Başkan Erdoğan'dan Yunanistan'a tarihi sözler: ''İzmir'i unutma''

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda TEKNOFEST 2022'de konuşma yaptı. Başkan Erdoğan, ''Yunanistan'a tek cümlemiz var. İzmir'i unutma. Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Bir gece ansızın gelebiliriz'' ifadelerini kullandı.

AA

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "TEKNOFEST KARADENİZ, ülkemizin 81 vilayetinden ve 107 ayrı ülkeden katılan 154 bin takım bünyesindeki 600 bin gencimizin 40 ayrı dalda yarıştığı bir şölene dönüştü. Bir teknoloji etkinliğinin, özellikle gençlerimiz tarafından bu derece benimsenmesi gerçek anlamda bir zihni devrimdir." dedi.

AA'da yer alan habere göre, Erdoğan, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ 2022'de yaptığı konuşmada, ülkenin milli teknoloji hamlesinin parlayan yıldızı haline gelen TEKNOFEST'in tüm katılımcılarına, ziyaretçilerine şükranlarını sundu.

Ülkeye böylesine iftihar verici bir markayı kazandıran T3 Vakfı ile onunla birlikte yol yürüyen tüm kurumları tebrik eden Erdoğan, ilk kıvılcımını İstanbul'da bir avuç gencin yaktığı bu ateşin artık tüm Anadolu'yu hatta tüm bölgeyi kuşattığını söyledi.

Bu yıl beşincisi düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalinin kapsama alanının artık sınırlar dışına taştığını anlatan Erdoğan, geçen mayıs ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen TEKNOFEST'i gururla takip ettiğini aktardı.

Karşısında muhteşem bir tablo gördüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TEKNOFEST, farklı bir gençlik. TEKNOFEST, şu anda tüm gücüyle ülkemizin geleceğine farklı bir ufuk çizgisi. TEKNOFEST'in ilkinin yapıldığı 2018'de günlük katılımcı sayısı, 550 bin gibi, bu tür bir etkinliğe göre fevkalade iyi bir sayı olarak gerçekleşmişti. Bugüne geldiğimizde sadece yarışmacı başvurusu 600 bine ulaşan bir TEKNOFEST yaşıyoruz. TEKNOFEST KARADENİZ ülkemizin 81 vilayetinden ve 107 ayrı ülkeden katılan 154 bin takım bünyesindeki 600 bin gencimizin 40 ayrı dalda yarıştığı bir şölene dönüştü. Bir teknoloji etkinliğinin, özellikle gençlerimiz tarafından bu derece benimsenmesi gerçek anlamda bir zihni dönüşümdür. Bazıları, gençlerimizi harflerle kuşaklara ayırarak umutsuzluk ateşi yakmaya çalışırken asıl gerçek işte burada karşımızda duruyor."

Başkan Erdoğan, Türkiye'nin gerçeğinin de ihtiyacının da TEKNOFEST kuşağı olduğunu dile getirdi.

"Her kim bu gençliğe bakıp ülkesinin ve milletinin aydınlık geleceğini değil de başka şeyler görüyorsa dönüp kendi zihnini, gönlünü sorgulasın." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu gençlik bir asır önce Çanakkale'de yedi düveli dize getirmişti. Bu gençlik bir asır önce Milli Mücadele'yi zafere ulaştırmış, düşmanı denize dökmüştü. Bu gençlik Cumhuriyet tarihi boyunca hep demokrasinin, kalkınmanın, istiklalinin ve istikbalinin yanında yer alarak ülkesini yüceltmiştir. Bu gençlik 20 yıldır verdiğimiz her mücadelede bizim de yanımızda yer almış, en büyük güç ve moral kaynağımız olmuştur. Bu gençliğin sadece 15 Temmuz gecesi yazdığı destan bile başlı başına bir efsanedir, bir başarı hikayesidir. Şimdi bu gençliği burada, TEKNOFEST KARADENİZ'de görüyorum."

"ZAMAN BİZİM HAKLI OLDUĞUMUZU GÖSTERMİŞTİR"

Başkan Erdoğan, Türkiye kendi teknolojilerini geliştirmek, kendi savunma sanayi ürünlerini tasarlayıp üretmek için yola çıktığında gençlere güvendiklerini aktardı.

