AA
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, destek olmak için siyasi ve sosyal krizin devam ettiği Haiti'ye gittiği bildirildi.
BM Genel Sekreteri'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Guterres'in, "Trajik bir güvenlik, siyasi ve insani krizin döngüsünden geçen Haiti halkına desteğini ifade etmek için" başkent Port-au-Prince'te bulunduğu belirtildi.
Açıklamada, "Genel Sekreter, ziyareti sırasında Başbakan Ariel Henry ile bir araya gelecek ve çeşitli siyasi partilerin liderlerini, Yüksek Geçiş Konseyini, sivil toplum üyelerini ve BM çalışanlarını dinleyecek." ifadesine yer verildi.
Genel Sekreterin, Port-au-Prince'teyken uluslararası topluma, "Haiti'yi ve insani ihtiyaçlarını desteklemeye devam etmesi" yönündeki güçlü çağrısını, BM'nin Haiti'ye verdiği desteği ve "uluslararası bir gücün derhal ülkeye konuşlandırılması gereğini" yineleyeceği kaydedildi.
Guterres'in ayrıca Haiti ziyareti sırasında, "ülkede seçim sistemine ve anayasal düzene geri dönmeye yönelik ihtiyacın" altını çizeceği vurgulandı.
HAİTİ'DEKİ ŞİDDET OLAYLARI
Haiti'deki toplumsal huzursuzluk, Temmuz 2021'deki Devlet Başkanı Jovenel Moise suikastı, aynı yıl ağustosta 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne ve on binlerce evin yıkılmasına yol açan 7,2 büyüklüğündeki deprem, enflasyon, kolera vakaları, kaçırma olayları ve şiddetin artmasıyla son yıllarda önemli ölçüde derinleşti.
Ülkede silahlı grupların çatışmaları nedeniyle Nisan 2022'den bu yana yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.
Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, kronik hale gelen çete çatışmaları da yüzlerce kişinin ölümüne ve binlercesinin yerinden edilmesine yol açtı.
BM raporunda başkent Port-au-Prince'teki güvenlik sorunlarının, savaştaki bir ülkenin seviyesine ulaştığı belirtilmişti.
Silahlı çete üyelerinin, bölgelerini genişletmek için birbiriyle mücadele ettiği aktarılan raporda, çetelerin birbiriyle ve polisle aralarındaki çatışmaların çok sayıda sivilin ölümüne neden olduğu vurgulanmış, Haitililerin ülkedeki durum nedeniyle son 10 yıldaki en kötü insani krizlerden biriyle karşı karşıya oldukları ifade edilmişti.