Tokat'ta örgütün infaz koruma memurları ve öğretmenlerine yönelik düzenlenen operasyon sonrası tutuklu yargılanan A.A., M.Ç., S.Z., Ş.B., ile tutuksuz yargılanan infaz koruma memurları A.K., B.Y., C.A., İ.U.Ş., K.K., M.K., M.D., M.S., Ö.F.K. hakkında Tokat Ağır Ceza Mahkamesi'ne 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Okunan iddianamenin ardından, sanıkların savunmaları istendi.
"ANLASAM, SELAM BİLE VERMEZDİM"
Sanıkların savunmasını alan hakim ilk sözü tutuksuz yargılanan A.K.'ya verdi. A.K. savunmasında hiç bir silahlı terör örgütüne üye olmadığını savunarak, "Sohbetlere tamamen manevi duygularla katıldım. Bu suçlama bana ağır geliyor. Devlet ve milletime zerre kadar zarar getirecek bir durumda bulunmadım. Sohbetlere katılmaya 2016 yılı Haziran ayına kadar devam ettim. Sohbetlerde genellikle Kuran-ı Kerim meali, hadisler gibi dini konular yer alıyordu. Yani terör örgütünü çağrıştıracak bir şey görmedim. Bir PKK, DEAŞ veya Hizbullah terör örgütü gibi bir terör örgütü olduğunu anlasaydım selam bile vermezdim" dedi.
"NEDEN AKLIMI KULLANMADIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
B.Y. ise savunmasında, evlerde kaldığı sürelerde içeriği tamamen dini olduğu için sohbetlere katıldığını anlatırken şöyle konuştu:
"Türkçe Olimpiyatları düzenliyorlardı. Dini ve milli duygularla hareket edenlerden zarar gelmez diye düşündüm. Bir propagandaya şahit olmadım, olsaydım kesinlikle karşısında dururdum. 17-25 Aralık süreci sonrası da sohbetlere katılmaya devam ettim. Evde kaldığım süre içerisinde bir önceki sohbette ortak bir tarih ve saat belirleniyordu. Sohbetleri Ş.B. ve S.Ö. veriyordu. 'ByLock'u ortaokuldan öğretmenim olan S.Ö., 17-25 Aralık sürecinden sonra yükledi. Bylock üzerinden mesajlar geliyordu. Telefonumun kamerası bozulduğundan format attırdım ve 'ByLock'u daha kullanmadım. Sohbetlerde Zaman Gazetesi'nden yazılar da okunuyordu. Yardım da toplanıyordu. Yardımları sohbeti yapan kişi topluyordu. 2013 Mayıs ayında eşimle tanıştım. Bizi görüştürdüler, severek evlendim. 4 aydır düşünüyorum neden aklımı kullanmadım diye."
"ÇOK PİŞMANIM"
Tutuksuz yargılanan K.K. ise savunmasında 2009 yılında infaz koruma memuru olduğunu kaydederek, "Ben bu evlerde sadece barınma amaçlı kaldım. 2014 yılı Şubat-Mart gibi bu yapıya ait evden ayrıldım. O tarihten sonra bu yapıyla bir bağım bulunursa en ağır cezayı almaya razıyım.
Fethullah Gülen İslam'a en büyük zararı verdi. Bu yapıya Allah rızası için bağışta bulundum. Maaşlarımızdan yüzde 10 oranında kesinti oluyordu. Çok pişmanım. Hiçbir zaman silahlı terör örgütüne üye olmadım" dedi. Diğer tutuksuz sanıklar İ.U.Ş., M.K., M.D., M.S., Ö.F.K. da, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
Tutuklu sanıklar A.A., M.Ç., S.Z., Ş.B.'nin savunmalarına geçildi. Kendilerin yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini isteyen sanıklardan Ş.B. kendisine diğer sanıkların 'imam' şeklinde hitap edildiği sözlerinin hatırlatılması üzerine "İmam olarak sadece cami imamını tanırım" diye yanıt verdi. Mahkeme ifadelerin ardından duruşmayı, 16 Ocak 2017 tarihine erteledi.