Olay, 20 Mart 2015'te Ilgın ilçesine bağlı, eskiden belde statüsünde olan Yukarı Çiğil Mahallesi'nde meydana geldi. 4 aylık hamile Fatma Coşkun, iddiaya göre, olay tarihinden yaklaşık 1 ay önce o dönem 6 yaşındaki oğlu O. ve 2 yaşındaki kızı E.'yi yanına alıp, aynı mahallede oturan ailesinin yanına yerleşti. Fatma Coşkun, olay günü oğlu O.'yu, babasının yanına gönderdi. Çevre ilçelerde tarlarda tarım işçisi olarak çalışan Ali Coşkun da, yine başka ilçede çalışmaya gideceği için oğlunu, eşinin yanına bırakmak istedi. Ali Coşkun oğluyla birlikte, eşinin kaldığı kayınpederinin evine geçti. Kızıyla birlikte evde olan Fatma Coşkun, eşine önce pencereden cevap verdi. Fatma Coşkun, eşinin ısrarı üzerine kapıyı açtı. Evin girişinde konuşan çift tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Ali Coşkun üzerinde bulunan ruhsatsız tabancasıyla oğlu ve kızının gözleri önünde eşine kurşun yağdırdı. Boynuna ve sırtına 3 mermi isabet eden Fatma Coşkun olay yerinde yaşamını yitirdi. Annesinin kanlar içinde kaldığı gören O.C., komşularından yardım isterken, Ali Coşkun ise kaçtı.
Mehmet Ayaz ve Ayşe Ayaz'ın ise olay sırasında kızı ve kendilerini sürekli tehdit eden damatları Ali Coşkun'dan şikayetçi olmak için mahallenin yaklaşık 2 kilometre ilerisindeki jandarma karakoluna gittiği öğrenildi.
AÇ KALINCA YAKALANDI
Cinayetin ardından mahallenin yakınındaki ormanlık alana giden ve gece yarısına kadar orada saklanan Ali Coşkun, daha sonra o bölgeye yakın, kullanılmayan halı atölyesine sığındı. Gündüzleri ormanlık alanda gezen, akşamları da halı atölyesinde saklanan Ali Coşkun, acıktığı için 3 gün sonra sabah saatlerinde mahalleye gelmeye karar verdi. İlk olarak mahallede girişindeki bir eve giden Ali Coşkun, yiyecek istedi. Ev sahibinin tepki gösterdiği Ali Coşkun, daha sonra mahalle meydanından geçti ve karşı taraftaki baraj yakınlarına gitmeye karar verdi. Bu sırada Ali Coşkun'u mahallede gören çevredekiler jandarmaya ihbarda bulundu. Jandarma Ali Coşkun'u, Yukarı Çiğil Sulama Barajı yakınlarında gözaltına aldı.
'EŞİM BAŞKASINDAN HAMİLE'
Gözaltına alınan Ali Coşkun, çelik yelek giydirilip jandarma eşliğinde cinayetin yaşandığı eve getirilerek, eşini nasıl öldürdüğünü anlattı. Kendisinin sürekli çevre ilçelerde tarlalarda çalıştığını ve eve zaman zaman geldiğini ifade eden Ali Coşkun, eşinin başkasından hamile kaldığını iddia etti. Ali Coşkun, ''Eşim benden değil, başkasından hamile kaldı. Bu konu üzerine yaşadığımız tartışma sonucu çocukları alıp, evi terk edip, ailesinin yanına yerleşti. Olayın olduğu gün de oğlumuzu benim yanıma göndermiş, 'Artık sana baban baksın' diye. Ben de yine çalışmak için çevre ilçelere gidecektim. Bunun için de oğlumu annesinin yanına bırakmak istedim. Kayınpederimin evine gittim'' dedi. Eşine, oğlunun yanında kalmasını söylediğini ancak ret yanıtı aldığını ileri süren Ali Coşkun, ''Oğlum senin yanında kalsın, ben çalışmaya gideceğim, deyince, eşim tepki gösterdi. Ben de 'Köpek bile yavrusunu yanından ayırmaz' dedim. Bu sırada eşim, 'Boynuzlanmaya hevesli misin? Oğlunu da al git' dedi. Ben de tabancayı çıkartıp ateş ettim. Kaç defa ateş ettiğimi hatırlamıyorum'' diye konuştu.
KIZI VE OĞLUYLA VEDALAŞMIŞ
Tabancayla ateş ettikten sonra eşinin yere yığıldığını anlatan Ali Coşkun, ''Eşim yere yığılmıştı. Kızım da evin iç kısmındaydı. Kızımın yanına sarılmak için gittiğimde tekrar ateş ettim. Sonra kızıma sarılıp vedalaştım. Daha sonra oğlumla vedalaştım ve kısa sürede geri geleceğimi söyleyip, ayrıldım'' dedi.
Aç kaldığı için yiyecek bulmaya geldiğini belirten Ali Coşkun, ''Ormanlık alanda ve halı atölyesinde saklandım. Acıkmıştım. Yiyecek bir şey bulmak için köye indim'' diye konuştu.
Ali Coşkun, pişman olduğunu belirterek, ''Çok pişmanım. Böyle olmasını hiç istemezdim. Allah'ın verdiği canı Allah alır'' dedi.
MAHKEMEDEN TAHRİK VE İYİ HAL İNDİRİMİ
Ali Coşkun, olayın ardından tutuklandı. Akşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten öldürme' suçundan yargılanan Ali Coşkun, suçun tahrik altında işlendiği ve mahkemedeki iyi hali göz önünde bulundurarak 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
YARGITAY KARARI BOZDU
Davaya çağrılmayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 'davaya müdahil edilmedikleri' gerekçesiyle karara itirazda bulundu. Bakanlığın itirazı haklı bulan Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, geçen yıl kasım ayında yerel mahkemenin verdiği kararın usulen bozulmasına karar verdi. Kararda, "Sanık Ali Coşkun hakkında 'nitelikli kasten öldürme' suçundan açılan kamu davasında 6284 sayılı Yasa'nın 2/1-d ve 20/2 maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatın gereği olarak CMK'nın 233 ve 234'üncü maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK'nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş olup suçtan zarar gören, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ilgili İl Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün tebliğ namedeki gibi bozulmasına" denildi.
Dava yerel mahkemede yeniden görülecek.
(DHA)