Başkan Erdoğan'dan Doğu Akdeniz mesajı: Hepsi kapımızda sıraya girecek

Başkan Erdoğan, Rize’nin Güneysu ilçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde konuşuyor. Erdoğan, ''Doğu Akdeniz'de petrol veya doğalgaz bulduğumuzda, bugün ülkemize karşı ileri geri konuşanların hepsi kapımızda sıraya girecek.'' ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, Rize’nin Güneysu ilçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu.

Rizelilere 31 Mart seçimlerinde verdikleri samimi ve rekor destek için teşekkür eden Erdoğan, "Rize, bu seçimlerde de yine Türkiye birincisi olarak AK Parti’yi zirveye taşıdı. Hemşehrilerim kendilerine yakışanı yaptılar. Biz de her zaman olduğu gibi bundan sonra da Güneysu'muza, diğer tüm ilçeleriyle Rize'mize hizmet etmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.

Yatırım tutarı 1 milyar 103 milyon lira olan 28 adet projenin toplu açılış töreni vesilesiyle bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından inşa edilen Güneysu Konaklarının, 200 milyon liralık yatırım bedeliyle hayata geçirildiğini, bugün resmen hizmete açılan bu konakların şehre ve ülkeye yakışan bir eser olduğunu söyledi. 

Üniversitede görev yapacak hocaların, bu güzel konut alanında huzurla hayatlarını sürdüreceklerine, şehre ve ülkeye hayırlı hizmetlere imza atacaklarına inandığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Artık hocalarımız şunu söyleyemeyecekler, 'Rize'ye gelelim de Rize'de doğru dürüst kalabileceğimiz bir yer var mı?' Şimdi işte Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin vakfı, yapmış olduğu hazırlıklarla 'Buyurun size kalacağınız yer' dedi. Konutuyla okullarıyla tüm sosyal donatı alanlarıyla inşallah hocalarımızı burada ağırlayacağız."

Erdoğan, üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Ardeşen Turizm Fakültesi, Tıp Fakültesi Klinik Simülasyon Eğitim Merkezi ve Ali Hazar Karaahmetoğlu Camisi'ni de bugün hizmete açtıklarını aktardı.

"BÖLGENİN VE RİZE'NİN EN ÖNEMLİ KURUMU"

ÇAYKUR'un, bölgenin ve Rize'nin en önemli kurumu olduğunu dile getiren Erdoğan, yatırımlarla ilgili şu bilgileri verdi:

"Bugün ÇAYKUR'un 633 milyon liralık bir yatırımla hayata geçirdiği çay paketleme fabrikasının da açılışını yapıyoruz. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüz il genelinde 103 milyon liralık yatırımla 4 adet dere ıslahını tamamladı. Bunların da resmi açılışını bugün gerçekleştiriyoruz. Çeşitli kurumlarımızın yaptıkları hizmet binaları ile altyapı, çevre düzenlemesi, spor tesisi, okul gibi kamu yatırımlarının resmi açılışlarını da bugün burada yapmış oluyoruz. Tüm bu eserlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Rize'mizi bu eserlere kavuşturan kurumlarımızı ve yöneticilerini tebrik ediyorum. Tabii bizim ata yurdumuza, ana ocağımıza yaptıklarımız bunlardan ibaret değil. Geçtiğimiz 17 yılda Rize'de eski rakamla söylüyorum 18 katrilyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Eğitimde 20 bine ulaşan öğrencisiyle bölgemizin parlayan yıldızı olan üniversitemizi kurmanın yanında, ilk ve orta öğretim öğrencilerimiz için bin 800 yeni derslik inşa ettik."

Yükseköğrenim yurt kapasitesinin de 5 bini bulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki yıllarda 2 bin 750 kişi kapasiteli yeni yurtları da şehrimize kazandırıyoruz. Sporun her branşı için pek çok tesisi merkezde ve tüm ilçelerimizde inşa edip faaliyete geçirdik. Sağlıkta 10'u hastane olmak üzere 28 tesisi sizlerin hizmetine sunduk. Rize'ye 800 yataklı bir şehir hastanesi yapmak için şu anda çalışmalarımız sürüyor. İhale sürecinin tamamlanmasının ardından hızla inşaatına başlıyoruz. Ulaşımda bölünmüş yol uzunluğunu 20 kilometreden 162 kilometreye çıkardık. Dedelerimizin, babalarımızın hayali olan Ovit Tünelini, bağlantı yollarıyla birlikte inşa edip hizmetinize sunduk. Denizi doldurarak inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanı'nın yapımı sürüyor. Şimdi gidişte ve gelişte havalimanının üzerinde gerekli kontrolleri, değerlendirmeleri yaptık. İnşallah çok fazla sürmeyecek, şöyle 1,5 yıl içerisinde orayı da bitirip hizmetinize sunacağız. Türkiye'de bu tür iki tane havalimanı var, dünyada da parmak sayılarını geçmez. Bu denli iddialı bir eser."

