Kurtuluş Tayiz
Başkan Erdoğan, İsrail'in yalanlar üzerinden işgali meşrulaştırmaya çalıştığını belirterek, "İsrail bilmeden ve yanlışlıkla değil, aksine taammüden suç işlemiştir. Gazze'deki savaş suçlarına kılıf bulma gayretinde" dedi.
Başkan Erdoğan, aralarında AKŞAM gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz'in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in hastanelere topla tankla girdiğini belirterek "Hala hastanenin altında tünel arıyorlar. Hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. Artık panikle bizzat resmi yetkililer dezenformasyona sarılıyor" dedi. Almanya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: "ABD, kitle imha silahı yalanıyla Irak'ı işgal etmişti. O zaman bu dezenformasyon, ne yazık ki anında çürütülemedi. Bugün İsrail benzer şekilde birçok yalan üzerinden kendi işgalini, saldırganlığını meşrulaştırmaya çalışıyor. Bugün de uydurma bahanelerle Gazze'de işledikleri savaş suçlarına kılıf bulma gayretindeler. Tüm katliamlar tasarlanmış, kadınların, erkeklerin, çocukların nerede nasıl öldürüleceği tek tek planlanmıştır. 7 Ekim'den itibaren özellikle İsrail'de artık bizatihi devlet, hükümet yetkililerinin doğrudan, bile isteye yalan söylediğini defalarca gördük. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi aracılığıyla hızlı şekilde İsrailli yetkililerin söylediği yalanları ifşa edip gerçeğini paylaşıyoruz ve bunu uluslararası medyaya hızlı bir şekilde iletiyoruz. Böylelikle İsrail'in maskesini düşürmüş oluyoruz, İsrail'e yönelik ciddi bir uluslararası baskı oluşuyor. İsrail'in söyledikleri medyada kolaylıkla dolaşamaz hale geldi. İsrailli yetkililerin söylediği 100'ün üzerinde yalanı, uluslararası medyada haber olacak şekilde deşifre ettik ve süreç devam ediyor."
TIPKI UKRAYNA'DAKİ GİBİ
"Almanya'daki görüşmelerimizde ağırlıklı olarak Gazze konusu yer aldı. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanı'nın da, Sayın Şansölye'nin de takıldıkları nokta, ağırlıklı olarak Hamas'ın durumu. Bu konuda Hamas'ın 7 Ekim'de attığı adımdan dolayı işin failinin Hamas olduğunu düşünüyorlar. Biz de aksini ifade ettik. İsrail'in bir terör devleti olduğunu söyledik. "Ne yazık ki, Filistin'de 13 bin çocuk, kadın, yaşlı, öldürüldü. Bunları görmüyorsunuz. Bunları bir kenara koyuyorsunuz. Ama İsrail tarafındaki 100-200 ölümü, tablonun özeti olarak bize anlatmaya çalışıyorsunuz." dedik. Maalesef tespitlerinde yanlış bir odaklanma var. Ukrayna politikasını aynen burada da uyguluyorlar."
NÜKLEER İÇİN BASKI
"İsrail haklı' deyip, silahsa silah, paraysa para, tüm imkanları sınırsız şekilde buraya aktardıklarını görüyoruz. İsrail'in yaptığını nefsi müdafaa olarak kabul ediyorlar, Filistin'in direnişini nefsi müdafaa olarak görmüyorlar. Bölgede Theodor Herzl'dan başlayıp hala devam eden, o topraklarda Filistinlileri yok etmek ve sıfırlamak anlayışı hakim. Şu an itibariyle bini aşkın avukat, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne İsrail'in savaş suçlarının sorgulanmasına yönelik soruşturma açılması için başvuru yaptı. Diğer taraftan, İsrail Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf değil. Taraf olmadığı için kurallarına da tabi olmuyor. Ama üye ülkelerin nükleer güvenlik adına Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na başvurup bir denetleme isteme durumu var. Onu harekete geçireceğiz. Kurulun kararını UAEA'nın üst organı olan BMGK'ya göndermesi gerekiyor. Orada ABD'nin bu konuyu veto etmesi mümkün. Ancak bu konunun o zeminde tartışılır hale gelmesi bile muazzam bir durum. Buradan baskı kurmaya devam edeceğiz."
NETANYAHU GİDİCİ
"Netanyahu gidicidir, kurtuluyoruz. İnşallah İsrail de, tüm dünya Yahudileri de ondan kurtulacak. Şu anda kendi halkının %60-70'i Netanyahu'nun karşısında. Çünkü hem ülkesine hem dünyaya ciddi fatura ödetiyor. İsrail yönetiminin UCM'de yargılanması için birçok delil mevcut. AB ülkelerinin tutumunu göreceğiz. Almanya Başbakanı Scholz'a da dedim. Berlin'de gösteriler vardı. Fransa'da var. İngiltere'de var. Amerika'da var. Beyaz Saray'ın önüne kefenleri getirip yerleştirdiler. Bunlar herhalde dünyaya bir mesaj veriyor. Onun için bizim şimdi yeni yapacağımız tur çok önemli. İsrail'in barbarlığı, orantısız güç kullanımı, pervasızlığı artık birçok ülke tarafından eleştiriliyor."
