Hutbe, özellikle Cuma namazının şartlarından olması münasebetiyle her müslümanın riayet etmesi büyük önem arz etmektedir. Cuma günleri imam minbere çıkıp Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan hutbe metnini okur. Peki Cuma Hutbesi içeriği nedir? 22 Ocak Diyanet Cuma hutbesi konusu belli oldu mu?
22 Ocak Cuma hutbesi henüz belli olmadı. Hutbenin içeriği ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılacak açıklama ile birilkte haberimizdeki yerini alacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 15 Ocak 2021 Cuma Hutbesi'ni,n konusu "Miras: Her Hakkı Sahibine Hakkını Vermek" oldu. Cuma namazının vakti, öğle namazının vaktidir ve diğer namazlardan farklı olarak bir iç ezan okunur. Okunan ezanın ardından minberde cemaate hutbe îrâd edilir. Cuma namazının iki rekât farzı da bu hutbeyi müteakip edâ edilir.
Hutbenin, Cuma namazının edâ şartlarından biri olduğu, Büyük İslâm İlmihâlinde açıkça şöyle ifade edilmiştir: “(Cuma namazının edâ şartlarından biri de) Cumanın farz olan namazından önce hutbe okumaktır. Şöyle ki: Vaktin girmesinden sonra mevcut cemaatin huzurunda bir hutbe okunması gerekir. Bunun içindir ki, hutbe okunurken cemaat bulunmayıp da sonradan namazda bulunacak olsalar, namazları câiz olmaz.”
MİRAS: HER HAK SAHİBİNE HAKKINI VERMEK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Anne babanın ve yakınların miras olarak bıraktıklarından erkeklere pay vardır; yine anne babanın ve akrabanın miras olarak bıraktıklarından kadınlara da pay vardır; azından çoğundan, belli pay. Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Her kim öldükten sonra geride mal bırakırsa, o mal mirasçılarınındır."
Aziz Müminler!
İslam'ın titizlikle üzerinde durduğu haklardan biri de mirastır. Dinimiz, hayatın her alanında olduğu gibi, miras paylaşımında da adaleti öngören ayrıntılı hükümler getirmiştir. Mümin, ahiret yolculuğuna uğurlanırken geride bıraktığı maldan, önce cenaze masrafları karşılanır. Sonra, eğer varsa borçları ödenir. Ardından üçte biri aşmamak kaydıyla mirasçıların dışındakilere yönelik vasiyeti yerine getirilir. Bütün bunlardan sonra ise miras varislere intikal eder.
Kıymetli Müslümanlar!
Miras taksim edilirken her hak sahibine hakkının verilmesi, kadın-erkek, büyük-küçük hiç kimsenin mağdur edilmemesi esastır. Kadınlara miras verilmemesine yönelik örf ve âdetler, dinimize göre adaletsizliktir, zulümdür, asla meşru değildir. Allah'a ve O'nun indirdiği Kur'an'a iman eden her Müslüman, mirastan payına düşene rıza göstermeli ve kardeşlerinin hakkına el uzatmaktan sakınmalıdır. Nitekim Rabbimiz mirasla ilgili hükümleri beyan ettikten sonra bizleri şöyle uyarır: "İşte bu, Allah'ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır. Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve onun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.
Değerli Müminler!
Mirasın emanet olduğunu, miras ve kul hakkı arasında ince bir sınır bulunduğunu unutmayalım. Hırslarımıza yenilerek o sınırı asla çiğnemeyelim. Miras söz konusu olduğunda merhameti, insafı, adaleti ve hakkaniyeti elden bırakmayalım.