Rize'nin 2050'ye kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılayacak projede de sona yaklaşıldığını aktaran Erdoğan, "İnşallah, Rize'yi ve ülkemizin 80 vilayetini önümüzdeki dönemde de her alanda yeni eserlerle yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz." dedi.

"MAALESEF, BİZ ÜLKEMİZDE BUNU SAĞLAYAMIYORUZ"

Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de, hem kendi menfaatlerini korumanın hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerinin haklarını müdafaa etmenin mücadelesini verdiğini ifade eden Erdoğan, "Soruyorum size, Türkiye'de bundan daha milli bir mesele olabilir mi? İçerideki tüm tartışmaların ötesinde etrafında kenetlenilmesi gereken daha önemli bir konu olabilir mi? Ama maalesef, biz ülkemizde bunu sağlayamıyoruz. Çünkü bizde CHP diye bir parti var, onun başındaki zat ve şürekası hep başka yoldan gidiyor." dedi.

Bu ekibin, terör örgütleriyle mücadeleden Doğu Akdeniz'deki hakların korunmasına kadar her konuda, ülkenin ve milletin değil, karşısındakilerin yanında saf tuttuklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son olarak, Doğu Akdeniz meselesinde yine tıynetlerini belli ettiler. Biliyorsunuz, daha önce de aynı meseleyi, güya sondaj gemilerimizin ve faaliyetlerimizin maliyeti üzerinden, Rum ağzıyla Meclis'te gündeme getirmişlerdi. Yunan gazetelerine manşet olmak için kendi ülkelerine iftira atmaktan çekinmemişlerdi. Tabii biz bunlara aldırmadık. Ülkemizi, daha önce hiç sahip olmadığımız 2 gelişmiş sondaj gemisi ve 2 modern sismik araştırma gemisi sahibi yaptık. Daha önce bizim böyle bir şeyimiz yoktu. Sağolsun Hazine ve Maliye Bakanımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde bu alışları yaptık. Bu gemilerle Doğu Akdeniz'de araştırma ve sondaj faaliyetlerimize başlayınca, karşımıza bölgede hesabı olan güçler çıktı. Avrupa Birliği de Rumların yanında yer alarak bu husumet çemberinde yerini aldı. Ülkemize yönelik ithamların ve tehditlerin bini bir para. Elbette kuru gürültüye pabuç bırakmadık, mücadeleyi bir an bile gevşetmedik. Öyle ki, gemilerin borda bordaya geldiği anlar yaşandı. Buna rağmen asla geri adım atmadık ve kendi planımızı uygulamaya devam ettik."

"PETROL VEYA DOĞAL GAZ BULDUĞUMUZDA HEPSİ KAPIMIZDA SIRAYA GİRECEK"

Doğu Akdeniz'de yapılan arama faaliyetlerine de değinen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Araştırma ve sondaj gemilerimiz, Deniz ve Hava Kuvvetlerimizin unsurları eşliğinde bölgede belirlediğimiz alanlardaki çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu sürede CHP'nin başındaki zat çıktı, 'Doğu Akdeniz'de herkes var. Amerika var, Avrupa var, Fransa var, İngiltere var, sadece Türkiye yok' diye açıklama yaptı. Bu zat kendinde değil. Bir insanın bunu söyleyebilmesi için ya tüm bu gelişmelerden bihaber şekilde uzayda yaşıyor olması ya da kendi ülkesinden nefret etmesi gerekir. Hadi tüm bu mücadeleyi yok saydın, gemilerimizin üzerindeki devasa Türk bayraklarını da mı görmedi? Yoksa o bayrakları başka ülkelerin bayrağı mı sandın? Bay Kemal sana Türk Bayrağı'nı da öğreteceğiz. Bunu da öğreneceksin. 

Hani senin gündemin başka olduğu için olup bitenden haberin yok. Bir telefon açıp konuyu bilen herhangi birine, 'Doğu Akdeniz'de neler oluyor' diye sorma aklına gelmedi mi? Anlaşılan o ki, terör örgütü destekçileriyle düşüp kalkmaktan bunların sadece gönülleri kirlenmemiş, gözleri de kör olmuş. CHP'nin başındaki zat istediği kadar çırpınsın, istediği kadar Rumların ağzıyla konusun biz bu işi sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Allah'ın izniyle ve yardımıyla Doğu Akdeniz'de petrol veya doğal gaz bulduğumuzda bugün ülkemize karşı ileri geri konuşanların hepsi de kapımızda sıraya girecek. Çünkü enerji demek güç demektir."

