Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği üyeleriyle video konferans yöntemiyle görüştü. Bakanlık olarak salgın boyunca vites yükselttiklerini belirten Varank, tüm paydaşlar ile yakın istişare içinde olduklarını dile getirdi. Dijital toplantılarla üreticilerin, sanayicilerin nabzını yakından tuttuklarını, yol haritasını birlikte şekillendirdiklerini ifade eden Varank, "Malumunuz henüz kimsenin bağışıklık kazanamadığı bir pandemiyle mücadele ediyoruz. Bir yandan vatandaşlarımızın canını korumaya çalışırken, diğer yandan bu musibetin ekonomik, sosyal ve psikolojik etkileriyle savaşıyoruz. Dünya ekonomisi, ’çifte şok’ dediğimiz ve hiç alışık olmadığımız arz-talep şokuyla aynı anda karşılaştı. Küresel ticaret, sermaye akımları ve turizm durdu. Finansal piyasalarda ve emtia fiyatlarında sert dalgalanmalar var. Yaşadığımız bu şokun daha ne kadar süreceğini hiç kimse öngöremiyor. Belki toparlanma çok kısa sürecek ve eski düzenimize hemen geri döneceğiz. Belki de dünya daha uzun vadeli, yıllarca sürecek bir küresel krizle boğuşmaya davam edecek. Dolayısıyla her iki senaryoya da hazırlıklı olmak, riskleri minimize ederken, muhtemel fırsatları da en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor" diye konuştu.
"Türkiye, bu küresel krizde başarılı bir sınav veriyor"
Türkiye’nin virüsün ekonomik etkilerini Nisan ayından itibaren yoğun bir şekilde hissetmeye başladığını aktaran Varank, Avrupa Birliği başta olmak üzere neredeyse tüm büyük pazarlarda üretim kayıplarının derinleştiğini söyledi. Varank, şunları kaydetti:
"Sadece otomotiv sektöründe Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’da yüzde 40 ile yüzde 85’e varan üretim düşüşleri oldu. Sektör Çin’de yüzde 46, Amerika’da yüzde 39 daraldı. Elbette dış konjonktürü yönetmek bizim elimizde değil. Doğal olarak bu gidişat bizi de etkiledi. İç talebi ele aldığımızda da orası da tabii ki halkımızın sağlığını korumak için aldığımız tedbirler sebebiyle etkilendi. Ama bu resme bir bütün olarak bakınca şunu çok net bir biçimde görmek gerekiyor. Türkiye, bu küresel krizde başarılı bir sınav veriyor. İnşallah bundan sonra da vermeye devam edecek. İlk günden itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dinamik bir süreç yönetimi mekanizması kurduk. Paniğe kapılmadan her adımı planladık ama asla geç kalmadık. Sağlık tedbirlerinin yanı sıra, ekonomik sürdürülebilirliği de dikkate aldık. Bu manada istihdam, finansman ve sosyal yardım alanlarında kritik adımlar hayata geçti."
Varank, hem emekçiyi hem de işvereni mağdur etmemek adına kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartlarını kolaylaştırdıklarını belirterek, kısa çalışma şartlarını taşımayanlar için aylık bin 170 liralık başka bir paketi devreye soktuklarını ifade etti. Varank, finansa erişim alanında kamu bankalarının kart limitlerini artırdığını, mevcut kredileri yeniden yapılandırdığını, kurumsal ve ticari işletmelerin kredi borçlarını ötelediğini, sektör ayrımı olmaksızın işe devam kredileri açtığını ve işletme finansman destekleriyle esnafın yanında durduğunu anımsattı. Korona virüs salgını döneminde üretimin tamamen durdurulması gibi bir yaklaşımlarının olmadığını dile getiren Varank, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde bile ihracat taahhüdü olan ya da faaliyetini durdurduğunda büyük zararla karşılaşabilecek üreticilerin çalışabilmesini sağladıklarını anlattı.
"Türk sanayisinin zayıflamasına asla müsaade etmeyeceğiz"
"Gönlünüz müsterih olsun" diyen Varank, "Türk sanayisinin zayıflamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Üretimi ayakta tutacak ve rekabet gücümüzü daha da artıracak politikaları tereddütsüz uygulayacağız. Şunu net görmemiz gerekiyor. Evet, ekonomide kırılganlıklar var. Ancak yaşadığımız bu süreçte en gelişmiş ülkelerin, küresel güçlerin bile geldiği yer ortada. Finansal dalgalanmalara bağlı kazanç ya da kayba dayanan bir iş modeline bel bağlamamalıyız. Rekabet gücümüzün temelinde üretim, dünya piyasalarına sunduğunuz kaliteli mal ve hizmetler olmalı" değerlendirmelerinde bulundu.
"Türkiye’nin geleceği katma değerli üretimde ve yüksek teknolojide"
Hükümet olarak sanayicinin yanında olduklarına vurgu yapan Varank, "Faaliyetini büyütmek isteyen, yatırımlara odaklanan ve istihdam oluşturan herkesin yanında olmaya da devam edeceğiz. Uyguladığımız politikalar, yaşadığımız yeni dönemin ruhuna uygun olacak. Geleneksel sektörlerimize sahip çıkacağız. Bununla birlikte yarını şekillendirecek yenilikçi sektörleri daha güçlü bir şekilde destekleye devam edeceğiz. Türkiye’nin geleceği katma değerli üretimde ve yüksek teknolojide. İşte tam da bu noktada, otomotiv ana ve tedarik sanayinin taşıdığı önemin farkındayız. Covid’le birlikte artan sıkıntılarınızı gidermek adına hemen harekete geçtik. Sunduğumuz desteklerden faydalanıyorsunuz. Sizlere yapılan son anketin sonuçlarını da detaylı bir şekilde inceledim. Ankete katılanların yüzde 50’si krizin etkilerinin Ağustos’tan önce sona ermeyeceğini düşünüyor. Ben bu konuda sizlere göre daha iyimserim" dedi.
Otomotiv sektöründeki son dönem gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktaran Varank, yurt dışı piyasaların yeniden açılmaya başladığını söyledi. Dün Avrupa’da 298 otomobil fabrikasının yeniden üretime başladığının duyurulduğunu hatırlatan Varank, 11 Mayıs’ta Almanya, İspanya ve İtalya’daki otomotiv ana sanayi fabrikalarının tamamının açılmış olacağını dile getirdi. Varank, Türkiye’de de mevcut durumda otomobil fabrikalarının büyük bölümünün tekrar üretime geçtiğini, 11 Mayıs itibarıyla Türkiye’deki otomobil ana sanayi fabrikalarının tamamının faaliyetlerine başlamış olacağını belirtti.
"Alınması gereken önlemlere ilişkin bir rehber doküman hazırlamaya başladık"
Varank, "Türk Standartları Enstitüsü aracılığıyla sanayi işletmelerinde alınması gereken önlemlere ilişkin bir rehber doküman hazırlamaya başladık. Bu kılavuzda hijyen, enfeksiyon önleme ve kontrol mekanizmalarıyla ilgili atılması gereken adımları işleyeceğiz. Hazırlık aşamasında Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı, hıfzıssıhha doktorları ve sektör temsilcilerinin görüşlerinden faydalandık. Çalışmayı en kısa sürede tamamlayıp sizlerin hizmetine sunacağız. Ayrıca Kocaeli’de bir pilot proje başlattık. Sağlık Bakanlığımızla birlikte Gebze Teknik Üniversitesinde sadece sanayiye hizmet veren 5 bin test kapasiteli bir Covid laboratuvarı kurduk. Ankara’ya hizmet edecek laboratuvarımız da bu günlerde hazır hale geliyor. İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Manisa, Gaziantep’de de tarama testlerini yakında başlatmayı planlıyoruz. Hedefimiz Mayıs sonuna inşallah tüm OSB’lerde bu sistemi devreye almak. Böylece emekçilerimizin sağlığını çok daha yakından takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.