1
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı" firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili 13'ü asker, 14'ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve biri eski Başbakanlık müşaviri 28 sanığın yargılandığı davanın beşinci celsesi tamamlandı.
Tüm sanıkların tutuksuz yargılandığı Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı.
Tanıkların dinlenmesine devam edilen duruşmada bazı sanık avukatları, dünkü duruşmada tanık olarak dinlenen, Adil Öksüz'ün tutulduğu Kışla Jandarma Karakolunda görevli Doğan Can Nergiz'e, tekrar soru sorulmasını istedi.
Avukatların talebi üzerine tekrar huzura alınan Nergiz'e, "Karakola gelerek kontrolü ele alan emniyet istihbarat polisleri, kışlanın kamera odasına geçerek ne yaptılar?" sorusu yöneltildi.
Kışlaya gelen emniyet istibarat görevlisi sivil polislerin kamera odasını sorduklarını, kendisinin de odayı gösterdiğini belirten Nergiz, "Eşlik ettim, kamera açılarına baktılar, diğer işlemleri sordular. Benden bir talepleri olmadı, açıların nereyi çekip çekmediğine baktılar. Sonrasında ne yaptılar, bilmiyorum. Dışarıda görevliydim, odaya bir daha girmedim. Zaman içerisinde de odaya girip çıktılar. Kameralara bir işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyorum." diye konuştu.
Avukatların, "Kameranın görüş açısına giren yerlerin incelenmesinin ardından bahçede darbecilerin yerleri değiştirildi mi?" sorusu üzerine de tanık Nergiz, yakalanan darbecilerin, istihbaratçılar tarafından sorgulama işlemlerinin kameranın kör noktalarında yapıldığını ileri sürdü.
- "KAMERA KAYITLARINI SİLMEK İSTEDİLER"
Bu sırada, sanıklardan, darbe girişimi sırasında Kazan ilçesinde, Kışla Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yapan Jandarma Başçavuş Osman Gök söz istedi.
Sanık Gök, sivil polislerden birisinin "Kamera kayıtlarını silelim." dediğini ancak hangisinin söylediğini hatırlamadığını iddia etti.
Kameraların nöbetçi astsubay odasında bulunduğunu, polislerin soruları üzerine kameraların bir şey kaydetmediğini söylediğini savunan Gök, "Ekranların olduğu yeri gösterdim, kayıt yapılmadığını belirttim. 'Tamam.' diyerek dışarı çıktılar. Kayıt yapılan yeri göstermedim. Dayak falan vardı, başka muameleler de vardı, galiba onlar görünmesin diye soruyorlar diye düşündüm. Başka düşünceleri var mıydı, bilmiyorum." şeklinde konuştu.
Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısına, sanık savunmaları ve tanık beyanlarına karşı görüşü soruldu.
Duruşma savcısı, tutuksuz yargılanan bazı sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağına ilişkin adli kontrol tedbirinin devamına karar verilmesini, bazı sanıklar hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasını istedi.
Sanık Ali ihsan Sarıkoca'nın ise üzerine atılı suçun vasfı, mevcut delil durumu göz önünde bulundurularak tutuklanmasına karar verilmesini isteyen savcı, sanık Sarıkoca'nın, firari Adil Öksüz'ün gözaltında bulunduğu kışla karakoluna herhangi bir görevi bulunmamasına rağmen gelerek Öksüz ile görüşmesi, istihbaratta görevli sanıklardan Serter Koçak ve Bilge Kaan Aksoy ile olay günü kurduğu telefon irtibatı, Bank Asya hesap kayıtları gibi nedenlerle adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı görüşünü dile getirdi.
"O HAİNLERE SÖYLEDİĞİM HER ŞEYDEN MEMNUNUM"
Savcılık mütalaasına karşı diyeceği sorulan sanıklardan eski Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, mütalaayı kabul etmediğini belirterek beraatini istedi.
Firari Adil Öksüz ile nerede görüştüğü sorulan Sarıkoca, Kışla Jandarma Karakolu bahçesindeki duvarın dibinde sıralı halde oturan darbeciler arasında bulunan Öksüz ile burada bir kez görüştüğünü, başka temasının olmadığını söylei.
Sarıkoca, yakalanan SAT'çılarla neden görüştüğünün sorulması üzerine, "Beni orada tahrik eden şey, 'SAT'çılar vatandaşlarımızı taradılar.' sözleridir. 'SAT'çı mısınız, TÜRKSAT'çı mısınız?' diye başladı diyalog. O hainlere söylediğim her şeyden memnunum. Adil Öksüz ile yaptığım görüşmeden dolayı da memnunum. Bir ilahiyatçı olarak ona yapılabilecek en büyük psikolojik işkenceyi yapmış olmaktan da memnunum. O diyaloğun haricinde Adil Öksüz ile hiçbir temasım olmadı." ifadelerini kullandı.
Sanık Sarıkoca, Bank Asya hesabına ilişkin soru üzerine, hesabın kardeşi tarafından kullanıldığını savunarak, "Kardeşim o hesaba 50 bin lira yatırdı. Devamında dükkanın borçlarında kullandı. 19 bin lira kaldı." dedi.
Mahkeme başkanının, "Neden başka bankaya gidip hesap açmıyorsun da bu bankayı kullanıyorsun?" sorusu üzerine Sarıkoca, "Kardeşim İstanbul'da dükkan açmıştı. İşlerimiz iyi gitmedi. O dönem 20 yıllık birikimimiz gitti. Tüm banka hesaplarım doluydu. Çok borçlanmıştım. O dönemde ne kardeşimin ne de benim bankalardan kredi kullanma durumum yoktu." şeklinde savunma yaptı.
ARA KARAR
Sanıkların ve avukatlarının beyanlarının ardından duruşmaya ara verildi.
Ara kararları açıklayan Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesinde görev yapan ve duruşmada FETÖ ile bağlantısı olduğunu kabul ederek, "ByLock" kullandığını, örgütün sohbetlerine katıldığını anlatan eski polis Murat Bayrak hakkında FETÖ üyeliğinden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini belirtti.
Köksal, sanıklardan Osman Gök, Kenan Gülbay, Zeki Çınkır, Serter Koçak, Erhan Cihangir ve Ömer Doğan hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağının devamına, diğer sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdiklerini açıkladı.
- ALİ İHSAN SARIKOCA'NIN TUTUKLANMA İSTEMİ REDDEDİLDİ
Duruşma savcısının, sanıklardan eski Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın tutuklanması talebinin reddine karar verildiğini belirten Başkan Köksal, Sarıkoca hakkında, Bank Asya'daki hesabı nedeniyle, Ankara'yı terk etmeme ve haftada iki kez imza verme şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırdıklarını söyledi.
Sarıkoca'nın, kışla karakolunda firari Adil Öksüz ile görüşmesine ilişkin kamera kayıtlarıyla ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da karar verildi.
Duruşma, 10 Nisan 2018'e ertelendi.AA