BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, yurtdışında görev yapan Türk bilim insanlarıyla Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ndeki yemekli toplantıda bir araya geldi. Davutoğlu, bilim insanlarına, "Bilgi ve tecrübe birikiminizi Türkiye'ye aktarın. Bakın, 'Hemen gelin' demiyorum, orada kalmanız daha da yararlı olabilir. Ama bilgi ve tecrübenizi bize aktarın. Sizin aktaracağınız bilgi ve tecrübenin karşılığı neyse, ödemeye hazırız" diye seslendi.
Davutoğlu ayrıca, "Türkiye'de fikir özgürlüğü mutlak anlamda hayata geçirilecektir. Bizim dönemde büyük ölçüde geçirildi ama fikir özgürlüğü anlamında karşılaşacağınız herhangi bir zorluk olursa, bunun siyasi sorumluluğu bizim üzerimizdedir" şeklinde konuştu.
Sözlerine, "Bir meslektaşınız olarak konuşmak istiyorum" diye başlayan Davutoğlu, akademisyenlerin öğrenci yetiştirmekle, araştırma yapmakla uğraşan bilim insanları olduğunu vurgulayarak, "Zihni arayışını ya da bilgi aşkını kaybeden, hangi mevkide olursa olsun kaybetmeye başlar" dedi.
Kendisinin de yurtdışında, Malezya'da öğretim üyeliği yapmış ve o tecrübeden geçmiş bir akademisyen olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Ders veririz, ama kulağımız hep ülkemizdedir. Çünkü biliriz, o topraktan kopmamak lazım" diye konuştu.
"İsterdim ki, birkaç gün sizinle kalayım, siyasal kriz yönetiminden kurtulup sizinle oturup sohbet edeyim" diyen Başbakan Davutoğlu,
"Eğer bir havza, coğrafya, bilgi paradigmasında sıçrama yapmamışsa, siyasal alanda da yapma imkanı yoktur. Bilim bir yere akmıyorsa, siyaset o yere akmaz" dedi.
Davutoğlu şöyle devam etti:
"Biz siyasi makamda olan devlet adamları için öncelikli şart, bulunduğumuz ülkeyi, şehri bilim adamları için cazibe merkezi
kılmaktır. Ne kadar büyük ordulara sahip olursak olalım, ne kadar güçlü ekonomimiz olursa olsun, arkasında entelektüel bir zihni bir arka plan yoksa hiçbir devlet baki olamaz, arkasında bir değer boyutu olarak ahlak yoksa hiçbir bilimsel gelişme insanlığa huzur sağlayamaz."
"TÜRKİYE'DE FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ MUTLAK ANLAMDA HAYATA GEÇİRİLECEKTİR"
"Bilimsel gelişmelerdeki paradigmaların çekim merkezleri, bir sonraki siyasal çekim alanlarına dönüşüyorlar" diyen Başbakan, "bilim-ahlak" ilişkisi yanında, "demokrasi-ahlak" ilişkisinin de bulunduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'de fikir özgürlüğü mutlak anlamda hayata geçirilecektir. Bizim dönemde büyük ölçüde geçirildi ama fikir özgürlüğü anlamında karşılaşacağınız herhangi bir zorluk olursa, bunun siyasi sorumluluğu bizim üzerimizdedir" dedi.
"EL PENÇE DURMAYIN"
Davutoğlu, bilim insanlarına seslenerek, "Ben bugün yüzde 49,5 oy almış, demokrasi tarihimizin en yüksek oyunu almış bir seçimden çıkan başbakan olarak söylüyorum: Bizim huzurumuzda el pençe duracak bir bilim adamı istemiyoruz. Yine bir meslektaş olarak söylüyorum: Ne şart olursa olsun ben hiç kimsenin önünde el pençe durmadım, fikrimi teslim etmedim, sizlerin de teslim etmesini beklemeyiz" dedi.
"BİLGİ VE TECRÜBE BİRİKİMİNİZİ TÜRKİYE'YE AKTARIN"
Başbakan Davutoğlu, yurtdışında görev yapan bilim insanlarından bir istekte bulunarak, "Bilgi ve tecrübe birikiminizi Türkiye'ye aktarın. Bakın, 'Hemen gelin' demiyorum, orada kalmanız daha da yararlı olabilir. Ama bilgi ve tecrübenizi bize aktarın. Sizin aktaracağınız bilgi ve tecrübenin karşılığı neyse, ödemeye hazırız. Yanlış gördüğünüz neyse, söyleyin. 'Şunları yapmasanız daha iyi olur' dediğiniz bir şey varsa, bana yazın. Bunun için randevu almanıza, Özel Kalem'den geçmenize gerek yok" dedi.