"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE HEDEFİMİZİN SİLÜETİ UFUKTA BELİRMİŞTİR"

"Türkiye jeopolitik, siyasi ve askeri gücünü enerji kaynakların desteklediği ekonomik gücüyle tahkim ettiğinde Rabb'imin inayetiyle önümüzde duracak kimse kalmaz." diye konuşan Erdoğan, "Bunu engellemeye CHP'nin de al takke ver külah iş birliği içinde olduğu bölücü destekçilerinin de güçleri yetmeyecektir. Ankara'dan İstanbul'a bunlarla kol kola yürümek seni kurtarmaz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin silüeti ufukta belirmiştir. İnşallah, çok yakın bir zamanda hep birlikte bunun tamamen gerçekleştiğini de göreceğiz." dedi.

"İSTANBUL'U SEL BASTI, BEYEFENDİ TATİLDE"

Necip Fazıl Kısakürek'in "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şehir yönetmek, ülke yönetmek başka bir işe benzemez. Şayet milletinizle insanlarınızla derin bir gönül bağınız yoksa yönetmeniz için size emanet edilen güç, sizi zehirler. Şu anda CHP'nin yönetimine geçen pek çok belediyede işte bu zehirlenme yaşanıyor. Biz AK Parti olarak 17 yıllık iktidarımızın her anında görev verdiğimiz her bir arkadaşımızı en çok işte bu konuda ikaz ettik, takip ettik, gerektiğinde de müdahale etti. Bakanında milletvekiline, teşkilat yöneticisinden belediye başkanına kadar tüm arkadaşlarımızı bu hassasiyetle seçtik ve gerektiğinde değişikliğe gittik. İdeolojik olarak CHP'ye oy veren kimi il ve ilçeleri bir kenara bırakarak söylüyorum, çünkü bunlar artık umutsuz vakadır. Milletimizin hizmet beklentisiyle yöneldiği CHP belediye başkanlarının neredeyse tamamı, gerçek yüzlerini gösterdiler. Dertlerinin hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin gönlüne dokunmak değil kendi kişisel ve ideolojik iktidarlarını inşa etmek olduğu attıkları her adımla ortaya çıktı.

İstanbul'u sel bastı, beyefendi tatilde. Daha dün bir bugün iki, ben başbakanlığımda da cumhurbaşkanlığımda da böyle tatil yapmadım. Kimi şehrini sel götürürken güneşli beldelerde tatil yaptı kimi kimsesiz çocukları sokağa attı. İşte bakıyorsunuz Kandil'de öldürülen bir yavru, öbür yavruyu da işte belediyenin içinde hapsediyorlar. Anne kapıda ne yapıyor? 'Evladım verilene kadar buradan ayrılmayacağım' diyor. Kimi belediyeyi ailesinin mülkü sanarak kaynakları peşkeş çekmeye çalıştı, kimi millete kabadayılığa yeltendi. Kimi insanımızın mukaddes değerlerine savaş açtı. Kimi milli bünyemizi dinamitleyen her türlü ahlaksızlığa sahip çıktı. Kimi şimdiden teslim bayrağını çekerek, dönem bitene kadar hiç bir iş yapmayacağını ilan etti. Böyle bir siyaset anlayışını biz kabul etmiyoruz."

"ŞİKAYET ZAYIFLARIN İŞİ"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 1994'te, karşılarında devasa sorunları ve borç yükünü bulduklarını ifade eden Erdoğan, sorunları çözdüklerini, borçları ödediklerini belirtti. Erdoğan, açtıkları yolda ilerleyen diğer belediye başkanları sayesinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçe ve operasyonel güç bakımından önemli kurumlardan biri haline geldiğine işaret etti.

Her bir belediyenin, akıllı ve çalışkan başkanla önünde aşamayacağı hiçbir engel olmadığına inandığını bildiren Erdoğan, acizlik işareti olan şikayetin zayıfların işi olduğunu vurguladı. Erdoğan, önemli olanın mevcut şartlarda ne yapılabildiği, şehrin nasıl ileriye taşınabildiği olduğunu, bu yapılmadığında da milletin emanetinin hakkının verilmediğini söyledi.

