Kalkamaz" diye bir proje başlattıklarını belirten Soylu, kadını koruduklarını, 12 milyon erkeğe de bizatihi eğitim verildiğini aktardı.
Kadına şiddetle ilgili önemli bir mekanizma kurduklarına işaret eden Soylu, bu mekanizmanın Türkiye'nin her yerine yaygınlaştırıldığını, sadece KADES'ten ihbar almadıklarını, polis ve jandarmada Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri kurulduğunu, toplamda 1200'ü aşkın yerde ofislerinin olduğunu söyledi.
Soylu, kadına şiddetin önlenmesi kapsamında ayrılan ya da ayrılık aşamasında olan kişilerin, bu süreçte görüşmek istemeleri halinde, polis merkezi ve kaymakamlıklarda oluşturulacak alanda görüşebileceklerini, bu projenin de 14 Mayıs'tan sonra 1-1,5 ay gibi süre içerisinde hayata geçirileceğini anlattı.