Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mahrem imamları ile ankesörlü telefon yönetimi ile iletişim sağladığı tespit edilen ve yargılama sonucunda hapis cezasına çarptırılan eski üsteğmene verilen cezanın gerekçesinde, ankesörlü aramaların "FETÖ'nün kullandığı bir iletişim sağlama yöntemi" ve "örgütsel nitelikteki arama" olduğu bir kez daha vurgulandı.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan eski üsteğmen Sinan İ'ye verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, mahrem imamlar ile örgüt mensubu askerler arasında kullanılan iletişim yöntemlerinden ankesörlü telefonla aramanın FETÖ'nün gizlilik politikası kapsamında kullandığı sistemlerden biri olduğu kaydedildi.
Türk Silahlı Kuvvetlerindeki görevinden ihraç edilen ve FETÖ soruşturması kapsamında hakkında dava açılan Sinan İ'nin kullandığı tespit edilen 2 ayrı telefon hattı üzerinden, 2010 ve 2018 yılları arasında toplamda 20 kez ankesörlü telefonla arandığı belirtildi. Söz konusu arama tarihleri incelendiğinde de eski üsteğmenin aynı soruşturma kapsamında adı geçen 7 eski askerle irtibatlı olduğunun anlaşıldığı bildirildi.
Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucu eski üsteğmen FETÖ üyeliğinden cezalandırılırken, mahkemenin gerekçeli kararında örgütün nihai hedefi olan devlet yönetimini ele geçirmek için her yolu mübah gören bir yapıda olduğu ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapılanmaya çalıştığı anlatıldı.
FETÖ hiyerarşisinde, örgüt üyesi askerlerin bir üstü konumunda olan sivillerden oluşan mahrem hizmetler sınıfının bulunduğu aktarılan kararda, sözde mahrem imamlar ile asker kişilerin örgütün gizlilik politikası kapsamında deşifre olmamak için çeşitli iletişim yöntemlerini kullandığı vurgulandı.
Örgütün sivil yapılanmasına mensup kişilerin büyük bölümünün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı hatırlatılan kararda, asker kişilerde ise ankesörlü telefon kullandığının tespit edildiği belirtilerek, "Örgütün mahrem imamlar kategorisinde ele aldığı TSK bünyesine sızmış mensuplarının çok az kısmına kriptolu haberleşme programı ByLock yüklediği, geri kalan mensuplarına özellikle geçmiş yıllarda kullandıkları bir sistem olan sabit hat büfe kontörlü-ankesörlü telefonlarla haberleştikleri tespit edilmiştir." denildi.
"Örgütsel nitelikteki arama"
Ankesör yöntemini ülke genelindeki soruşturmalar kapsamında itirafçı olan FETÖ'cülerin de teyit ettiği kaydedilen gerekçeli kararda, şu değerlendirmeler yer aldı:
"Örgütün iletişim yöntemleri ile sözde imam düzeyinde sorumlu olan şahısların sadece kod isimlerinin tespit edilebildiği, bu şahısların telefon numaralarını ve açık kimlik bilgilerini bilmedikleri, genellikle ayda veya iki ayda bir kez iletişime geçilerek buluşma ve toplantıların gerçekleştirildiği, görüşmelerde bir sonraki buluşma tarihinin kararlaştırıldığı, bir aksaklık olmadığı müddetçe yeniden bir aramaya ihtiyaç duymadıkları anlaşılmıştır.
Sabit kontörlü hatlardan yapılan aramaların tarih saat aralıkları incelendiğinde bu şahısların ardışık veya periyodik olarak değişik tarih ve saatlerde peş peşe arandıkları, şahısların farklı farklı telefon bayilerinden arandıkları ve bu aramaların örgütsel nitelikteki aramalar olduğu tespit edilmiştir."
(AA)