Birilerinin ise hep yaptıkları gibi gençleri küçümseyerek, gençlerin gönül dünyalarını karartarak, zihin dünyalarını karıştırarak bozgunculuk peşinde olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Zaman bizim haklı olduğumuzu göstermiştir. Dün Nuri Demirağ'a, Nuri Killigil'e, Vecihi Hürkuş'a, Şakir Zümre'ye yaptıkları eziyetleri bugünkü gençlerimize yapmalarına izin vermedik, vermeyeceğiz. Biz insanımıza güvendik, insanımıza dayandık. Akif, 'Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.' diyor. İnsanımıza yol açtık, imkan verdik ve hamdolsun sonuçta tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir yere geldik. Atalarımızın 'Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.' diye bir sözü var. Dün bize parasıyla savunma sanayi teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Başbakan olduğumuz zaman değil seçimi kazandığımız zaman Bush, ABD'nin başkanıydı. Ziyarete gittim. Başbakan değilim. 'Hani bize İHA verecektiniz, ne oldu İHA'lar, terörle mücadele ediyoruz.' dedim. Condoleezza Rice'ı çağırdı, 'Türkiye'ye hala İHA vermediniz mi?' dedi. 'Evet' dedi. 'Hemen süratle Türkiye'ye İHA'ları vereceksiniz.' dedi. Bize o zaman 48 saatte İHA'ları verdiler fakat bizim bu görüşmemizden sonra rahmetli Özdemir Bayraktar ağabeyimiz de çocuklarıyla beraber adımı attı ve Bayraktar İHA'ları üretmeye başladılar."

Başkan Erdoğan, daha sonra Özdemir Bayraktar'ın ruhuna Fatiha okudu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bayraktar'la, Anka'yla, Akıncı'yla, Aksungur'la, Atak'la, Hürkuş'la, Gökbey'le, Milli Muharip Uçak projesi ve daha nice teknolojiye dayalı atılımla gurur duymamızın sebebi savaşa olan hevesimiz değil, ülkemizi güçlü tutma mecburiyetimizdir." dedi.

Erdoğan, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ 2022'de yaptığı konuşmada, silahlı insansız hava araçlarının dünyanın 30'dan fazla ülkesinde Türkiye'yi gururla temsil ettiğine, bu araçlara entegre edilen hemen her tür cihazın ve mühimmatın üretiminin de yerli olarak yapıldığına dikkati çekti.

"Samsun'da ilk defa sizlerin takdirine sunulan Kızılelma insansız savaş uçağımız dünya harp tarihinde oyun değiştirici hamle olarak görülmektedir." ifadelerini kullanan Erdoğan, dünyanın her yerinde teknolojik atılımların öncüsünün savunma sanayi olduğunu bu amaçla geliştirilen ürünlerin kısa sürede hayatın diğer alanlarına da teşmil edildiğini anlattı.

Başkan Erdoğan, insansız hava araçlarının savunma sanayinin yanında lojistikten tarıma kadar birçok farklı mecrada kullanılmaya başladığına işaret ederek, şunları aktardı:

"TEKNOFEST alanında coşkuyla birlikte olduğumuz her bir gencimizin gözünde, ülkemizi teknolojinin gücü üzerinde yükseltme iradesinin, azminin, dirayetinin ışığı parlıyor. Burada günümüzün Cezerisi, Harizmisi, İbni Sinası, Mimar Sinanı, Ali Kuşçusu, Hezarfen Ahmet Çelebisi, Katip Çelebisi olmak için can atan gençlerin yürek çarpıntısını duyuyorum."

"YÜZDE 80 YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİNE SAHİBİZ"

Başkan Erdoğan, Türkiye'ye son 20 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırdıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Göreve geldiğimizde yüzde 20 yerli-milli, bu kadardı. Ama şimdi yüzde 80 yerli ve milli savunma sanayine sahibiz. 2023 hedeflerimizi hayata geçirdik. Gençler sizler de inşallah Türkiye'yi 2053, 2071 vizyonuyla çok daha ilerilere taşıyacaksınız. Rabb'ime bana böyle bir gençlikle yol yürüme, böyle bir gençlikle gönül ve fikir birliği yapma imkanını verdiği için hamdediyorum.

Sevgili gençler, sizlerin her birini teknoloji elçilerimiz olarak görüyorum. Elbette ülkemizde zehir gibi çalışan beyinleri ve yerinde duramayan enerjileriyle henüz kendilerine ulaşamadığımız gençlerimiz var. İnşallah her yıl zemini daha da genişleyen, kapsamı artan, etkinliği yükselen TEKNOFEST sayesinde onları da bu şölene dahil edeceğiz. Türkiye'ye yakışan 600 bin değil, 1 milyon, 2 milyon, 3 milyon yarışmacılı teknoloji festivalleridir."

