'Gerici direnç!'

SETA Vakfı, 7 Haziran'dan bugüne siyasette yaşananlar için ilginç bir tespitte bulundu: Gerici direnç.

Hakkı KURBAN / ANKARA 

Türkiye yeniden sandık başına gitmeye hazırlanırken, SETA Vakfı, 7 Haziran'dan bugüne yaşananları mercek altına aldı. Siyaset kurumunun, siyaset dışından oligarşik ve aşırılıkçı, içinden ise bazı siyasi partilerce çifte kuşatmaya alındığı savunulan raporda, "gerici direnç" ifadesi kullanıldı. Raporda, "Milli irade odaklı siyaset, antidemokratik ve gerici dirençle durdurulmaya çalışıldı" denildi. 

Siyaset ve seçimler 

SETA Uzmanı Ali Aslan tarafından kaleme alınan "7 Haziran'dan 1 Kasım'a Türkiye'de Siyaset ve Seçimler" konulu çalışmada, şu tespitler öne çıktı: AK Parti toplumda Kemalist müesses nizama yönelik artan sosyolojik tepkiyi siyaset içerisine taşıyarak ve bu tepkiyi "milli irade" odaklı bir siyasete dönüştürerek ülkede kapsamlı bir dönüşümün aktörü olmuştur. Ancak bu süreç, ülkedeki yapısal değişimlere direnen eski Türkiye'nin egemen güçleri tarafından çeşitli şekillerde durdurulmaya ve sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Bu anti-demokratik ve "gerici" direnç, zamanla adeta bir kartopu gibi demokratik siyasi hedeften kopan farklı aktörleri ve toplumsal kesimleri de içine katarak ve bu süreçte ideolojik açıdan başkalaşıma uğrayarak günümüzde en geniş sınırlarına ulaşmış durumdadır.

"Siyaset karşıtlığı"na tahvil ettiler 

Türkiye'de, özellikle 7 Haziran sonrasına bakıldığında, muhalefet partilerinin ne yazık ki Meclis'teki siyasi çoğullaşmayı siyaset karşıtlığına tahvil ettikleri ve siyasi iradeyi zayıflatma eğilimi gösterdikleri görülmektedir. 1 Kasım seçimine gidilen süreçte AK Parti'nin koalisyon görüşmeleri ve daha sonra seçim hükümetinin kurulması aşamasındaki "uzlaşmacı" tavrı kamuoyunun önemli bir kısmında sorumluluktan kaçmamak olarak değerlendirildi. 1 Kasım'a giden süreçte AK Parti'ye yönelik ilgi arttı.