İSRAİLLİLER DE UMUDU KESMİŞ
"Hamas'ın elinde tuttuğu İsraillilerin ailelerince tarafıma yazılmış mektupta bizim yakınlarının salıverilmesi ile ilgili devreye girmemiz talep ediliyor. Hamas'ın bu insanları bırakmamak gibi bir bakış açısı yok. İstedikleri, İsrail tarafından hukuksuzca tutuklanan küçük yaştaki çocuklardan tutun, annelerin ve babaların da aralarında bulunduğu tutsakların salıverilmesi. Düşünün, İsrail yönetimi 5 yaşındaki çocukları tutuklayacak kadar insanlıktan çıkmış durumda. Bu konuyla ilgili İstihbarat Teşkilatımızı devreye soktuk. Bir netice alabilirsek ne ala."
DÜNYA YÜZ ÇEVİRSE DE GAZZE'NİN YANINDAYIZ
"Gazze için birçok adım atıyoruz. Bunların başında sağlık alanındaki adımlarımız geliyor. 27 kanser hastasının ülkemize getirilmesi bu işin sadece bir cüzü, yoksa hasta sayısı çok fazla. Cerrahi müdahale yapılacak olanlar, zaten yüzlerce ve onları henüz oradan çıkartamıyoruz. Biz diyoruz ki, "Bizim hastanelerimiz müsait. Yeter ki çıkartalım, alalım onları, bizim hastanelerimizde tedavilerini yapıp gönderelim. Gazze için atılacak en doğru adım, bir an önce ateşkesin sağlanmasıdır ve önceliğimiz ateşkesle birlikte kalıcı barışı tesis etmek olacak. Ateşkes sağlandığı takdirde İsrail'in sebep olduğu yıkımı tazmin etmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Dünya Gazze'ye yüz çevirse de, Türkiye olarak mazlumların yanında yer aldık, almaya devam edeceğiz. Refah sınır kapısının açık tutulması son derece önemli. Gazze'yi hayatta tutan, oradaki sivilleri masumları yaşatan bir hayat damarı haline geldi. İsrail bu yardımları engellemeye, Gazze'yi açlığa, susuzluğa mahkum etmeye çalışıyor ve zaman zaman yardımların geçişini engelliyor. Ancak biz yılmıyoruz, uluslararası yardım kuruluşlarını devreye sokuyor, yardımlarımızı istediğimiz ölçüde olmasa da ulaştırıyoruz. Gazze'yi hayatta tutmaya devam edeceğiz."UÇAK İÇİN ÇALACAĞIMIZ KAPI ÇOK
"MİT uzun süredir örgütün üst düzeyindeki nitelikli hedeflere yöneldi. En son etkisiz hale getirdiğimiz PKK'lı terörist örgütün ideolojik yapısını 25 yıldır yöneten bir kişiydi. PKK'nın sahadaki silahlı kanadından daha önemli olan ideolojik örgütlenmesi. Çünkü elemanı onlarla devşiriyorlar. Etkisiz hale getirilen bu kişi çok kilit elemanlardan biriydi. Bu durum örgütte muazzam bir çöküntüye sebep oluyor. Çünkü eli silah tutan birini etkisiz hale getirdiğinizde yerine birini koyuyor ama 25 yıllık ideolojik örgüt hafızası olan birini etkisiz hale getirdiğinizde orada muazzam bir boşluk oluşuyor."
"Yüzde 50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa... Diğer yandan mevcut anayasamızın satır aralarında darbeci zihniyetin ruhunun dolaşıyor olması bizleri en çok rahatsız eden konu. Yeni, sivil, kapsayıcı ve çağın gerekliliklerine tam uyumlu bir anayasayı Türkiye'ye kazandırmak, ulaşmayı arzu ettiğimiz en önemli hedeflerimizden biri."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada görüşmede Gazze'deki son durum ve Filistinlilere insani yardım konuları ele alındı. Başkan Erdoğan görüşmede, İslam dünyasını ilgilendiren tüm meselelerde birlik olunması gerektiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı Riyad Zirvesi'nde alınan kararların uygulanmasının önemli olduğunu vurguladı.
HAÇLI EMPERYALİST YAPI ŞU ANDA BİR ARADA
Başkan Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile Sultan 2. Abdülhamid Han'ın türbesini ziyaret etti.
Başkan Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan, "İslam ülkeleri, Kudüs konusunda güçlü bir duruş sergileyemiyor. Gazze meselesinde, Karabağ'da sağlanan güç birliğini sağlayamadık. İsrail, Gazze'de insanları öldürüyorsa bu onların gücü değil, İslam ülkelerinin dağınıklığı. İsrail bir terör devletidir. O devletin başındaki de halkını isyan ettirir hale gelmiştir. O yüzden de eceli yakındır" diyerek şöyle devam etti: "Batı dünyası haçlı emperyalist yapı şu anda bir arada. Dün akşamki ziyaretimde de ne yazık ki bunları gördük. Cumhurbaşkanında da bunu gördüm, diğerinde de. Yatıyorlar kalkıyorlar Hamas da Hamas. Neymiş 7 Ekim'de Hamas'ın o çıkışı ateşledi diyorlar. Ama 13 bin kişinin öldürüldüğünü konuşmuyorlar!"
"10 bine yakın İsrail'in elinde rehine var. Hadi Almanya olarak siz onları verme adımını atın biz de şu anda Hamas'ın elindekileri almanın gayreti içerisine girelim. Var mısınız buna? Evet diyemiyorlar. Şayet bugün İsrail, Gazze'de ve diğer Filistin şehirlerinde hatta buralara komşu ülkelerde hunharca insan öldürebiliyorsa bunun sebebi onun gücü değil, İslam aleminin dağınıklığıdır. Batılı ülkelerin yönetimleri adeta İsrail'in esiri olmuş durumdayken aynı ülkelerin halklarında yaşanan uyanış ve giderek yükselen itirazlar bize insanlık adına umut veriyor."