Çavuşoğlu'ndan S-400 açıklaması: S-400 bitmiş bir anlaşma, artık teslim süresi konuşuluyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, S-400 alımı konusunda ABD ile yaşanan gerilime ilişkin konuştu. Çavuşoğlu, ''Daha sakin bir ortamda bu süreç işliyor, S-400 bitmiş bir anlaşma, artık teslim süresi konuşuluyor'' dedi. Trump'ın G-20 Zirvesi'nde yaptığı açıklamalara da değinen Çavuşoğlu F-35 konusunda ''Trump Türkiye'ye hak verdi'' ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, canlı yayında çok tartışılan S-400 konusunda soruları yanıtladı.

Çavuşoğlu, "S-400 bitmiş bir anlaşma, artık teslim süresi konuşuluyor" dedi. 

"S-400 savunma sistemidir, saldırı sistemi değil. Acil bir durum olduğu zaman devreye girecek. Durup dururken S-400'ler neden devreye girsin bir defa maliyeti çok yüksek. Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı var. Ancak NATO ülkelerinden rica ediyoruz. NATO'nun bu konudaki kapasitesi belli. S-400'ler acil durumda kullanılacak bir sistem. Teslim tarihi temmuzun ortalarına doğru konuşuldu. Tarihini buradaki arkadaşlarımız ve Rusya'daki ilgili kişiler birlikte karar verecek."

"İDLİB SİYASİ VE İNSANİ AÇIDAN KRİTİK"

"Türkiye ile Rusya arasında olan güven, Cumhurbaşkanımız ve Putin arasında görüşüldü. Suriye'deki saldırıların bitmesi gerekiyor. Rusya'nın kendi güvenlik endişeleri var ama bunların hepsi görüşülüyor. İdlib kritik bir konu. Siyasi ve insani açıdan kritik. Terörle mücadele dahil bütün konuları ele almazsak Suriye'nin toprak bütünlüğü bakımından zafiyete düşmüş oluruz."

"BAĞDADİ'NİN EL KAİDE ÜYESİNİN MAKALESİNİ YAYIMLARLAR MI?"

"Cemil Bayık'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorlarmış. Kırmızı bültenle aranan bir kişi nasıl oluyor da İsviçre'ye gidebiliyor. Önümüzdeki günlerde İsviçre Dışişleri Bakanı ziyaretime geliyor, bunu da konuşacağım. Terör tanımı konusunda dünya ilginç bir süreçten geçiyor, ama terörle mücadele konusunda dünya büyük bir zafiyet içinde. Bunu da başlatan ABD'dir. Herkes ifade özgürlüğü diyor. Peki terör propagandası basın özgürlüğüne girer mi diyorsun, hayır diyorlar. Washington Post, DEAŞ'ın başındaki Bağdadi'nin makalesini yayınlar mı? Herhangi bir El Kaide yetkilisinin makalesini yayınlar mı? Yazılı protestomuzu yaptık. BM'nin bu tür terör örgütleriyle işbirliği içinde olmaması gerekiyor. BM'den FETÖ'cüleri çıkardık şimdi bu terör örgütü bağlantısı olanların bağlarını koparmak için mücadele edeceğiz."

"ONLAR HADDİNİ BİLİR"

"Rum kesiminin tehditlerinin bizim için önemi yok. Onlar haddini bilir. Bize yönelik bir şey yapmaları durumunda karşılığını göreceklerini de bilirler. P5 ülkelerine, Mogherini'ye mektup yolladım, Brüksel'de de bilgilendirme yaptık. Bu bilgilendirmeleri bilgi kirliliği olmaması için yapıyoruz. Attığımız tüm adımlar hukuki olarak uygundur. Ayrıca KKTC halkının haklarını korumak garantör olarak Türkiye'nin sorumluluğudur. Bu noktaya gelmemizin sebebi, defalarca uyarmamıza rağmen KKTC halkının haklarını korumadan Türk halkıyla gelirini paylaşmak istememesidir. Bu rezervlerde Türk halkının hakkı olduğunu bizzat kendileri söylediler. Müzakereler bitse ne olacak? Sen zaten gelip iki devletli anlaşma demişsin. O gün hiç adım atmayan, AB üst perdeden gitmeye çalıştı. Türkiye'nin de kıta sahanlığında BM'nin kayıtlarında vardır. O ne demiş bu ne demiş, boş laflara prim vermeyiz. Türkiye üzerinden dünya piyasalarına gitsin isteriz, her türlü esnekliği gösterdik, biz de gereğini yapıyoruz."

"Ben Trablus'tan ayrıldıktan birkaç gün sonra orada terör saldırısı oldu. Terör saldırısı demek illa devleti yıkmak demek değil. Hemen demokratik bir sürece geçilmelidir diye Cumhurbaşkanımız devamlı vurguluyor. Libya'daki durum herkesi ilgilendirir, özellikle Avrupa'yı. Hafter, Cumhurbaşkanımızla görüşmek istedi. Cumhurbaşkanımız, "orada siyasi bir yönetim var, onlarla görüşürüm" dedi. Eğer vatandaşlarımız bırakılmazsa Hafter ve birimleri meşru hedeflerimiz olacaktı. Bir daha da böyle bir şey yapılırsa açıklamamız geçerlidir. Süreci her gün düzenli olarak takip ediyoruz. Hafter'in insani bir yaklaşımı yok. Kendi halkını dahi acımasızca bombalıyor. İnşallah Libya halkının bu acıları diner."

"Hakkaniyetli bir tutum sergiliyor, ABD'nin yaklaşımının yanlış olduğunu, İran'a da nükleer anlaşmaya uymalarını tavsiye ediyoruz. Diğer taraftan İran'a yönelik yaptırımları karşı olduğumuzu her defa söyledik. İran'a elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Bu yaptırımlardan İran halkı zarar görüyor. Bu gerilim en çok da Körfez ülkelerinin aleyhinedir."

"AB'nin farklı sebeplerden kayba uğradığını belirtmek gerekiyor. Yeni gelen yönetimin dünya için etkin, saygın ve sorunlara çözüm üretebilecek değerleri savunabilecek bir örgüt haline getirmeleri için yeni bir sayfa açılması iyi olur."

G-20'de Cumhurbaşkanımız Kaşıkçı cinayetinin üstünün örtülmemesi bakımından oradaki liderlerin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Biz bu süreci takip ediyoruz. Callamard'ın raporu, bizim bulgularımızla örtüşüyor. Bu ikili ilişki değil, bir cinayet meselesi. Kimler sorumluysa bu süreç şeffaf işlemeli. Suudi Arabistan kabul etti ama kim olduğunu söylemediler, ceset ortada yok. Türkiye'ye yönelik yanlış eğilimlere girmeye hiç gerek yok. İkili ilişkiler ayrı bir şeydir. Demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü konularında nasıl sus pus oldular izleyip görüyoruz. Batılı basında bu konu hemen hemen hiç yer almıyor."