BDDK Paralel’in 250 davasını kazandı

Bank Asya’nın satışına ilişkin herhangi bir hukuksal sıkıntı kalmadığını belirten BDDK Başkanı Akben, “Eski ortakların açtığı 250’den fazla davayı kazandık” dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ile ihale takvimi işleyen Bank Asya sürecini, kurumun taşınma hikayesini ve bankacılık sektörünü konuştuk.

Bank Asya ile ilgili TMSF ile BDDK'nın bir miktar çelişkili açıklamaları oldu. Siz 'Birkaç talip olabilir' dediniz. TMSF 'Teklif yok' dedi. Sonra banka satışa çıktı…

Aslında benim açıklamalarımda da çelişki yoktu. 'Satış olmazsa tasfiye gerçekleşir' demiştim. Bankacılık Kanunu'nun 107'nci maddesi açık. Süre içinde devir, birleşme veya satışın tamamlanmaması halinde fonun talebi üzerine kurulun bankanın faaliyet iznini kaldıracağına hükmediyor. Fon talep ederse bizim 'dur bakalım' deme ihtimalimiz yok. Talipli varsa ne zaman resmi hüvviyet kazanır? İhale takvimine göre 10 Haziran'a kadar ön yeterlilik başvuruları alınacak. O zaman ortaya çıkar. Bize gelen yok, TMSF'ye başvuran var mı? Onlara sormak lazım.

ORTAKLAR İMZA VERDİ

Hukuki bir sıkıntı oluşturur mu satış?

BDDK ve TMSF'ye eski ortakların açtığı davalar vardı. 18/5, 18/7 ve 71'nci madde kapsamında açılan 250'den fazla davayı kazandık. Temyiz süreçleri var. Bu kararların bir kısmı temyiz edilebiliyor bir kısmı edilemiyor. Ayrıca satış A Grubu hissedarların haklarını kapsıyor. Bankanın satılırsa yüzde 51'i anlamına geliyor. Onlar da TMSF'ye satış dahil her türlü yetki için imza verdi. Bu ortaklar dava açmayan kişilerdi. Paralel Yapı'yla ilgileri olmayan kişiler. Daha ilk günden 'Biz bunlardan kurtulamıyoruz' diyerek TMSF'ye gitmişlerdi.

Talipli çıkar mı sizce?

Bankanın mevduatı eridi. O yapının paralarının büyük bölümü 100 bin TL'nin altındaki hesaplardan oluşuyor. Garanti altına almak için hesapları bölmüşlerdi. Talipli olacak kişi 'Biz burayı alırsak mevduat çekişi yaşanır mı' diyebilir. Diyelim ki, bankayı aldı, herkes kapısına dayandı parasını çekmek istiyor. O zaman sadece lisansı almış olacak. Onu ben de veriyorum. Bir de böyle bir yapıyla bazı insanlar muhatap olmak istemiyor.

TASFİYE OLSA MALİYET ÇIKMAZ

Tasfiye edilse devlete maliyeti olur mu?

Bu haliyle devlete bir maliyeti olmaz. Çünkü mevduat kadar kredi portföyü var. Oradan alınacak paralarla mevduat sahiplerinin alacakları karşılanabilir. Diyelim ki, tasfiye oldu. Borçları ve alacakları bir araya getirilir. Ortada para kalırsa ortaklar alır. Halka açık olduğu için hissedarlara dağıtılır. O yapıdan ortakların birçoğu hakkında davalar var. Maddi cezai durumları olanlar varsa o paralara tedbir konur.

SEKTÖR YORULDU NEFES ALIYOR

İlginin azalması biraz yavaşlama sinyali mi? Regülasyonlardan mı kaynaklanıyor? 
Sektör 2001 krizinden bu yana büyüdü. Büyümenin sonu diyemeyiz. Ama buna yorulma veya bekleme diyebiliriz. Sektör dünyadaki konjonktürel durumlarla birlikte bir nefes alıp, bakmak istiyor. Şunu belirteyim: İyi ürün ve iyi yönetim ortaya koyan rakiplerini geçiyor. Regülasyonlarda Avrupa'dan daha ileriyiz. Mesela onlar yüzde 8 sermaye yeterlilik rasyosu uyguluyor. Biz de oran yüzde 12. Bankalarda ortalama yüzde 15.8. Bankalar yüzde 13 sınırında olsa ve 'kredi veremiyoruz bu yüzden' dese o zaman bakarız, yüzde 10'a çeksek mi diye düşünebiliriz. Ama onlar yüzde 12 bandına kendileri yakın durmak istemiyor. Halbuki, aktif-pasif yönetimi diye bir şey var. Merkez Bankası da yüksek rezerv tutuyor. Parayı yurtdışına yatırıyor. O paranın büyük kısmı bankaların. Bankadan kaçtan alıyorsun, sonra yurtdışına kaça yatırıyorsun? Rahat uyuyacağım diye para orada duruyor. 'Merkez yanlış yapıyor' demiyorum onu bunu yapsın da demiyorum. Ama uygun politika geliştirmeliyiz.

SANAYİCİNİN GENİNDE BANKACILIK YOK

Son dönemde sektöre hep yabancılar ilgi gösteriyor. Yerlilerden hiç talep yok... Neden sizce?
Yerli sanayiciler bankacılığa çok hevesli değil. Güçlü grupların tamamı sattı, ortak aldı. Bankacılık sanayicilerin genlerinde yok. Yerli yatırımcılar daha çok finansal kuruluşlar, varlık yönetimi, leasing, ödeme sistemleri gibi diğer alanlara geliyorlar.

TAŞINMADA KİMSEYİ MAĞDUR ETMEYECEĞİZ

Taşınma konusunda acele mi edildi?
Taşınma mevzusu 2011'den bu yana gündemde. Sürekli Bakanlar Kurulu kararıyla erteleniyordu. İstanbul Finans Merkezi'ndeki binamız ancak 4-5 yılda tamamlanır. İnsanlara taşınma süreleri verdik. Bugün yapmasak sonra ramazan giriyor, ardından bayram, daha sonra tatil dönemi… Bunun sonu yok. Okul dönemi ve eş durumu 45 kişiyi ilgilendiriyor. Ankara'daki ofis 45 yıllık bir binaydı. Bir şey yapsanız masrafa değimiyordu. Halen prosedürler devam ettiği için başkanlık Ankara görünüyor. Ramazandan sonra resmi açılışı yaparız. Kimseyi mağdur etmemek için çalışıyoruz. Kamuda lojmanlardan feragat ediliyor ama belki Ankara'dan gelenler için böyle bir yöntem veya TOKİ ile anlaşıp konut yaptırma imkanı olabilir mi bunları değerlendireceğiz. Kaynak: Sabah