1
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Suriye'de, Irak'ta terörün ve savaşın kıskacında inleyen pek çok ülkede yüz binlerce çocuk, kadın, genç ve yaşlı öldürülmeye devam ediyor. Ölüm ve zulümden kaçan mülteciler Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muamelelerle karşı karşıya kalıyor.
DAEŞ, El Nusra ve PYD/YPG gibi terör örgütleri bölgedeki eylemlerini sürdürüyor. Kafkasya'daki ihtilafların sıcak çatışmaya dönüşme riski mevcut. Yemen'den Ukrayna'ya pek çok sorun bizleri bekliyor.
Diğer yandan dünyanın pek çok ülkesinde insanlar açlık, salgın hastalıklar, sefalet ve cehaletle boğuşuyor. Bu insanlık onuru ve vicdanını yaralayan utanç verici bir tablodur. Daha da acısı bu krizlerin ve sorunların çoğunun aslında kolaycı çözülebilecek mahiyette olmasıdır. Gelecek nesillerin huzuru, refahı ve güvenliği büyük ölçüde bugünden atacağımız adımlara, alacağımız tedbirlere bağlıdır.
ŞU ANDA KARŞINIZDA BULUNUYORSAM MİLLETİMİZİN CESUR VE ASİL DURUŞU SAYESİNDEDİR
Günümüzde terör örgütleri çeşitli şeylere başvuruyor. 15 Temmuz gecesi kısa adı FETÖ olan Fetulalhçı Terör Örgütü'nün başlattığı darbe girişimine maruz kaldık 241 vatandaşıımızı şehit ettiler. Parlamento binamız, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bu terör örgütü tarafından savaş uçaklarıyla bombalandı. Tanklar insanları ezip geçti. Helikopterlerden sivillerin üzerine ateş açıldı.
Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Milletimle iftihar ediyorum. Ve 29 gün gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak, bedenini tankların önüne siper eden milletimle iftihar ediyorum. Karşınızda bulunuyorsam milletimizin cesur ve asil duruşu sayesindedir.
FETÖ KURUMLARI UYARISI
Örgütün (FETÖ) temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için, ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum. Bizim yaşadığımız tecrübeyle sabittir ki FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu vesileyle bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan 'Türk, Türkiye' gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle bir ilgisi bulunmadığını da belirtmek isterim.
DÜNYAYA MÜLTECİ TEPKİSİ
Türkiye mülteciler için şu ana kadar 25 milyar dolar harcadı. Peki dünyadan bize ne geldi? Şu anda çatısı altında bulunduğumuz BM'den bize gelen destek 525 milyon dolardır. Başka? Başka herhangi bir şey yok. Peki AB'den gelen bir şey var mı? Ne yazık ki AB de verdiği sözleri tutamamıştır. UNICEF'e sadece gönderdikleri 178 milyon dolardır, o kadar. Fakat Türkiye'ye gelen herhangi bir yardım bu konuda söz konusu değildir. Biz meselenin başından beri bu olayın tüm insanlığın ortak meselesi olduğu inancıyla bölgesel ve küresel aktörlerle iletişim ve iş birliği içinde hareket etmeye özen gösterdik. Komşumuz ve akrabamız Suriyelilerin yaşadığı bu kıyamete sessiz kalamazdık, kalmadık.
FIRAT KALKANI
Cerablus'taki Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde bölge halkı evlerine dönmeye başladı. Bölgenin elektrik ve su altyapısını çalışır hale getirmek için hemen harekete geçtik.
Kızılay, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarımız bölge halkının ihtiyaçlarını yerinde karşılıyor. Yine bu bölgede ülke dışına gitmiş tüm mültecilerin de kullanacağı tüm sosyal donatılara sahip yerleşim yerleri inşa etmeyi planlıyoruz. Bunun için güvenli alan haline getirdiğimiz yerlerin uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik kararlı bir duruş göstermeli ve hep birlikte çalışmalıyız.
Bizim Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yoktur. Bütün mesele Suriye, Suriyelilerindir. Suriye topraklarında kimsenin gözünün olmaması gerekir. Suriye muhalefetine verdiğimiz destekle başlayan Fırat Kalkanı Harekatı umutsuzluğun hakim olduğu bir bölgede istikrarın, huzurun ve dengenin yeni tesisi için kritik bir öneme sahiptir. PKK, PYD terör örgütünün önceliğinin DAEŞ ile mücadele etmek olmadığı bu operasyonla birlikte açıkça ortaya çıktı. Operasyon, Suriye'deki ılımlı muhalif unsurların özgüvenlerinin yerine gelmesini de sağlamış oldu. Hatta bu gelişme Musul'u DAEŞ teröründen kurtarmak isteyen Irak'taki yerel güçleri de cesaretlendirdi.
"DÜNYAYI 5 ÜLKENİN AĞZINA MAHKUM EDEMEZSİNİZ"
"Güvenlik Konseyi'ni, temsil niteliği güçlendirilmiş, daha demokratik, adil, şeffaf ve etkin kılacak kapsamlı bir reform üzerinde mümkün olan en geniş uzlaşmayı sağlamalıyız. Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerekir. Özellikle barışı koruma ve inşa faaliyetlerinin daha etkin hale getirilmesi konusunda Genel Sekreter Ban Ki-mun önderliğinde atılan adımları takdirle karşılıyoruz. Bununla birlikte uluslararası barış ve güvenliğin temininden sorumlu ana organ olan BM Güvenlik Konseyi reforme edilmekçe bu çabaların tam manasıyla amacına ulaşamayacağı açıktır.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR" SÖZÜ BÜYÜK ALKIŞ ALDI
İşte bu sebeple, 'Dünya 5'ten büyüktür" gerçeğini her fırsatta, uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz hatırlatıyorum. 1. Dünya Savaşı şartları içerisinde yapılmış BM Güvenlik Konseyi'nde aynı şeyi yaşamamız mümkün değil.
5 ülkenin ağzına dünyayı mahkum edemezsiniz. Ama dünya şimdi bu 5 ülkeye mahkum edildi. Böyle bir BM Güvenlik Konseyi olamaz. Tüm dünyanın temsil edilmediği BM Güvenlik Konseyi, adaleti tesis edemez. Düşünebiliyor musunuz 3 tane ülke Avrupa'dan, 1 ülke Asya'dan, bir ülke ABD. Dünyanın diğer ülkeleri ne olacak?
Bunları bir kenara koyuyoruz. 20 ülke mi BM Güvenlik Konseyi'nde olacak, bunlar daimi olsun. Ve hepsi de dünyayı temsil etmek üzere tüm dünya ülkeleri burada yerini alsın. Adalet ancak böyle tesis edilir."