Bodrum Kalesi'nin yıkılacağına ilişkin iddialar yalanlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Bodrum Kalesi'nin yıkılacağına dair asılsız, eksik ve hatalı haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde basın ve sosyal  medyada yer alan Muğla Bodrum Kalesi Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon, Teşhir  Tanzim ve Mühendislik Projeleri işi kapsamında Bodrum Kalesi'nin yıkılacağına  dair birtakım, asılsız, eksik ve hatalı haberlerin yapıldığı belirtildi.

Habere konu olan Bodrum Kalesi'nin Mimari Koruma ve Müzecilik  projesinin mevcut müzenin yıkılarak yeni düzenlemeler yapılmasını içermediği  belirtilen açıklamada, 1995'te "Avrupa'da Yılın Müzesi" yarışmasında Özel Ödül  alan Uluslararası ödüllü Bodrum Sualtı arkeoloji Müzesi'nin 40 yılı aşkın süredir  Bodrum Kalesi'nde hizmet verdiği ifade edildi.

Projeyle, Bodrum Kalesi geleceğe sağlıklı bir şekilde aktarılacak

Hazırlanan projeye ilişkin, "Projenin temel amacı hem kendi başına  özel bir anıtsal yapı olan 700 yıllık Bodrum Kalesi'nin korunarak geleceğe en iyi  şekilde aktarmak, hem de uluslararası ödüllü bu özel müzenin ihtiyaçlarına en iyi  şekilde cevap vermektir. Proje  Bodrum Kalesi'nin geleceğe sağlıklı bir şekilde  aktarılabilmesi için koruma ve restorasyonu ile müze ihtiyaçlarına en iyi ve  modern şekilde cevap verecek çeşitli dönemlerde sergileme ve depo amacı ile  inşa  edilmiş olan geç dönem niteliksiz yapıların kaldırıldığı mekansal ve işlevsel  düzenlemeleri içermektedir." bilgisi verildi.

Dünyaca ünlü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ni kaleden ayrı düşünmenin  imkansız olduğu vurgulanan açıklamada, projenin hedefinin müze alanlarının  artırılması değil, hem kaleye zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi hem de  içerdiği paha biçilmez eserlerin geleceğe aktarılması için en uygun fiziki ve  iklim şartlarının sağlanması olduğu kaydedildi.

Sergileme mekanlarının barındırdığı paha biçilmez  özel kültür varlığı  eserlerin fiziki ihtiyaçlarına yetersiz kaldığı için bunların bozulmasına neden  olduğu ifade edilen açıklamada, şu değerlendirmede bulundu:

"Proje uygulama sürecinde eserlerin bozulmadan geleceğe en iyi şekilde  aktarılması ve  daha iyi fiziki koşullarda korunmasının sağlanması amacıyla  elbette ki taşınacaktır. Eserleri bu halde bırakmak hiçbir vicdana sığmayacak  olup, bunun önüne geçmeyi hedefleyen projeyi 'talan projesi' olarak  nitelendirmenin hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur. Örneğin cam batığının gerekli  nem ve iklim dengesini sağlamak üzere yapılmış tesisat sistemi yetersiz  kaldığından tesisat yapısı ve batığın sergilendiği geç dönem yapısı, deprem  nedeniyle zarar görmüştür. Bu nadide eser yapısı gereği yerinden oynatılmayarak  mevcut haliyle özel bir konstrüksiyona koruma altına alınarak binası esere zarar  vermeyecek şekilde itina ile sökülerek gerekli koşulları sağlayan, modern  donanımlı ve kalenin kimliğine hem tasarım, hem de kütlesel olarak saygılı yeni  bir sergi yapısında sergilenmeye devam edecektir."

Projede alanında uzman kişiler ve ilgili kurumların iş birliği ile hazırlandı

Açıklamada, 2014'te başlayan proje çalışmaları sürecinde, alanında  uzman hocaların danışmanlığından faydalanıldığı ve projenin ilgili kurumların iş  birliği ile titizlikle yürütülen çalışmalar sonucunda tamamlandığı aktarıldı.

Projenin mimar, arkeolog, tarihçi gibi birçok meslekten hocalar ile  yerel temsilcilerden oluşan Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca  onaylanarak, uygulama aşaması için hazır hale getirildiği belirtilen açıklamada,  şu ifadelere yer verildi:

"Basında yer alan  haberlerde, projelerin yeterince incelenmeden  hazırlandığı, aynı ifadeleri dayanaksız bir şekilde tekrarladığı ve kaynağının  uzman kişilerce olmadığı gözler önündedir.  Hukuki ve bilimsel temellere oturan  projemiz uygulama süreci başlamış olup 2 yıllık süre sonunda projeyle amaçlanan  hedefler somut bir şekilde gözler önüne serilecektir. Projemiz geriye  dönülemeyecek şekilde zarar değil, kalenin  daha pek çok 700 yıl yaşamasını  sağlayacaktır. Proje uygulaması ile kentin simgesi Bodrum Kalesi mevcut  durumundaki kargaşadan kurtularak kendine zarar veren eklentilerden arındırılarak  yalınlaşacak, bir anıt eser olarak barındırdığı tarihsel, yapısal, mekansal ve  fiziksel değerlerinin daha iyi anlaşılacak ve en önemlisi kale kimliği ön plana  çıkacaktır." (AA)