Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu İstanbul Tabip Odası Seçimine Katılıyor

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki hekimler de onurlu, şerefli, gerektiğinde hayat kurtarmak için kendi hayatını ortaya koyan meslek mensuplarıdır. Herkes tarafından bilinen gerçek ise hekimliğin hata kabul etmeyeceğidir. Bu hata kabul etmeyen meslek grubunun yıllardır hata yapan yöneticilerine sadece şu soruları yönelttik ve basit cevaplar istedik:

“Biz kedileri çok severiz; kedilerin trafoya girmeyeceğini de, doydukları toprağa ihanet etmeyeceklerini de iyi biliriz. Ama kediler bile günümüz şartlarında sorunlarla boğuşan bir hekimin 118 yıldır hala hayatta olmasına güler.”

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki hekimler de onurlu, şerefli, gerektiğinde hayat kurtarmak için kendi hayatını ortaya koyan meslek mensuplarıdır. Herkes tarafından bilinen gerçek ise hekimliğin hata kabul etmeyeceğidir. Bu hata kabul etmeyen meslek grubunun yıllardır hata yapan yöneticilerine sadece şu soruları yönelttik ve basit cevaplar istedik:

Soru 1: 1900 doğumlu üyemiz seçmen listesinde bulunuyor mu?

Soru 2: 6023 sayılı kanuna göre ailelerden ya da resmi kurumlardan öğrenilen belgeler ışığında vefat edenlerin üyelik sonlandırma kimin sorumluluğundadır?

Soru 3: Aidat takibinde olağanüstü titiz olan ve mesajlarla üyelerini uyaran İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu seçmen listesi hazırlanırken neden aynı titizliği göstermemektedir?

Soru 4: Meslektaşlarımızın sosyal medya hesaplarını hafiye gibi inceleyip sağlıkta reklam nedeniyle tek tek uyarılar gönderip gerektiğinde ceza kesmekle korkutan İstanbul Tabip Odası yetkilileri, iş seçmen listelerinin düzenlenmesine geldiğinde neden 1900’lü yılların sistemini!? kullanmayı tercih etmişlerdir?

Soru 5: Günümüz teknolojisini kullanıp bu kişileri tespit edememek İstanbul Tabip Odası’nın teknolojik zaafı mıdır; yoksa bilinçli ya da bilinçsiz ihmali midir; yoksa İstanbul Tabip Odası yöneticilerin çok basit bir işlem olan seçmen güncelleme işlerine ayıracak vakitleri mi olmamış ya da konuyu değersiz ve önemsiz olarak mı görmüşlerdir?

Platformumuz hiçbir medya kurumuna seçmen listesinde ölü hekimlerin kullanarak seçim sonuçlarının manuple edileceğine dair bir iddiada bulunmazken; bizden herhangi bir bilgi almaya gerek duymadan hakkımızda isim vermeden ve diğer seçime giren grupları da töhmet altında bırakarak kamuoyu açıklamasını yapanlar, yıllardır tespit edemedikleri hatalarını daha ilk adımımızda tespit eden ekibimize teşekkür etmek yerine neden linç girişimine başladıklarını izah etmek zorundadırlar.

Hep ifade ettiğimiz gibi bizler; dinamik, aktif, teknolojiyi kullanan ve sadece hekimlerin hakları için çalışan bir platform olarak her konuda hekimlerimizin hizmetinde yanlışın karşısında, doğrunun yanında olmaya devam edeceğiz.

Seçmen listesinde hayatta olmayan hekimleri kamuoyuyla paylaşmadaki maksadımız; bu kadar özensiz çalışan bir meslek örgütü yönetiminin, sorunları dağ gibi büyüyen hekimlerin sorunlarına çare olamayacağı kanaatinde olmamızdandır.

Demokrasilerin bayramı, seçim sürecinde eleştiri getirirken veya muhalefet yaparken adında Demokratik geçen gruptan izin mi almak zorundayız? Ne zamandan beri demokrasilerde

hata açıklamak bu kadar kınanır hale dönüşmüştür? Anayasadan doğan bir hak olan İstanbul Tabip Odası üyesi meslektaşlarımıza ücretini ödediğimiz kısa mesaj ve e-posta ile ulaşma imkanı neden sanki grubun bir demokratik hareketi olarak gösterilmiştir? Bu açıklamayı yapanlar, meslektaşlarımıza bu soruların cevabını da vermek zorundadırlar.

Hayat kurtarmak için gerektiğinde canlarını hiçe sayan onurlu hekimlerle ilgili yapılan haberlerin azami araştırma ve değerlendirme sonrasında kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Hekimleri kamuoyu karşısında küçük düşüren ve onur kıran her türlü haberi biz de şiddetle kınıyoruz.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulunun seçim öncesinde isim vermeden yöneltmiş olduğu suçlamaların Türk Kamuoyunda ve hekim camiasında yanlış anlamalara sebep olmaması için daha dikkatli açıklamalar yapmasını ve kesinlikle bu tip açıklamalarda ithamda bulunduğu grubun adının açıklanması gerektiğini düşünüyoruz.

Her gün saatlerce basın açıklaması yapanlara cevabımız kısa olacaktır; bizler 30 yıldır hekimlerin Everest Tepesini aşmış sorunların çözümüne odaklandığımızdan bu kadar zaman bulamadığımız kedi polemiğine tek cümle ile cevap veriyoruz: “İstanbul kedileri tarihte üstlerine düşen avlama görevi yapmış, dünyada büyük şehirlerin en büyük dertlerinden ağır veba salgınlarının önüne geçmiştir.” Sağlık hizmetkarı bu güzel dostlarımızı seviyor ve onların hakkını vermek için de geliyoruz.

Dileğimiz; 15 Nisan 2018 İstanbul Tabip Odası seçimlerine gölge düşmeden demokratik bir ortamda meslektaşlarımızın oy kullanarak hak ettikleri İstanbul Tabip Odası yönetimine kavuşmasıdır.

Türk Kamuoyu’na saygıyla duyurulur.   

 Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu