Anayasa Mahkemesi’nin, Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili bireysel başvuruda iki hususta karar verdiğine dikkati çeken Şentop, “Biri, tutukluluğun hak ihlali olduğunu karar verdi. Bu da tartışılabilir. Ben bunun da doğru olduğu kanaatinde değilim. İkincisi ise ifade ve basın hürriyetinin ihlaliyle ilgili. Bu konuda yargılama yapılıyor, henüz mahkeme bir karar vermiş değil. AYM, karar verdikten sonra mahkeme davaya nasıl devam edecek?” diye sordu.
SÜPER MAHKEME DEĞİL
Şentop şöyle devam etti: "AYM, bireysel başvuru çerçevesinde kendi hakkını, yetkisini aşmıştır, yerel mahkemenin yetkisini gasp etmiştir. AYM, süper mahkeme, bütün mahkemelerin üstü bir mahkeme, hepsinin kararına müdahale eden ve kararlarını yeniden değerlendiren bir mahkeme değil. Burada mahkeme, hukuken yetkisi olmayan bir alana girmiş oluyor. Tartışılan, bizim itiraz ettiğimiz esas konu bu."
KANUNLARA UYMALILAR
“AYM, anayasaya ve kanunlara uymalı” diyen Şentop şöyle konuştu: Mahkeme bunlara uymuyorsa bu konuyu değerlendirmek yeniden yasama organının görevidir. Aksi durum, Türkiye'deki bütün yargı düzenini bozabilecek bir harekettir. O zaman Türkiye'de bırakalım diğer mahkemeleri kapatalım, AYM bütün davalara baksın" dedi.
Herkese eşit davranılması lazım
Şentop, "Tutuklulukla, hak ihlaliyle ilgili kaç dosya var, bu dosyalar ne kadar zamandır bekliyor? Bazı kişilerin tutukluluğu başkalarına göre daha önemli midir? Her vatandaş bireysel hakkını kullanacak ve herkese eşit muamele yapılması lazım" dedi.