Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, Tuğgeneral Cemal Balıkçı, 15 Temmuz akşamı yaşadıklarını anlattı.
Olay tarihinde Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli olduğunu belirten Balıkçı, Ankara'nın uçaklar tarafından bombalandığına ilişkin haberleri gördüğünü ifade etti.
İlerleyen saatlerde odasına gelen şoförünün sivil giyimli bir kişinin makam aracını istediğini söylediğini, bu duruma anlam veremediğini dile getiren Balıkçı, "Aracımı veremeyeceğimi söyledikten sonra bu şahıs odama gelerek aracı bir kez daha istedi. Ben de ülkenin genel durumunun karışık olduğunu, aracımı veremeyeceğimi yineledim. Odamdan ayrılınca bu şahsın kim olduğunu sordum çünkü sivil giyinmişti. Bana bu kişinin kurmay yüzbaşı Volkan Boy olduğu bilgisini verdiler." dedi.
Boy'un makam aracını neden istediğine dair bilgisinin bulunmadığını ifade eden Balıkçı, bu durumu sanık Boy'a da soramadığını sözlerine ekledi.
Tanık Yavuz Selim Kılıç da Balıkesir'den kalkan ve İstanbul semalarında uçan iki uçağın bir zaman sonra üsse döndüğünü söyledi.
Albay Nedim Bildik ile iniş yapan uçak pilotlarının yanına gittiklerini anlatan Kılıç, bu esnada sivil olarak gördüğü Boy'a neden üsse geldiğini sorduğunu ifade etti.
Boy'un kendisine Balıkesir'de tatilde olduğunu, ortalığın karışık olması nedeniyle üsse geldiğini söylediğini bildiren Kılıç, "Başka bir yerde görevli olan bir askerin o gece üsse gelmesi normal değildi. Üsse nasıl girdiği konusunda bilgim yok." diye konuştu.
- "Teslim etmemiz için emir geldi"
Olay tarihinde geçici görevle Adana İncirlik Üssü'nde görevli olduğunu belirten tanık Albay Nejat Şimşek ise akşam saatlerinde kendisine telefonla ulaşan Tuğgeneral İrfan Özsert'in İstanbul'daki boğaz köprülerinin askerlerce kapatıldığı bilgisini verdiğini aktardı.
Bu görüşmenin ardından Ankara'da uçakların sivil yerleşim yerlerini vurduklarına dair haberler aldıklarını ifade eden Şimşek, daha sonra Tuğgeneral Özsert ile görev yaptıkları karargaha gitmeye karar verdiklerini anlattı.
Karargahta karşılaştıkları Amerikanlı ve İngiliz komutanlara yaşanan durumun geçici olduğunu, her şeyin kontrol altına alınacağını söylediklerini aktaran Şimşek, sabah saatlerinde dönemin Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Erbaş'ın savcılık tarafından hakkında gözaltı kararı verilen eski İncirlik 10. Tanker Üs komutanı sanık tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın yetkililere teslim edilmesi emrini verdiğini bildirdi.
Bunun üzerine Özsert ve Albay Ahmet Önal ile Van'ın karargahtaki odasına gittiklerini belirten Şimşek, "Üs komutanı odasında değildi. İrfan Özsert, Van'ı arayarak hakkında gözaltı kararı verildiğini söyleyerek karargaha gelmesini istedi. Bu sırada Merkez Komutanlığı ve emniyet ekipleri de nizamiyeye gelmişti. Bir süre sonra üs komutanının (Bekir Ercan Van) Amerikalı generalin odasında olduğunu öğrendik. Biz de oraya gittik, teslim olması için haber gönderdik. Sonra İrfan Özsert general odaya giderek Van ile birlikte dışarı çıktı. Üs komutanı emniyet yetkililerine teslim edildi." diye konuştu.
"Uçuşlar yasaklandı"
Denizli Çardak'taki havaalanının meydan komutanı olduğunu belirten tanık Alpay Aydoğan, o tarihte izinde olduğunu ve Ankara'da bulunduğunu söyledi.
Evinde bulunduğu sırada akşam saatlerinde üsten arandığını ve 11. Komando Tugayı'ndan yaklaşık 40 araçlık bir konvoyun meydana gelip intikal eğitimi yapacağının, ayrıca Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üssü'nden iki nakliye uçağının meydana ineceğinin bildirildiğini ifade etti.
Durumu araştırdığını ve bağlı bulunduğu 1. Ana Jet Üs Komutanı tuğgeneral Dursun Pak'ı aradığını aktaran Aydoğan, Pak'ın uçakların inip kalkmayacağını, kendisinin düğünde olduğunu ve Eskişehir için hareket edeceğini söylediğini anlattı.
Birliğini arayıp uçakların inip kalkmaması gerektiğini, aydınlatmaları kapatmalarını, kulenin terk edilmesini emrettiğini bildiren Aydoğan, saat 01.00 civarında verilen emirlerin yerine getirildiğine dair nöbetçi astsubayın arayıp bilgi verdiğini dile getirdi.
Duruşmaya ara verildi.
(AA)