Bakan Çavuşoğlu'ndan uluslararası camiaya tepki: Şaka gibi

Amerika temasları kapsamında üniversite öğrencilere Türkiye’nin dış politikası hakkında konferans veren bakan Mevlüt Çavuşoğlu uluslararası camianın sığınmacı sorunu karşısında ki tutumuna tepki gösterdi.

1

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, terör örgütleriyle ayrım yapılmadan mücadele edilmesi ve "İyi terörist yoktur" anlayışının benimsenmesi gerektiğini vurgulayarak, "PKK ile PYD arasında herhangi bir fark bulunmuyor. PYD’yi DAEŞ’e karşı mücadelede ortak olarak ele alamayız. DAEŞ’e karşı savaşımızda herhangi bir terör örgütüne güvenemeyiz" dedi.

Çavuşoğlu, George Washington Üniversitesinde öğrencilere Türkiye’nin dış politikası hakkında konferans verdi.

Türkiye’nin yer aldığı bölgede birçok kriz bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, Suriye, Irak, Rusya’nın artan saldırgan tutumu, Arap-İsrail sorunu, Yemen, Libya, Ortadoğu’daki mezhep anlaşmazlıkları gibi konuların yanı sıra özellikle Avrupa’da artan yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve terörizm gibi sorunların altını çizdi.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle üçlü mekanizmalar geliştirdiğini belirterek, 22 ülke ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği oluşturulduğunu aktardı. Asya-Pasifik ülkeleri ve Afrika ile ilişkilerin gelişmesi için çaba gösterildiğini dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye’nin son 10 yılda küresel bakışını genişlettiğini, yine de siyasi, ekonomik ve sosyal olarak Avrupa-Atlantik ailesinin bir parçası olduğunu söyledi.

"HER KONUDA ANLAŞAMIYORUZ ANCAK BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ"

ABD ile ilişkileri örnek gösteren Çavuşoğlu, “Bu ilişki zaman içinde siyasi ve ekonomik ittifakın sınırlarını aşmış, ekonomik, kültürel ve sosyal alanları içeren stratejik ortaklığa dönüşmüştür. Bugün ortak değerler temelinde iki ülke ortak çıkarları kapsamında ilişkilerini geliştirmek üzere çaba göstermektedir” dedi.

Çavuşoğlu, “Her konuda anlaşamayabiliriz. Ancak her zaman başarmak için birlikte çalışmamız gerektiği konusunda anlaşıyoruz” ifadesini kullandı.

AB ile ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, son dönemde ilişkilere enerji kazandırıldığını kaydetti. Çavuşoğlu, sığınmacı krizine vurgu yaparak, “AB ile birbirimize her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yapısına eleştiriler getiren Çavuşoğlu, Konseyin dünyanın tamamını temsil etmediğini, bu nedenle sorunların çözümünde başarılı olamadığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, terörle mücadele konusunda ise "Terörizm yıllardır vardı ancak bugün kendisini farklı bir şekilde gösteriyor" dedi. Ankara, İstanbul, Brüksel, Paris, Lahor ve Fildişi Sahili’nde son dönemde düzenlenen saldırıları hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye’nin 38 bin kişiyi ülkeye giremeyecek kişiler listesine aldığını, 2011’den bu yana 3 bin 250 şüpheliyi sınır dışı ettiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, Brüksel’deki saldırıyı düzenleyenlerden İbrahim Al-Bakroui’nin de bu kişiler arasında yer aldığını belirterek, “Kendisi Hollanda’ya gitmek istedi, gönderdik. Belçika ve Hollanda makamlarını bu kişinin DAEŞ ile bağlantılı olduğu konusunda uyardık ancak Belçika polisi önlem almadı ve havaalanındaki saldırıyı düzenledi” dedi.

“ŞAKA GİBİ”

Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacılara değinen Çavuşoğlu, “Sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için bu güne kadar Türkiye’nin bütçesinden 10 milyar dolar harcama yapıldı. Ancak bugüne kadar uluslararası camianın katkısı 462 milyon dolar. Bu şaka gibi. Bu yük paylaşılmalı. Herkes Türkiye’ye övgüler yağdırıyor ama bu yetmez, yükümüz paylaşılmalı" ifadesini kullandı.

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, AB ile Türkiye arasında yapılan anlaşma hakkındaki bir soru üzerine, AB’den sığınmacılar için yapılacak 3 milyar avroluk yardımın Türkiye’nin bütçesine dahil olmayacağını, sadece sığınmacıların ihtiyaçlarına harcanacağını vurguladı.

Mevlüt Çavuşoğlu, “Sığınmacı kriziyle Türkiye’nin üyeliği hakkında AB’nin fikri değişir mi?” sorusu üzerine ise Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili bilgi verdi ve şunları söyledi: "AB’nin stratejik bir vizyonu yok, sorunumuz bu. Daha önce birbirimize ihtiyacımız vardı ama AB bunu göremedi. Bugün Almanya dahil Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan bazı AB ülkeleri bunu gördü. Birçok ülkenin duruşu değişti. Şimdi bizi destekliyorlar. Çünkü biliyorlar ki AB’nin dış politikası Türkiye olmadan başarılı olamaz ve Avrupa’nın düzgün bir güvenlik politikası olamaz.”

