DHA
Yatağan Jandarma Komutanlığı'nda görevli uzman çavuş Ali Aladağlı, 14 Mart Tıp Bayramı'nda, saat 23.00 sıralarında, rahatsızlanınca ambulansla Yatağan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki müdahalenin ardından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Aladağlı, kendisini muayene etmek isteyen acil serviste görevli doktor Tahir Tarımer ile tartıştı. Olaya hastanenin güvenlik görevlileri müdahale etti. Doktor Tarımer, tartışmada Aladağlı tarafından darbedildiğini ileri sürdü. Vücudunda kızarıklık oluştuğunu ve gözlüğünün kırıldığını öne süren Tarımer, darp raporu alıp Aladağlı'dan şikayetçi oldu. Aynı şekilde darp raporu alan Ali Aladağlı, daha sonra apandisit teşhisi konularak ameliyat edildi.
'SİNİRLENEREK İTİP, BOĞAZIMI SIKTI' İDDİASI
Doktor Tarımer, polisteki ifadesinde olay anını şöyle anlattı:
"Hasta, apandisit şüphesiyle Yatağan Devlet Hastanesi'nden sevk edildi. Ultrason çektirmek istediğini söyledi. Kendisine kan tahlili ve diğer tetkiklerin yapılmadan mümkün olmadığını anlattım. Evrakını alarak acil servisten ayrılmak istedi. Arkasından gidip, çıkış yapmasına izin vermedim. Sinirlenerek beni itip, boğazımı sıktı."
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki apandisit ameliyatının ardından genel cerrahi servisinden taburcu edilen uzman çavuş Ali Aladağlı, sağlık çalışanlarının, "Sen şiddette bulundun, darbettin, hakaret ettin. Biz seni tedavi ettik, taburcu ediyoruz" sloganlarıyla alkışla protesto edildi. Ekip aracına bindirilen Aladağlı, ifadesi için Komiser Hamdi Bey Polis Merkezi'ne götürüldü.
'İFTİRAYA UĞRADIM' DEYİP, ŞİKAYETÇİ OLDU
Gözaltına alınan uzman çavuş Ali Aladağlı, polis merkezinde yeniden rahatsızlandı. İfadesi alınamayan Aladağlı, apandisit operasyonu olduğu bölgede şiddetli ağrı şikayetiyle polis ekipleri tarafından Menteşe Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastanedeki tedavisinin ardından tekrar taburcu edilen Aladağlı, yeniden Komiser Hamdi Bey Polis Merkezi'ne götürüldü. Aladağlı, ifadesinde, asıl mağdurun kendisi olduğunu belirterek, "Sağlık çalışanına hakaret etmedim, fiziki müdahalede bulunmadım. Kamuoyunda haksız bir şekilde linç edildim ve iftiraya uğradım. Bu nedenle doktordan şikayetçiyim" dedi.
Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aladağlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, tedbiren açığa alınan Aladağlı hakkında, idari soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Olayla ilgili ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde, saldırıya uğradığını ileri süren doktor Tarımer'in, evrakını masadaki görevlilerden alıp ayrılmak isteyen uzman çavuş Aladağlı'nın peşinden gidip ittiği, bu sırada da kayıp düştüğü görüldü. Görüntülerin ardından hastane yönetimi doktor Tarımer hakkında idari soruşturma başlattı. Görüntülerin ardından uzman çavuş Aladağlı, doktor Tarımer hakkında kendisine iftira attığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tedbiren açığa alınan Aladağlı ise görevine iade edildi.
PROTESTOYA KATILANLARIN İFADELERİ ALINDI
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği'nin, olayla ilgili idari soruşturma başlattı. Başhekim Doç. Dr. Turhan Togan'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında, hastanedeki güvenlik kamerası görüntüleri izlendi, alkışlı protesto gösterisine katılanlar belirlendi. Soruşturma kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir müfettiş, protestoya katılan doktorların da aralarında bulunduğu 85 kişinin ifadesini aldı.
FETÖ SORUŞTURMASINDA AÇIĞA ALINDI
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü olayla ilgili soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY'e üye olduğu ileri sürülen doktor Tahir Tarımer'i, Muğla Valiliği tarafından 2 ay açığa alınmasına karar verilmesinin ardından Sağlık Bakanlığı da memurluktan ihraç etti. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Tarımer hakkında 10 yıla kadar hapis cezası istendi. FETÖ üyeliği suçlamasıyla hakkında dava açılan ve kamu görevinden çıkarılan Tahir Tarımer, ilk kez hakim karşısına çıktı. Hakkında FETÖ üyeliğinden 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenen Tahir Tarımer, Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katıldı.