"GENÇLERİN ÜLKEMİZE AKIN ETTİĞİ BİR TEKNOLOJİ İKLİMİ İNŞA ETMELİYİZ"

Başkan Erdoğan, gençlerin böyle bir potansiyelinin bulunduğunu ve bunu yapabileceklerine inandığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunun yanında festivalimizi kendi evlatlarımızla birlikte dünyanın dört bir yanından katılımlarla da zenginleştirmeliyiz. Özellikle Türk dünyasının birikimini ülkemizde toplayan bir cazibe merkezi haline gelmeliyiz. 'Bir fikrim var' diyen gençlerin bunu gerçekleştirmek için yurt dışına gitmeyi düşündüğü değil diğer ülkelerdeki gençlerin ülkemize akın ettiği bir teknoloji iklimi inşa etmeliyiz."

"ÜLKEMİZDE HUZURU, İSTİKRARI, GÜVENİ, BARIŞI GÜÇLÜ TUTMAMIZ GEREKİYOR"

Bunun ilk adımlarının atıldığını, ilk kozalarının örüldüğünü ve ilk çiçeklerinin boy göstermeye başladığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bunun için öncelikle ülkemizde huzuru, istikrarı, güveni, barışı, gelişmeyi, kalkınmayı, demokrasiyi güçlü tutmamız gerekiyor. Maalesef bölgemiz başta olmak üzere dünyada haksızlık ve adaletsizlik yanında krizlerin, çatışmaların, yıkımların, sefaletin hakim olduğu pek çok yer var. Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza coğrafyamızın her yerinde bu can yakıcı hadiselerin yaşandığı pek çok yeri sayabiliriz.

Türkiye, tarihinden, birliğinden, beraberliğinden, kardeşliğinden aldığı güçle bu ateş çemberinden kendini bir istikrar ve huzur sembolü olarak ayrıştırmaktadır. Ben milletimle gurur duyuyorum. Ülkemizin böyle bir coğrafyada, böyle bir tarihi miras üzerinde, böyle bir devlet geleneği etrafında zayıf olmak, zayıf kalmak gibi bir şansı yoktur. Biz, siyasi, ekonomik, teknolojik, diplomatik, askeri, sosyal, kültürel her bakımdan güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde emin olun, bizi Suriye'den de Ukrayna'dan da Bosna'dan da beter ederler."

"TÜRKİYE, ŞU ANDA BÜYÜMEDE İKİNCİ SIRADA"

Başkan Erdoğan, bunun için eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda eksiklikleri hızla gidermeye çalıştıklarını, demokratik reformlarla siyasi altyapıyı, sosyal bünyeyi, kurumsal yapıyı güçlendirmek için mücadele ettiklerini belirtti.

Milli Teknoloji Hamlesi'ni bunun için baş tacı ettiklerini, bunun için yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyümede ısrar ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Bakın son çeyrekte 7,6 büyüdük, Türkiye, şu anda büyümede ikinci sırada. Hani diyorlar ya 'Çılgın Türkler', evet yanılmadınız, çılgın Türkler büyüyerek yoluna devam ediyor. Bunun için ülkemizi küresel krizlerden ayrıştırarak, kendi hedeflerimizden kopmamakta ısrar ediyoruz." dedi.

"GURUR DUYMAMIZIN SEBEBİ ÜLKEMİZİ GÜÇLÜ TUTMA MECBURİYETİMİZ"

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bunun için ülkenin ve milletin geleceği gençlere her türlü desteği verdiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bayraktar'la, Anka'yla, Akıncı'yla, Aksungur'la, Atak'la, Hürkuş'la, Gökbey'le, Milli Muharip Uçak projesi ve daha nice teknolojiye dayalı atılımla gurur duymamızın sebebi savaşa olan hevesimiz değil, ülkemizi güçlü tutma mecburiyetimizdir. Yerli otomobilimizi, bilgisayarımızı, çipimizi, uçağımızı, gemimizi, uydumuzu, elektronik sistemlerimizi üretme konusundaki gayretimizin sebebi, bunları edinmekteki zorluğumuzdan ziyade, ambargo gibi mihnetlere maruz kalmama kararımızdır."