1
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi bir kez daha rahmetle anıyorum. Tüm Sivaslı yiğitlere Allah'tan rahmet diliyorum.
Sivas'ın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki yiğidolara buradan selam ediyorum. Bizim Sivas'ta muhabbetimiz bambaşkadır. Sivas, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 71'in üzerindeki Evet oyu ile bize olan güvenini dünya alem herkese ilan etti. Bu desteğiniz için de her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Biz Sivas'ta birbirimizi öyle sevdik ki aramıza kimseyi sokmayız.
Yatırım bedeli 821 milyon lira olan 53 eserin açılığını birazdan yapacağız. Biraz sonra Sivasspor-Başakşehir maçı var. Ne diyeyim? Yukarı tükürsem bıyık, aşağı türüksem sakal. Başakşehir'in kurucu başkanıyım, Sivas da canım ciğerim. Yetişebilirsem şöyle bir uğrayacağım. Yoksa yurt içi müsabakalara girmiyorum ama şöyle bir uğrayayım, biraz seyredeyim, sonra yola devam.
"Sivas'taki spor salonunun adı Taha Akgül"
Sporda 25 bin seyirci kapasiteli stadyumumuz daha önce açıldı. Bugün resmi açılışını yapıyoruz. Kamuoyu yoklamasından çıkan şu. Adı Taha Akgül.
Belediyelerimizin birçok hizmetleri var. Sivas Belediyemizin Mevlana Tüneli'nin birinci kısmında ışığı gördük. Tümüyle hizmete girmesine az kaldı. İnşallah önümüzdeki yıl Sivaslıların hizmetine sunuyoruz."
"Hesabını bizzat kendim soracağım"
Belediyelerimizin birçok hizmetleri var. Sivas Belediyemizin Mevlana Tüneli'nin birinci kısmında ışığı gördük. Tümüyle hizmete girmesine az kaldı. İnşallah önümüzdeki yıl Sivaslıların hizmetine sunuyoruz. Tüm bu eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum.
Geçtiğimiz 15 yılda Sivas'a yaptığımız yatırımların toplam bedeli, 20 katrilyon.
Ankara-Sivas yüksek hızlı demiryolu projesinde biraz gecikmemiz var ama aşacağız. Daha fazla gecikmeye yol açanlardan bunun hesabını bizzat kendim soracağım.
Bir de Malatya istikametine bir hat var. Ayrıca Samsun'dan Sivas'a gelen hattı da modernize ediyoruz. Sivas'ı tüm demiryolu ağlarının merkezine yerleştiriyoruz. Sivas'a bu yakışır. Bizim kimseden bir eksiğimiz yok. Tam tersine her alanda ziyadesiyle avantajlarımız var. Sivas'ın tarihi misyonuna uygun şekilde bu büyük birlikteliğin lokomotifi olacağına inanıyorum.
Şu anda silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, jandarmamız, güvelik korucularımız en ücra köşeye kadar onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. Bitene kadar kovalayacağız. Biz birbirimizi ne için seviyoruz? Makam için mi, para için mi? Biz birbirimizi yaradandan ötürü seviyoruz.
Suriye ve Irak'ta olanlar. Dökülen kanları asla unutmadık. Buralarda uygulamaya konulan senaryoları ezip geçeceğiz. Daha fazlasını da yapacak, tüm kardeşlerimiz için güvenli bir gelecek inşa edeceğiz.
Önümüze bir şey çıktı. Kudüs.
?
Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.
Kudüs üzerindeki oyunlara asla müsaade etmeyeceğiz. Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve büyükelçiliğini taşıma kararı bunun son örneğidir. Bu karar zaten sürekli örselenen barışa yönelik bir kışkırtmadır. 1980 yılında 478 sayılı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) aldığı ve altında Amerika'nın da imzası olan belgeye göre İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etme kararı geçersizdir. Ey Trump, sen 1980'de bu kararı tek başına nasıl yok farzediyorsun ya. Senin böyle bir yetkin var mı? Sen tek başına bir emlak mı alıp satıyorsun. Buna yetkin yok. 1947'den itibaren zaten Filistin hep işgale uğramıştı. İsrail bir işgalci devlettir, İsrail bir terör devletidir.
Ey Trump, senin düştüğün bu yanlışa biz düşemeyiz. Biz beklerdik ki bu konuda düşüncen varsa bunu bizimle paylaş. Şu anda Tayyip Erdoğan, Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanıdır. Bizimle bunu paylaşman gerekirdi. Böyle bir adım atamazsın. Ben günlerdir, hem İslam hem Hıristiyan dünyasının ileri gelenlerini tek tek aradım. Buradan bir sonuç bildirgesi açıklayacağız, ondan sonra da etkinliklerimizi devam ettireceğiz. Trump, 'ben yaptım oldu' demesi ile olmuyor. Sen istediğin kadar büyükelçiliğini taşı, İsrail istediği kadar başkent ilan etsin. İsrail kendi yaptıkları ile kalır. Hukuk tanımaz bir adımı kabul etmemiz mümkün değildir."
"Ey Trump, Ey Netanyahu biz sizin düştüğünüz acze düşmeyeceğiz"
Kudüs'te şehirdeki genel baskıların yanında Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu Harem bölgesine yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Müslümanların girişlerini engellemek için İsrail güvenlik güçleri akla hayale gelmeyecek yollara başvuruyor.
Ey Trump, ey Netenyahu, siz bunları yapsanız da biz sizin düştüğünüz bu acze düşmeyeceğiz. Bizden buna seyirci kalmamız bekleniyorsa kimse kusura bakmasın. Biz böyle bir ayıbı sırtımızda taşıyamayız. Biz haklıyız, onun için de güçlüyüz. Ama Amerika herhalde bazularına güveniyor. Hayır değilsin. Çünkü haksızsın. Şunu unutmayın. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Çünkü Kudüs Peygamberimizin Mirac'a çıktığı kutsal mekandır.
Gazeteci tarihçi İlhan Bardakçı, bir hikayeyi şöyle anlatır:
Kudüs'ü sıradan bir şehir sananlar varsa çok yanılıyor. Kudüs bir semboldür, dostu düşman, düşmanı dost yapar.
Tam bir asır önce Mehmet Akif, Viyana'dadır. O günlerde Almanya ve Avusturya ile birlikte Osmanlı pek çok cephede bir arada çatışmaktadır. Mehmet Akif 9 Aralık'tan birkaç gün sonra Viyana'da gezerken bir anda tüm çanların çanmaya başladığını duyar. Çanların sebebini sorar. Aldığı cevap ibretliktir, "İngiliz generali bugün Kudüs'e girdi onu kutluyoruz" der.
Bu generalin "Haçlı savaşları nihayet sona erdi" dediği de rivayet ediliyor. Kudüs önemli bir semboldür.
Ayrıntılar geliyor...