'BEN PEK ANLAMIYORDUM YARISINDA ÇIKIYORDUM'
İddianamede yönetilen sorulara cevap veren Tarımer, "2011'de Gaziantep Üniversitesi'ne okumaya gittim. Orada ilk gittiğimde kayıt yaptırdım. 'Bizim yurdumuzda kal' diyen insanlar yanıma gelerek broşür verdi. Üniversitedeki bilboardlarda reklamı olan bir yurt vardı, ben de kayıt yaptırdım. O yurt o zaman cemaat FETÖ'yle iltisaklı bir yurttu. Ailemin uygun gördüğünü düşünerek ve fiyatının da baya ucuz olması sebebiyle, KYK da çıkmadı ve yerleştim. Kısa süre kaldım. Sonra eve çıkmaya karar verdik. Bize daha rahat olur diye cemaat evlerinde kalmamızı söylediler. Biz de ikna olduk, eve çıktık. 1 yıl kadar kaldık. Bu evde sohbetler oluyordu. Benim de katılmışlığım oldu. FETÖ elebaşının videoları izleniyordu. Ben pek anlamıyordum yarısında çıkıyordum" dedi.
Tarımer, üniversite hayatı boyunca ara ara FETÖ evlerinde kaldığını belirterek şunları söyledi:
"Tekrar okula döndüm, evde kalmak istemedim. Maddi imkansızlığım nedeniyle 1 arkadaşımla başka eve çıkmaya çalıştım. FETÖ'yle iltisaklı olmayan 1 eve çıktık. Maddi olarak imkanım olmadığı için idare edemedik. Tekrar FETÖ iltisaklı eve geçtim. Bu evlere uyum sağlayamıyordum. Diğer arkadaşlarımda kalıyordum. Ara ara gidiyordum" ifadelerini kullandı.
'M.G. İLE İRTİBATIMI KOPARAMADIM'
Tarımer, iddianamede yer alan üniversitede öğrencilerinin sorumluluğunu üstlenen M.G. ile yoğun irtibat kurmasına yönelik soruya ise M.G. ile irtibat kurduğunu ancak örgütteki yetkisini bilmediğini belirterek, "Üniversite yıllarının sonlarına doğru FETÖ evlerinde kaldım. Üniversite hayatım boyunca ara ara FETÖ iltisaklı evlerde kaldım. Ancak M.G. ile irtibatımı koparamadım. Benden yaşça büyük ve vefalı olduğum için. Ancak beni telefonla arıyordu. Ben de meşgul olduğumu söylüyordum. Bu konuşmalarda FETÖ ile ilgili konuşmuyorduk. FETÖ evinden neden ayrıldığımı sordu. Ben de yapamadığımı söyledim" dedi.
Bank Asya'da açtırdığı hesaba yönelik soruya da cevap veren Tarımer, "Okulda arkadaşlarımla para kazanmak için network işi yapıyorduk. Bunun için de kredi kartına ihtiyacım vardı. Bu banka kesinti yapmıyordu. Hesap açtırdım, 200 TL yatırdım. Ancak ailem buna karşı çıktı. Sonra parayı çektim. Hesabı kapattım" ifadelerini kullandı.
'BİR HAT ALIP KİMSEYE VERMEDİM'
Tarımer, iddianamede yer alan, adına kayıtlı 2 GSM hattını, örgütün jandarma mahrem yapılanmasında görev yapan 2 kişiye verdiği yönündeki ifadeleri görünce şoke olduğunu söyleyerek, "Hatlar bana ait değil, bu durumdan haberim yok. Telefonum kayboldu. Sonra ben telefon almaya gittim ve telefon aldım. Evrak imzaladım. Kendim bir hat almadım, kimseye vermedim. Bana farkında olmadan abonelik sözleşmesi imzalatmış olabilirler, bilmiyorum ama sadece telefon aldım. Hat almadım" dedi.
'PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN FAYDALANMAK İSTEMİYORUM'
Pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini belirten Tarımer, "Ben FETÖ ile ilişkili bir görev almadım, herhangi bir yapılanmanın içinde yer almadım. Maddi zorluk nedeniyle kaldım. Ailem muhafazakar olduğu için maddi yetersizliğim nedeniyle mecburiyetten kaldım. Zaten çok kalmadım. Pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum. Ben bunların anayasal düzene kastedeceğini bilmiyordum o zamanlar anlayamadım" ifadelerini kullandı.
Tanıklar ise sanık Tarımer'in FETÖ ile ilişkisi olmadığını ancak ara ara evlerinde kaldığını doğruladı. Tanıklar, sanığın ağzından FETÖ ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir şey duymadıklarını belirtti. Mahkeme heyeti, M.G.'nin tanık olarak dinlenmesine, Tarımer'in adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Aralık'a erteledi. (DHA)