"Biz milletimizi bu beceriksizlerin insafına bırakacak değiliz." diyen Erdoğan, bakanlıkların, diğer kurumların kendi görev alanlarına giren konularda öncelik sırasına göre her türlü çalışmayı yaptığını, yapmayı da sürdüreceğini belirtti.

"İZMİR KÖRFEZİ'NİN HALİ HALİÇ'İN ESKİ HALİNE BENZİYOR"

Erdoğan, pek çok CHP'li belediyenin sorumluluk alanındaki içme suyu, artıma, raylı sistem, tünel ve diğer önemli altyapı projelerini görevleri olmadığı halde bakanların gerçekleştirdiğini aktararak şöyle devam etti:

"Eğer böyle yapmasaydık, ülkemizin en batısından en doğusuna kadar pek çok şehrinde sular akmıyor, trafik yürümüyor, altyapı çalışmıyor olacaktı, İşte İzmir Körfezi'nin hali aynen Haliç'in eski haline benziyor. Milletimizin bunların gerçek yüzünü, beceriksizliğini, açgözlülüğünü, yağmacılığını gördükçe, taşlar yerine oturmaya başlayacaktır. Bunlar hiçbir zaman yapmak için gelmemiştir, hep yıkmanın peşinde koşmuştur. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı seçim kampanyasında açıkça yıkmak için geldiğini söylemiş, milletimizden de ağzının payını almıştır."

Belediyeciliğin, yöneticiliğin, öncekinden daha iyisini yapmak, eksikleri tamamlamak, şehri daha ileriye taşımak anlamına geldiğinin altını çizen Erdoğan, "İnşallah bir sonraki seçimde Türkiye'nin istisnasız tüm şehirlerini yıkım değil inşa belediyeciliğiyle tanıştıracağız." değerlendirmesinde bulundu.

Terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayan, milleti değil teröristleri kucaklayan belediye başkanları olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin ve milletin tek bir kuruşunun terör örgütlerine peşkeş çekilmesine göz yummayacaklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasını, il valililerinin belediye başkanvekili olarak atanmalarını anımsatarak, bunun millete karşı sorumluluğun gereği olduğuna dikkati çekti.

"HERKES TÜRKİYE'NİN HAKLI OLDUĞUNU BİLİYOR"

Hiçbir devletin, belediyelerin terör örgütlerine teslim edilmesine izin vermeyeceğine işaret eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye bu operasyonları, evrensel hukuk kurallarına, uluslararası kabullere ve uygulamalara göre yapmıştır. Nitekim, tamamen içi boş, ülkemize karşı husumet kokan birtakım açıklamaları bir kenara bırakacak olursanız, atılan adıma ciddiye alınacak hiçbir tepki de gelmemiştir. Çünkü herkes bu konuda Türkiye'nin haklı olduğunu biliyor. Önümüzdeki dönemde de aynı hassasiyetle takibimizi, gerektiğinde irademizi ortaya koymaya devam edeceğiz. Teröre kim prim verirse karşısında bizi bulacaktır. Belediyeleri milletimize ve şehirlerimize hizmet dışında bir amaçla kullanan herkes aynı akıbete uğramaya mahkumdur."

Erdoğan, gündemlerinde Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, 2053, 2071 vizyonunun hayata geçirilmesi için güçlü ve müreffeh bir ülke bırakmak, Türkiye'yi çevresini saran ateş çemberinden çıkartmak olduğunu dile getirdi.

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, bir, iri, diri, kardeş, hep birlikte Türkiye olunacağını, bunun için 17 yıldır çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek 4-5 yılda yapacaklarının Türkiye'nin yarım yüzyılının belirleyicisi olacağını bildirdi.

Her alanda Türkiye'yi daha ileriye taşımak için mücadeleyi kesintisiz sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, bu kutlu yolda çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

"Birliğimizi, beraberliğimizi korursak kimse bizi yıkamaz." diyen Erdoğan, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe yönelik tehditler, saldırılar, tuzaklar karşısında her zamankinden daha uyanık olunması gerektiğini bildirdi.

Erdoğan, Türkiye'ye ve millete hizmet yolunda geçen 40 yılın en büyük referansları olduğunu dile getirdi.

"Elbette hatalarımız olabilir ama eksiğimiz olmaz, asla kasıtlı yanlışımız, tembelliğimiz, hele hele ihanetimiz olmadı, olmayacaktır." ifadesini kullanan Erdoğan, Rize'de açılışı yapılacak eserlerin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Yaklaşık 20 bin öğrencisiyle, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin de Türkiye'de sayılı üniversiteler arasında yerini alacağını söyleyen Erdoğan, alanda bulunanlara teşekkür etti.

(AA)