 “İYİ TERÖRİST YOKTUR”

Çavuşoğlu, tüm ülkelerin terörizme karşı “sıfır hoşgörü” göstermesi gerektiğini vurgulayarak, “İyi terörist diye bir şey yoktur.” dedi.

Terörizmle mücadelede çifte standart bulunmaması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “PKK’yı terör örgütü ilan ettikten sonra onun Suriye kolu PYD ve YPG ile işbirliği yapmak sadece daha fazla terör saldırılarının yaşanmasına neden olur.” ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Ankara’da meydana gelen son iki terör saldırısının Suriye’den gelenlerce gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, “Dolayısıyla PKK ile PYD arasında herhangi bir fark bulunmuyor. PYD’yi DAEŞ’e karşı mücadelede ortak olarak ele alamayız. DAEŞ’e karşı savaşımızda herhangi bir terör örgütüne güvenemeyiz” diye konuştu.

PYD ile onun silahlı kolu YPG’nin Suriye’nin birliği doğrultusunda hareket etmediğinin altını çizen Çavuşoğlu, bu örgütün ilan ettiği son dönemdeki federasyonun kendilerini destekleyen Rusya’dan dahi destek görmediğine işaret etti.

“65 ÜLKENİN SORUMLULUĞU VAR”

Çavuşoğlu, DAEŞ’e karşı yürütülen mücadelede ABD yönetimin PYD unsurlarını sahada ortak olarak değerlendirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece hava saldırıları ile DAEŞ’in kökünü kazıyamazsınız. Kimse buna karşı çıkmıyor ancak kimse sahaya askerlerini sürmek de istemiyor. Obama’nın üçüncü bir ülkeye askerlerini göndermeyeceğine dair taahhüdü bulunuyor. Bunu anlıyoruz ancak koalisyonda 65 ülke var. Bu sadece ABD’nin veya Türkiye’nin sorumluluğu değil. Sırf Suriye Türkiye’nin komşusu olduğu için ya da DAEŞ, Türkiye’nin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturuyor diye Türkiye’ye asker göndermesini söyleyemezsiniz. Bu adil değil.”

Mevlüt Çavuşoğlu, "Bir terör örgütünü yenmek için diğer bir terör örgütüyle işbirliği yapamazsınız. Bu bizim koalisyon olarak yanlışımız" dedi.

Çavuşoğlu, bir öğrencinin soru üzerine de Türkiye’nin aynı anda PKK, DHKP/C, YPG ve DAEŞ gibi birçok terör örgütüyle mücadele ettiğini hatırlattı.

“Terör örgütleri arasında bizim için bir fark bulunmuyor” diyen Çavuşoğlu, terör örgütlerinin yok edilmesi için yeni bir strateji belirlemeleri gerektiğini bildirdi.

 “TERÖR BRÜKSEL’DEYSE HERKES TEPKİ GÖSTERİYOR”

Çavuşoğlu, bazı ülkelerdeki teröristlerin binlerce insanı öldürmelerine karşın bu tür olayların medyada yeterince konu edilmediğine dikkati çekti. Nijerya’da geçen yıl Boko Haram’ın bir köyde sadece 2 bin kişiyi öldürmesinin haberlere konu olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Terör saldırısı Brüksel’de olunca herkes tepki gösteriyor. Herkes oraya gidiyor. Paris’te saldırı olduğunda biz de oraya gittik. Ancak bu saldırı Lahor’da, Ankara’da, İstanbul’da veya Afrika’daysa kimse gitmiyor. Niçin? Çünkü farklı bir anlayışımız var; iyi terörist-kötü terörist, laik olanı-radikal olanı."

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kürtlerle savaştığına dair yanlı haberlere de değinerek, “PKK, Türkiye’de Kürtleri temsil etmiyor. Bizim Kürt vatandaşlarımız PKK’nın ideolojisini benimsemiyor. Kürt vatandaşlarımız sıradan yurttaşlarımıza göre daha dindar, daha tutucu. Onlar bu Marksist Leninist ideolojiyi paylaşmıyor” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin komşularıyla olan ilişkilerine yönelik soruları da yanıtladı. İran’ın “kolay bir komşu olmadığını” vurgulayan Çavuşoğlu, Tahran yönetimi ile ikili ilişkilerini derinleştirmek için çabaladıklarına değindi. Çavuşoğlu İran’ın Suriye, Irak, Yemen ve Bahreyn gibi yerlerdeki mezhepsel arzularının bu ülkelerin istikrarını bozduğuna dikkati çekti.

 İSRAİL İLE İLİŞKİLER

İsrail ile de geçmişte iyi ilişkilere sahip olduklarını anlatan Çavuşoğlu, Mavi Marmara olayından sonra ilişkilerin seyrinin değiştiğini kaydetti.

Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye’nin dile getirdiği talepleri hatırlatan Çavuşoğlu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun özür dilediğini, ancak geri kalan iki şartın yerine getirilmesi için iki ülkenin yetkililerinin görüşmelerini sürdürdüğünü dile getirdi.

Çavuşoğlu, “Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilmesi hem Ortadoğu meselesi için hem de bölge için önemli. Eğer geri kalan iki koşulu yerine getirirlerse ilişkileri normalleştirmeye hazırız” dedi.

Rusya ile ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, Moskova yönetimiyle de ilişkileri normalleştirmek istediklerini ifade etti.a