Avrupa'nın en büyük ülkelerinden biri İngiltere, Avrupa Birliği'nden ayrılmayı tartışıyor. Bu durum Avrupalı siyasetçileri korkutuyor. Zira İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkmayı tartışmasının, diğer ülkeler üzerinde de domino etkisi yapmasından endişe ediliyor.
İngilizler, halk oylaması sonucunda birlik içinde kalmaya karar verse dahi Avrupa'da ayrılık rüzgarlarının devam edeceğine inanılıyor. Çünkü İngilizler'in ayrılmaya karar vermişken tavizler koparttıktan sonra birlikte kalmaya karar verdiğine inanılacak. Bu durum diğer ülkelerin benzer yollar denemesine neden olabilecek.
Avrupa Birliği'nin tek sorunu İngiltere'nin ayrılması değil. İspanya, Portekiz ve Yunanistan'ın ekonomik krizleri, göçmen akını, Fransa'daki sokak eylemleri, futbolda şiddet birliği tehdit eden diğer meselelerden sadece bazıları.
AB KENDİ DEĞERLERİNE İHANET ETTİ
Oysa Avrupa Birliği büyük umutlarla kurulmuştu. Hem ekonomik hem siyasi birlik için yola çıkılmıştı. Sadece Avrupa'da değil tüm dünyada eşitlik, adalet, şeffaf yönetim, insan hakları kavramlarını yaygınlaştırmak temel amaçtı. Ancak beklenen olmadı. Avrupa Birliği, başka ülkelerde insan hakkı ihlalleri olduğunu bildirilerle ispatlama derdine düştü. Ama kendi içindeki çürümeyi hep örtbas etmeye çalıştı.
Yunanistan'da halk Avrupa Birliği'nin dayattığı politikalardan usanmış sokaklara dökülmüştü. Avrupa Birliği demokratikleşip ayrımcılıkları ortadan kaldırmak bir yana hemen hemen her ülkede Hitler vari aşırı milliyetçi partiler kuruluyor. Bu partiler ya iktidar oluyor ya da azınlıkları tehdit ediyor.
Sokaklarda polis şiddetinin sınırı yoktu. Ancak Avrupa Birliği bunları bırakıp ölümden kaçan mültecilerin teknelerini batırmayı tartışıyordu.
MÜSLÜMANLAR ALEYHİNE ALGI OPERASYONLARI
Tüm dünyaya özgürlük satmaya kalkan Avrupa kendi içindeki yabancı düşmanlığına ses çıkarmıyor. İslamofobi günden güne yükseliyor. Avrupa'nın dört bir köşesinde barış dini İslam'a hakaretler ediliyor. Camilere saldırılıyor, Müslümanlar açık açık tehdit ediliyor. Müslüman politikacılarsa yoğun baskı altına alınıp istifaya zorlanıyor.
Terör örgütü DAEŞ İslamla bağdaştırılıyor. Böylece Müslümanlar töhmet altına alınıyor. Müslümanlara karşı nefret kasten körükleniyor. Birçok Avrupa ülkesinde çok sayıda islamofobik uygulama örneği olmasına rağmen bu konu medyada gündeme getirilmiyor. Barış dini İslam'ın ve onun mensubu müslümanların terörle bağdaştırıldığı tek yer Avrupa değil. ABD'de başkan adayı Trump 'Müslümanların ABD'ye girişini engelleyelim' çıkışı tüm Avrupa'daki ırkçı politikacılara ilham oluyordu.
Amerikan medyasında Müslümanlarla ilgili negatif algı içeren haberler yüzde 80'lere ulaştı. Bu oran Kuzey Kore'den bile daha yüksek. İslam ve Müslümanlar üzerinden geliştirilen korkular Avrupa ülkelerinde halklarının siyasi ve sosyal tercihlerini belirlemek için kullanılıyor. İslam düşmanlığı aynı zamanda gittikçe güçsüzleşen birliğin çürümesini örtbas etmek için kullanılıyor. Halk İslam ve Müslümanlıkla korkutuluyor, diğer sorunları görmemeleri için adeta uyutuluyor. İslamofobik, ırkçı ve yabancı düşmanı Avrupa'da Türkiye karşıtı sesler de yükselmeye başladı.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE KUCAK AÇTILAR
Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri, 2013'te imzalanan geri kabul anlaşması ve başlatılan vize süreciyle farklı bir boyut kazandı. Böylece iki taraf arasında üyelik müzakerelerinin dışında bir ilişki düzlemi oluştu. Ne var ki AB, Türkiye ile ilişkisinde de sınıfta kaldı.
Avrupa, masum sivilleri katleden, evleri ve camileri yıkan, halka mahallesini zindan eden terör örgütüne yönelik operasyonlardan rahatsız oldu.
AB SOYKIRIMLARA ZEMİN HAZIRLADI
Avrupa Birliği sadece katliamlara seyirci kalmakla yetinmedi. Katliamcılara, soykırımcılara yol açtı kolaylık sağladı. Hollanda askerlerinin Srebrenitsa'da binlerce Boşnak çocuk ve kadını Sırplara teslim ettiği görüntüler hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Hiç bir zaman siyasi bir güç olmayı başaramamış olan Avrupa'nın hatalarının bu bedelini maalesef Boşnaklar, Kosovalılar, Suriyeliler, Batı Trakyalılar ödüyor.
ABD'nin düşünce kuruluşu Statfor, önümüzdeki 10 yıl için tahminlerini içeren bir bildiri yayımladı. Bildiride, Avrupa Birliği'nin bu süre zarfında büyük oranda parçalanacağına dikkat çekiliyor.
Kendi içinde sayısız sorunla baş etmeye çalışan ancak baş edemediği görülen Avrupa Birliği için artık şu soru daha sık dile getirilmeye başlandı.