FSM Köprüsü'nün kapatılması davasında ilk duruşma sona erdi

15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde, İstanbul'daki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) kapatılması sırasında çıkan olaylara ilişkin davanın ilk duruşması sona erdi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, İstanbul'daki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) kapatılması sırasında çıkan olaylarda 3 kişinin şehit edilmesi ve 49 kişinin de yaralanmasına ilişkin, 15'i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması sona erdi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen ilk duruşmada, tutuksuz sanıkların savunmaları alındı.

Tutuksuz sanık er Mert Fırat, eğitim tatbikatı gerekçesiyle askeri araçlara bindirildiklerini ve kendilerine bir bilginin verilmediğini iddia etti.

Fırat, FSM Köprüsü’ne geldikleri sırada araçlardan indirildiklerini, eski yarbay Adnan Uygun’un ise kendilerine “Yaya veya motorlu kimseyi yaklaştırmayın” diye emir verdiğini söyledi.

Mahkeme heyeti başkanı Mustafa Çakar, emri veren komutanı teşhis etmesini isteyince, Fırat, eski subayların yüzünü görmek istemediğini belirterek, “Bu… Yüzünü görmek istemiyorum. Biz silahımızı polise teslim ederken onlar kaçmak için helikopter bekliyordu.” dedi.

“Köprüde kimin silah sıktığını gördün mü?” şeklindeki soruya Fırat, “Evet. Tank namlusunu döndürdüğünde bir vatandaşın tankın üzerinden yere düştüğünü gördüm. Üsteğmen Hanifi Ertosun ve Mustafa Ceylan vatandaşa doğru ateş ediyordu. Yarbay, ‘direnen olursa sıkın’ diye emir verdi.” şeklinde cevapladı.

Yaşlı bir vatandaşın kendilerini uyardığını anlatan Fırat, bu kişinin kendilerine “Siz, bizim canımızsınız. Size nasıl vururuz. Gidin buradan.” diye sitem ettiğini söyledi.

DARBEYİ, KÖPRÜDEKİ POLİS NOKTASINDA ÖĞRENMİŞ

Tutuksuz sanık er Hüseyin Aslanpınar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşma salonuna bağlanarak ifade verdi.

Aslanpınar, Kuleli Askeri Lisesi’nde görevli olduğu bilgisini aktararak, “Bir aylık askerdim. Bize tatbikat olacağı söylendi, herkesin cep telefonları toplatıldı. Yanında cep telefonu olanların cezalandırılacağı söylenmişti. Benim silahım yoktu. O gece bana silah zimmetlediler. Çok aceleci davranıyorlardı. Askeri araçlara paldır küldür bindirildik. Nereye gideceğimizi bize söylemediler.” ifadelerini kullandı.

FSM’deki polis noktasına geldiklerinde tutuklu sanık eski yarbay Adnan Uygun’un emriyle polis karakolunun güvenliğini sağlamak içni karakolu çevrelediklerini ileri süren Aslanpınar, şöyle devam etti:

“Köprüye geldikten bir süre sonra Adnan yarbayın emriyle karakol çevresinde toplandık. Susamıştım. Polis karakoluna su içmek için girdiğimde televizyondan köprülerin askerler tarafından kapatıldığı haberini gördüm. Polislere ne olduğunu sorduğumda onlar da bize köprüye neden geldiğimizi sordu. Darbeci değilim, hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Halk kalabalıklaşmaya başladığı sırada polis karakoluna doğru tekrar koşmaya başladım ve polise silahımı teslim ettim.”

Mahkeme başkanı Çakar’ın “Köprüdeki polis noktasını neden çevirdiniz. Terörist mi vardı?” sorusuna Aslanpınar, “Hayır yoktu.” karşılığını verdi.

Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi. AA